Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/151 E. 2022/326 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/151 Esas
KARAR NO:2022/326

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:02/03/2020
KARAR TARİHİ:30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalı …’in maliki olduğu … plakalı araç için Genişletilmiş Kasko Poliçesi tanzim edilmiş olduğunu, 02/04/2019 tarihinde …’ın maliki olduğu … plakalı aracın dava dışı sigortalı …’in park halindeki aracına çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kusuruyla hasara sebebiyet veren davalının maliki olduğu aracın olay yerini terk ettiğini, müvekkili sigorta şirketince hak sahibine 22/04/2019 tarihinde 37.900,00-TL. ödeme yapıldığını, 6102 sayılı TTK.’nun 1472/1. maddesinde düzenlenen halefiyet kuralı uyarınca müvekkili şirketin zarar sorumlularına karşı yasal takip yürütmeye hak kazandığını, akabinde … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile … plakalı aracın maliki ve aracın ZMSS sigortacısı davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak borca itiraz edilmesi üzerine icra takibin durduğunu, davalının maliki olduğu aracın sürücüsünün kusuru ile zarara sebep olduğunu, davalı araç malikinin doğan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalıların … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin devamına, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise davaya alacak davası olarak devam edilerek dava dışı sigortalıya ödenen 37.900,00-TL. hasar bedelinin ödeme tarihi olan 22/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, davalılarca davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 02/04/2019 tarihinde davalılardan …’ın maliki, diğer davalının ise ZMSS sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu … plakalı aracın, davacı şirketin genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığı ve dava dışı …’in maliki olduğu … plakalı araca park halinde iken çarpması suretiyle meydana geldiği iddia edilen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde dava dışı … plakalı araç malikine ödendiği iddia edilen 37.900,00-TL. tutarındaki hasar bedelinin TTK.’nun 1472/1. maddesi gereğince rücuen tahsiline yönelik olarak … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali ve terditli olarak ödenen hasar bedelinin ödeme tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, trafik sigortası poliçesi, trafik kazası tespit tutanağı, eksper raporları, hasar fotoğrafları, olay yeri fotoğrafları, ödeme dekontları, ibraname, 10209109 numaralı sigorta hasar dosyası, mail yazışmaları, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık beyanları, yemin, isticvap ve sair tüm hukuki ve takdiri delillere dayanmıştır. Davalılar ise herhangi bir delil sunmamışlardır.
Mahkememizce … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının aslı celbedilerek incelenmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı şirket vekili tarafından 02/12/2019 tarihinde davalılar aleyhine 37.900,00-TL. asıl alacak ve 2.093,33-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.993,33-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek-7 no’lu ödeme emrinin her iki davalıya da 13/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalılardan … vekili tarafından 13/12/2019 tarihli dilekçe ile icra takibine, borca, yetkiye, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, davalılardan … A.Ş. vekili tarafından ise 20/12/2019 tarihli dilekçe ile takibe itiraz edildiği, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu, akabinde alacaklı şirket vekili tarafından 02/03/2020 tarihinde harca esas değer olarak 39.993,33-TL. gösterilmek suretiyle ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalılardan … vekili tarafından borca itiraz dilekçesinde müvekkilinin adresinin Eyüp ilçesinde olduğu ve İstanbul Mahkemelerinin yetki sınırları içerisinde olduğu belirtilerek yetki itirazında bulunulmuş ise de; huzurdaki dava haksız fiilden kaynaklanan hasara ilişkin olarak sigorta şirketince sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla girişilen takibe itirazın iptali ve terditli olarak alacağın tahsili istemine ilişkin olup, HMK.’nun 16. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği yer olan Sultangazi/İstanbul adresi dikkate alındığında … icra daireleri yetkili olduğundan ve … ilçesi yetki anlamında İstanbul/Çağlayan adliyesine bağlı olduğundan davalı … yetki itirazı mahkememizce yerinde görülmeyerek işin esasına girilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 67/1 maddesine göre; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 (bir) sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Davacı vekili 30/03/2022 tarihli karar duruşmasında; dava dilekçesindeki taleplerinin terditli olduğunu, öncelikli taleplerinin davanın tazminat (alacak) davası olarak kabul edilerek neticelendirilmesi olduğunu, dava dışı sigortalıya hasar ödemesi yaptıkları tarihinden itibaren hükmolunacak alacağa yasal faiz işletilmesini talep ettiğinden, mahkememizce eldeki dava itirazın iptali davası olarak değil, alacak davası olarak değerlendirilmiştir.)
Mahkememizce taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun aydınlatılabilmesi bakımından taraflarca bildirilen tanıkların duruşmada dinlenmesi gerektiği kanaatine varılarak, davacı tarafın isim ve adresini bildirdiği tanıklar dinlenmiştir.
Tanık …, 12/03/2021 tarihli duruşmadaki ifadesinde özetle; kendisinin … plakalı aracın sahibi olduğunu, aracın … Sigorta A.Ş.’ye kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, aracın önceki plakası olan … plakası çalındığı için emniyete müracaat ettiklerini, yeniden plaka aldıklarını ve aracın plakasının … olduğunu, kaza tarihinde de plakanın bu olduğunu, kendisinin yaklaşık 2 yıl kadar önce Nisan ayında akşam evimin önüne aracını park ettiğini, aracın cep diye tabir edilen boş alanda park halinde bulunduğunu, ancak sabahleyin kalktıklarında aracın pert olacak şekilde ön tarafından hasarlandığını gördüğünü, şok olduğunu, derhal polisi aradığını, polislerin geldiğini, etraftaki dükkanların kameralarını incelediklerini, sokakta bulunan Vestel bayisinin kamerasından kazaya sebebiyet veren aracın … plakalı Kia marka beyaz renkli bir araç olduğunu tespit ettiklerini, o sırada bir temizlik işçisi de araca vuran arabanın plakasını bildirdiğini, kendisinin kazayla ilgili herhangi bir kusurunun olmadığını, evinde uyurken kazanın olduğunu, daha sonra kasko şirketinin aracı perte çıkarttığını beyan etmiştir.
Tanık …, 12/03/2021 tarihli duruşmadaki ifadesinde özetle; kendisinin … plakalı aracın sahibi Mesude’nin kızı olduğunu, annesinin aracı akşam evin önündeki cebe park ettiğini, aracı park ettiğinde araçta herhangi bir hasarın olmadığını, annesinin sabah aşağı indiğinde park ettiği aracın önden ağır bir şekilde hasarlandığını görünce kendisine haber verdiğini, kendisinin de aşağıya indiğini, aracın ağır şekilde hasarlandığını gördüğünü, o sırada aracın etrafında kazaya sebebiyet veren aracın olmadığını, kendi araçlarının çarpılan kısmının hemen önünde beyaz bir araca ait otomobil parçalarının bulunduğunu, bunun üzerine polisi aradıklarını, çevredeki esnafın kamera kayıtlarını incelediklerini, sokakta bulunan Vestel bayisinin kamera kayıtlarında aracın beyaz renkli Kia marka bir araç olduğunun açıkça görüldüğünü, bir temizlik görevlisinin çarpıp çakan aracın plakasının … olduğunu söylediğini, kendilerinin de durumu kasko şirketine bildirdiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce deliller toplandıktan ve tanıklar dinlendikten sonra, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden 26/05/2021 tarihli duruşmada; iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya kusur bilirkişisi, sigorta konusunda uzman bilirkişi ve makine mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 30/06/2021 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; mahkemece dinlenen tanık beyanlarının ve 02/04/2019 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nın yeterli görülmesi halinde davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın maliki ve sürücüsü davalı …’ın sahibi olduğu araç sürücüsünün hatalı sevk ve idaresinin kazanın oluşumunda birinci (asli) derecede ve tam %100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu, dava konusu aracın pert olacak şekilde hasar gördüğü ve davacı sigorta şirketinin talep edebileceği gerçek zarar miktarının 37.900,00-TL. olduğu, davalı …’ın maliki olduğu … plakalı aracın davacı şirkete kasko sigortalı bulunan … plakalı araca çarparak hasarına sebebiyet verdiğinin ve kaza mahallinden kaçtığının somut ve kesin deliller ile ispat edilmesi gerektiği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 02/07/2021 tarihli dilekçe ile rapora karşı yazılı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Eldeki dava; kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Kaza sonrasında polis memurları tarafından düzenlenen 02/04/2019 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”’nda; davacı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı araca park halindeyken … plakalı aracın çarpıp kaçtığı tespit edilmiştir. Kaza tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerdendir. Davalı tarafça kaza tespit tutanağının aksi ispatlanamamıştır. Mahkememizce yeminli olarak dinlenen tanıklar da olayın sonrasında gerek civar esnafın kamera kayıtlarından gerekse kazanın olduğu sokaktakı temizlik işçisinin beyanlarından … plakalı aracın park halindeki araca çarptığını doğrulamaktadır. Ayrıca kaza mahalline ilişkin fotoğraflarda beyaz renkli KİA marka bir araca ait kırılmış ön panjur parçalarının olduğu gözlemlenmiştir. Dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak resmi görevli polis memurlarınca düzenlenen kaza tespit tutanağı açıktır.
Kazanın varlığını ispat yükü davacı tarafta olup, davacı taraf aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belge olan kaza tespit tutanağı ve tanık beyanları ile kazanın varlığını, kazaya … plakalı aracın neden olduğunu, … plakalı aracın park halindeki sigortalı araca çarptığını ispatlamıştır. Bu durumda kazaya karışan aracın bir başka araç olduğunu ispat yükü davalılara geçmiştir. Bu doğrultuda kaza tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi delillerden olup, aksinin da aynı derecede delillerle ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda; … plakalı aracın kazaya sebep olmadığı hususu davalılarca aynı nitelikte bir delil ile ispatlanamamıştır.
6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesine göre; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Bu durumda sigortalının meydana gelen zarardan dolayı sorumlulara karşı mevcut dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal etmektedir. Sigorta rücu davaları, sigorta şirketinin ortaya çıkan zararı sigorta ettirene ödedikten sonra kusurlu kişilere karşı yönelttiği bir davadır. Somut olayda; davacı sigorta şirketi, kasko poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısına ait pert olan araçta oluşan hasar bedeli için ödediği tutarı, sigortalısının halefi olarak davalılardan talep etmektedir.
Davalılardan … … plakalı aracın maliki (işleteni), davalılardan … A.Ş. ise aracın ZMSS (zorunlu trafik) sigortacısıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
2918 sayılı KTK.’nun 85. maddesine göre ise motorlu bir araç işleteninin sorumluluğu, kusura dayanmayan bir tehlike sorumluluğudur.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS), 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince araç işletenin KTK.’nun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK. Kapsamındaki motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması hallerinde o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler ve kusur oranı dâhilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sigorta türü ile üçüncü kişilerin beden ve mallarında meydana gelen gerçek zararlar, limit dâhilinde teminat altına alınmıştır.
Araç işleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olarak tanımlanmıştır. Motorlu bir aracın işletilmesi, cismani bir zarara ya da bir şeyin hasara uğramasına sebep olursa işleten kusursuz dahi olsa sorumlu olacaktır. İşletenin bu sorumluluğu, ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk, başka bir deyimle tehlike sorumluluğu halidir.
KTK.’nun 91. maddesi ve Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerine göre; “bir şeye zarar vermesi halinde işletenin sorumluluğu, bu zararı gidermede hangi kapsamda ise ZMMS sigortacısının sorumluluğu da aynı kapsamdadır.” Buna göre sigortacının sorumluluğu araç işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluyla eşdeğerdir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nda sigortacının sorumluluğu, poliçe teminat limiti içerisinde kalmak koşulu ile sigortalısının kusuru oranındadır. Bir başka ifade ile davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğu, araç işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluluğuyla eşdeğerdir.
Özetle; trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören zararını, 6098 sayılı TBK.’nun 49. maddesi gereğince sürücüden, 2918 Sayılı Kanununun 85 inci maddesi uyarınca işletenden ve motorlu aracın zorunlu trafik sigortacısından zararını isteyebilir. Araç işleteni de, sigorta şirketi de zarar görene karşı sürücü ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Somut olayda, olay tarihi olan 02/04/2019 tarihinde davacı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı park halindeki … plakalı araca davalılardan …’ın maliki olduğu ve diğer davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın gece saatlerinde çarpmak suretiyle hasara uğramasına hatta pert olmasına neden olduğu kazada; kazanın oluş şekli itibariyle park halindeki araca çarpması nedeniyle davalılardan …’a ait kimliği tespit edilemeyen araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu belirlendiğinden, kazanın varlığı ve kazaya … plakalı aracın sebep olduğu aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi kaza tespit tutanağı ile davacı tarafça ispatlandığından, resmi delilin aksi de aynı derecede bir delil sunularak davalılarca ispatlanmadığından, 02/04/2019 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nın kusurun tespiti yönünden yeterli olduğu, dinlenen tanık beyanlarının kaza tespit tutanağını doğruladığı, … plakalı aracın davacı şirkete kasko sigortalı bulunan park halindeki … plakalı araca çarparak hasarına sebebiyet verdiğinin ve kaza mahallinden kaçtığı, davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın malikinin davalı … olduğu, kaza mahallini terk ettiği için kimliği tespit edilemeyen … plakalı araç sürücüsünün hatalı sevk ve idaresinin kazanın oluşumunda birinci (asli) derecede ve tam %100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu, dava konusu … plakalı aracın pert olacak şekilde hasar gördüğü, davacı sigorta şirketince hak sahibine 22/04/2019 tarihinde 37.900,00-TL. ödeme yapıldığı, sigortalısına ödeme yapan davacı sigorta şirketinin TTK.’nun 1472. maddesine göre sigortalısının haklarına halef olduğu, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti olan 36.000,00-TL. ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, diğer davalı araç malikinin ise ödenen bedelin (gerçek zararın) tümünden sorumlu olduğu, davacı tarafın 30/03/2022 tarihli duruşmadaki beyanı ve talebinin terditli olarak açtıkları davanın “alacak davası” gibi değerlendirilerek buna göre karar verilmesi yönündeki talebi gözetildiğinde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 37.900,00-TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti olan 36.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydıyla) ödeme tarihi olan 22/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı sigorta şirketine ödenmesine,
2-Alınması gerekli 2.588,95-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 483,02-TL. peşin harcın mahsubu ile kalan 2.105,93-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 483,02-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 206,35-TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.751,57-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 13/1’e göre hesap ve taktir olunan 5.685,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin e-duruşma sistemi üzerinden yüzüne karşı, davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır