Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/716 E. 2020/588 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/716 Esas
KARAR NO:2020/588

DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ:27/12/2019
KARAR TARİHİ:15/10/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılmış 01/11/2016 tarihli Menkul Mal Satımı, İşçi Devri, Marka Devri, Müşteri Portföyü Devri ile Fabrika İşletme Sözleşmesi’nin 21.maddesinde düzenlenen “Fabrika İşletme Sözleşmesi” kısmının, işbu sözleşmenin 26.maddesi gereğince “hiçbir sebep gösterilmeksizin 3 (üç) ay sonra hüküm doğurmak üzere feshedebilir” düzenlemesine istinaden feshedildiğinin tespitine ve davalı şirketin işletmeden tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığını, mahkemenin görevsiz olduğunu ve Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, ayrıca mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin … Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu; diğer yandan taraflar arasındaki sözleşmenin 26.maddesinin kanunun emredici düzenlemeleri karşısında geçersiz olduğunu, buna dayalı olarak sözleşmenin fesih yada feshin tespitinin istenemeyeceğini ileri sürerek davnın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasında yapılmış sözleşmenin “Fabrika İşletme Sözleşmesi” kısmının feshinin tespiti ve davalı şirketin işletmeden tahliyesi istemine ilişkindir.
Davaya dayanak taraflar arasındaki 01/11/2016 tarihli sözleşmenin 22.maddesinde, taraflar arasındaki bu sözleşmeden kaynaklı hukuki ilişkinin “kira ilişkisi” olarak tanımlanamayacağı düzenlenmiş ise de; aynı sözleşmenin 21.maddesinde aylık işletme bedellerinin ödenmesinin ve 24.maddesinde ise temerrüt halinde hapis hakkının kararlaştırılması karşısında; taraflar arasındaki fabrika işletme sözleşmesinin, 6098 sayılı TBK’nın 357 vd.maddelerinde düzenlenen “Ürün Kirası” olduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 4.maddesinde; “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmünü içermektedir.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, HMK 114/1-c maddesi gereğince dava şartıdır. Aynı yasanın 115.maddesi gereğince mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
Somut olayda ileri sürülen iddiaya göre; dava, kira sözleşmesinden (ürün kirası) kaynaklı sözleşmenin feshinin tespiti ve kiralanan taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. Bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4.maddesi gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakma, delilleri değerlendirme ve uyuşmazlığı çözme görevinin Sulh Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmış olup, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeni ile Usulden REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin … Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK’nın 20.maddesi gereğince 2 haftalık yasal sürede taraflardan biri tarafından başvuru halinde dosyanın görevli … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 15/10/2020

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı