Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/122 E. 2020/814 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/122 Esas
KARAR NO:2020/814

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:21/10/2013
KARAR TARİHİ:01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin …’da sigortacılık işi ile uğraştığını, bu kapsamda dava dışı … isimli kişiyi sağlık sigortası poliçesiyle sigortaladığını, 13/10/2010 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMM poliçesiyle sigortalı diğer davalı şahsın yönetimindeki … plakalı aracın sigortalı …’in … plakalı aracına çarparak hasar oluşturduğunu, ayrıca sigortalı …’in bedeni yaralanmaya bağlı olarak tedavi gideri toplamı 92.481,18 Euro nun müvekkil sigorta tarafından karşılandığını, her iki davalıya karşı 28/08/2012 ve 05/09/2012 tarihli mektuplarla geri ödeme yapılması istenilmesine karşın taleplerin yanıtsız bırakıldığını, kazayı yapan davalı …’in ayrıca yine davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesi tedavi gideri kapsamında sigortalandığını, yapılan ödemeye bağlı yaralanan müvekkilinin haklarına halef olduklarına sigortalıya ödenen hastane masraflarının kusur durumuna bağlı yarısı oranında 52.289,24 Euro nun tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyadan yapılan takibe de itiraz edildiğini bildirerek haksız itirazın iptaline takibin devamına davalılardan icra inkar tazminatı alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … cevap dilekçesinde; sigortalı ve kaskolu aracı ile ilçe merkezinde dikkatli bir şekilde seyrederken davacı şirketin sigortalısı … plakalı araç ile aniden önüne çıkması üzerine kaza yaptıklarını, her iki araç sürücüsü olarak kendisinin de dava dışı …’ın da yaralandığını, her iki aracın da pert olduğunu, kaza sonrasında kendi imkanları ile tedavi olduğunu, karşı aracın sürücüsü …’ın … ya gidip tedavisini orada gördüğünü, tüm tedavi masraflarını anladığı kadarıyla davacı şirketin karşıladığını, kaza ile ilgili olarak … Sulh Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını, aradan yaklaşık bir yıl geçtikten sonra davacı tarafın icra takibi başlattığını ve süresinde borcu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, haksız fiilin … … ilçesinde gerçekleştiğini, kendisinin tacir olmadığını, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığını, öncelikle dosyanın görev ve yetki yönünden incelenerek görevli ve yetkili … mahkemelerine gönderilmesini, kendisi yönünden davanın husumetten reddini, her iki davalı yönünden davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 2014/1510 Es. 2016/367 Kar. Sayılı dosyamız ile ” Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun takip bulunmadığından davanın bu sebeple reddine, ” karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin16/10/2019 tarih, 2016/18221 Es.2019/9512 Kar. Sayılı ilamı ile mahkememizce verilen kararın ” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” düzenlemesine; aynı Kanun’un 7. maddesinde ise “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.
Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hallerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak, yetkisizlik kararı verir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
Bir davada (takipte) birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak ya da icra takibi yapmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını (takibini) bu genel ve özel yetkili mahkemelerden (icra dairelerinden) hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede (icra dairesinde) açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Bu durumda mahkemece; davacının rücuen tahsili amacıyla icra takibini davalı sigorta şirketinin adresi olan İstanbul’da başlatmış olması, davalı sigorta şirketinin icra dairesinin yetkisine itirazının olmaması, davacının takip yaptığı … İcra Dairesi’nin, yetkisinin bu davalı yönünden kesinleşmiş olduğu gözetilerek, davalı sigorta şirketi açısından davanın tefrik edilerek işin esasına girilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş.
Mahkememizin 01/12/2020 tarihli celsesinde, bozma ilamı doğrultusunda, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dosyanın tefriki ile ayrı esasa kaydının yapılmasına, karar verilmiş, … Sigorta A.Ş ( Yeni Ünvan : … A.Ş. ) yönünden tefrik işlemi yapılmış, mahkememizin … Es. Sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
Yargıtaya bozma ilamı, mahkememiz bozma ilamı ve davalı … tarafından icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz göz önüne alınarak, davalı hakkında 2004 sayılı İİK’nun 50. Maddesi gereği yetkili icra dairesinde usulüne uygun yapılmış takip olmaması nedeni ile davalı …’e yönelik davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davalı …’ e yönelik davanın yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir takip yapılmadığından REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.482,90-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.428,50-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluklarında on beş gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip 135142
¸e-imzalıdır

Hakim 190113
¸e-imzalıdır