Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/96 E. 2023/582 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/96 Esas
KARAR NO :2023/582

DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:25/12/2017
KARAR TARİHİ:13/07/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilen daha sonra yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin kurulduğu günden beri kar payı dağıtılmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle payına düşen kar payının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını; şirket ortakları tarafından herhangi bir kar payı talebinde bulunulmadığını, şirketin kar edemediğini ve bu nedenle tasfiye edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; davacının ortağı olduğu davalı şirketten, payına düşen kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davalı şirket ortağı olduğu anlaşılan davacının davalı şirketten muaccel bir kar payı alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, şirket kar payının dağıtılıp dağıtılmaması şirket genel kurulun takdir yetkisindedir. Şirket karının dağıtılmamasına ilişkin alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmaması gerekir. Bu durumda davalı tarafça, kar dağıtılmaması kararının keyfi alınmadığı, şirket sürekliliği ve aktiflerinin sağlanabilmesi için gerekli olduğu kanıtlanmalıdır. Zira, TTK’nda esas itibariyle, sermaye şirketlerinde yıllık kar dağıtımı bir zorunluluk olarak kabul edilmiştir.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden davacının talep ettiği yıllara ilişkin kar payı dağıtımı konusunda davalı şirket ortaklar kurulunca alınmış bir kararın bulunup bulunmadığı, varsa davacıya ödenmesi gereken bir kar payının olup olmadığının, varsa miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM … ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Prof. Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 15/04/2023 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davalı şirketin 2013 yılında tasfiyeye girdiği ve 2015 yılında tasfiye işlemlerinin tamamlanarak sicilden silindiği, davalı şirketin herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı; davalı şirketin kuruluşundan beri kar payı dağıtımı hususunda herhangi bir karar alınmadığı; bu nedenle kar payı dağıtımı talebinin yerinde olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davacı tarafın rapora yönelik itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı taraf her ne kadar ortağı olduğu davalı şirket kar payının tespiti ile paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesini istemiş de ise de; kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu şirket genel kurulunun takdir ve yetkisinde olup, genel kurul toplantılarında bu yönde herhangi bir gündemin ve alınan kararın bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafın kar payı dağıtımı talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,80 TL karar ve ilam harcının 31,40 TL peşin haçtan mahsubu ile bakiye 238,40 TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gerekince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan 11,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.13/07/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı