Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/148 E. 2020/447 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/148 Esas
KARAR NO:2020/447

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/01/2020
KARAR TARİHİ:22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin “… Mah. … Sok. No:… D:…” adresinde çalışmasını yapmakta olduğunu ve profesyonel site yönetimi hizmeti verdiğini, taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu, kira sözleşmesini dosyaya sunduklarını, şirket çalışanlarının 06.12.2019 tarihinde mesai bitiminden sonra saat 19:00 civarlarında ofisten ayrılmış olup 07.12.2019 tarihinde saat 09:30 sıraları ofise geldikten sonra elektriğin olmadığını fark ettiklerini, elektrik sayacının kontrol edildiğini, ilk başta darbe aldığının düşünüldüğünü, ancak detaylı olarak kontrol edildiğinde ise darbe değil, patlama ve erime olduğunun tespit edildiğini, bunun akabinde hemen davalı firma aranarak arıza kaydı oluşturulduğunu, davalı …’tan gelen yetkilinin 07.12.2019 tarihinde mesai bittikten sonra iş yerine geldiğini, bu yetkililerin kazı çalışması esnasında bu durumun gerçekleştiğini ve sorunun çözüldüğünü belirttiklerini, mesai saatinden sonra gelindiği ve şirket içerisinde kimse olmadığı için elektrik durumunun kontrol edilmediğini, 08.12.2019 tarihinde pazar günü müvekkili şirket yetkilisinin şirkete giderek elektrikleri kontrol ettiğini, elektrik sayacında herhangi bir numara ve gösterge bulunmadığının fark edildiğini, İş yerinde bazı kısımlarda elektrik olduğunu, bazı kısımlarda ise olmadığının görüldüğünü, bunun üzerine tekrardan arıza kaydı oluşturulduğunu, arıza kaydı üzerine yetkililer gelene kadar iş yerindeki elektronik cihazlar kontrol edildiğinde çoğunun çalışmadığının tespit edildiğini, davalı …’tan gelen yetkilinin durumları tespit edip hepsini tutanak altına aldığını, bundan sonra ise patlayan elektrik sayacının değiştirilmesi için talep formu oluşturulduğunu, 09.12.2019 tarihinde ise elektrik sayacı değiştirildiğini, yaşanan bu olaydan sonra müvekkili şirketin maddi kaybı oluştuğunu, elektrik saatinde yaşanan arıza nedeniyle bir çok elektronik cihazın hasar gördüğünü, tüm bu zararların tazmini için davalı …’a 13.12.2019 tarih ve … sayı ile başvuru yapıldığını, bu yapılan başvuru üzerinde … tarafından taleplerinin incelendikten sonra reddedildiğini, yaşananlardan müvekkili şirketin herhangi bir kusur sorumluluğu yükümlülüğünün bulunmadığını beyanla fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça davanın haklarını saklı tutarak şimdilik bir meblağ üzerinden açılmış olmasını kabul etmediklerini, davacı tarafça tanzim için müvekkili şirkete süresi içerisinde müracaat etmediklerini, dava konusu olayda müvekkili şirketin sorumluluğun doğuracak illiyet bağının mevcut olmadığını, vücut bulan olayla ilgili müvekkili şirkete bir kusur atfetmeğin imkansız olduğunu, bu sebeple olay için şirket eylemleri arasında illiyet bağı da kurulamayacağını ve dolayısıyla sorumluluk yükletilemeyeceğini, olay ile ilgili sorumluların bulunup davanın onlara yönlendirilmesinin gerektiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ayrıntılı inceleme sonucu hasarın sayaç değişimi veya enerji açma-kesme gibi direktörlüğümüz sorumluluk alanı içinde bulunan sayaç operasyonlarından kaynaklanmadığının tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle haksız, yersiz ve asılsız olan bu davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, meydana gelen olayda gerçek anlamda sorumlu olan ilgililerin tespit edilerek ilgililere ihbar edilmesini, ayrıca husumet ve zamanaşımı itirazlarının da bulunduğu, davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı iş yerinde meydana gelen elektrik arızası nedeni ile uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Eldeki dava 20.01.2020 tarihinde Tüketici Mahkemesine hitaben açılmış olup, …. Tüketici Mahkemesi tarafından 03.02.2020 tarih … E- … K sayılı karar ile Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiş, karar kesinleşmekle mahkememize tevzi edilmiştir.
6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminata ilişkin olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartıdır.
Davacı, mahkememizce verilen ara karar gereği anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağın aslını dosyaya ibraz etmiştir, ancak sunulan arabuluculuk son tutanağında arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 12.02.2020, sürecin bittiği tarihin ve tutanak düzenleme tarihinin 06.03.2020 olarak yazılı olup , dava açılış tarihinden sonra olduğu anlaşılmıştır.
Anılan düzenlemeler karşısında somut olayda uyuşmazlığın elektrik arızası nedeni ile tazminat davası olduğu, TTK 5/A maddesi 1. fıkrasında arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak düzenlendiği, davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı ve arabulucuya başvuru şartı mahiyeti gereği sonradan tamamlanamayan özel dava şartlarından olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 20.06.2019 tarih 2019/1018E-2019/869 K sayılı emsal kararı)
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)DAVANIN 6102 sayılı TTK 5/A, 6326 sayılı Kanun’un 18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince, DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcı ile 54.40 TL başvuru harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın kararın kesinleşmesi ve halinde davacıya iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır