Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/695 E. 2023/704 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/695 Esas
KARAR NO:2023/704

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:14/02/2017
KARAR TARİHİ:05/10/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği daha sonra görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu … … Ltd. Şti.’ne tahakkuk ettirilen 12/2008-06/2010 dönemine ilişkin SGK ve Vergi borçlarının, yapılandırılarak müvekkili tarafından ödendiğini, şirketin diğer ortakları olan davalıların paylarına düşen kısmının yapılan ihtara rağmen müvekkiline ödemediğini, müvekkilinin diğer ortaklar davalılar ile birlikte borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalıların paylarına düşen 228.249,00 TL’nin davalı …’den, 228.249,00 TL’nin davalı …’ndan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği daha sonra görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; mevzuat ve diğer içtihatlara göre rücu hakkının kullanılabilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, müvekkilinin kamu alcağından sorumlu olmadığını, şartların müvekkili açısından gerçekleşmediğini, söz konusu şirketin borçları nedeniyle … Vergi Dairesi’nin müvekkiline de ödeme emri gönderdiğini, bu ödeme emri uyarınca İş Mahkemesinde ve Vergi Mahkemesinde açmış oldukları davaların müvekkili lehine sonuçlandığını, müvekkilinin şirket ile ilgisi kalmadığından bu borçlardan sorumlu tutulamayacağını, davacının ödediği borçtan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Dava, davacı ile davalıların ortağı ve yetkilisi oldukları dava dışı limited şirkete ait 12/2008-06/2010 dönemlerine ilişkin davacı tarafça ödendiği ileri sürülen vergi ve SGK borçlarının teselsül hükümleri gereği diğer davalılardan payları oranında tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava dışı şirketin tahakkuk eden kamu borçlarının tümünü ödediğini ileri sürerek ödediği borçların diğer davalılardan payları oranında tahsilini istemiştir.
Bir sermaye şirketi türü olan limited şirketlerde ortaklar açısından sınırlı sorumluluk ilkesi geçerlidir. Ortağın asıl borcu, taahhüt ettiği sermayeyi ödemektir. Sermaye borcunu tam olarak yerine getiren ortağın sorumluluğu sona ermektedir. İlke olarak kanun, ortaklarla limited şirket alacaklıları arasında bir ilişki kurmamış, alacaklılara gerektiğinde ortaklara başvurma imkanını tanımamıştır. Ancak bu ilkenin bir istisnası kamu borçlarından dolayı ortakların sorumluluğudur.
Amme Alacakları’nın Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 4369 Sayılı Yasa ile değişik 35’inci maddesi, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağını ve bu kanun hükmüne göre takibe tabi tutulacağını hükme bağlamıştır. Benzer düzenleme içeren VUK’nun 10. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca vergi yükümlüsü tüzel kişilerin malvarlığından karşılanamayan vergi ve buna bağlı alacaklarda temsilciler kişisel malvarlıkları ile sorumludurlar.
Anılan madde hükmü uyarınca limited şirket ortaklarının, kamu alacağının kamu borçlusu şirketten tahsil imkanı bulunmadığı halde, ortakların sermaye payları oranında amme alacağından sorumluluğu sözkonusudur.
Somut olay bakımından, iddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden davacı taraf isteminin yerinde olup olmadığının, yerinde ise miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi Vergi Müfettişi YMM … ve SMMM …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 16/05/2022 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; tarafların 02/05/2008 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ile dava dışı şirket hisselerinin tamamını devrettikleri ve ortaklıktan ayrıldıkları ancak, müdürlük görevlerinden istifa etmedikleri, davacı ile davalı …’nin müdürlük görevinin 01/07/2010 tarihinde, diğer davalı …’nun ise 01/07/2013 tarihinde sona erdiği; davacı ve davalıların müdürlük görevlerinin sona erdiği tarihe kadar dava dışı şirketin doğmuş olan Vergi ve SGK Prim borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları; dava dışı şirket tarafından yapılan ödeme emrine rağmen borçların ödenmediği, … Vergi Müdürlüğünce şirketin 31/12/2013 tarihi itibariyle resen terk işleminin yapıldığı, vergi ve sigorta alacağının tahsili için dava dışı kurumlarca davacı ve davalılara gönderilen ödeme emrinin kanuna uygun olduğu; davacı tarafça, dava dışı şirketin vergi ve sigorta borçlarından dolayı toplam 684.745,97 TL ilgili kurumlara ödeme yapıldığı; tarafların hisselerine düşen 1/3 oranında 228.249 TL vergi ve sigorta borçlarından sorumluluklarının bulunduğu; davacının, dava tarihi itibariyle davalı …’den 228.249 TL, davalı …’ndan 228.249 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davalı … vekilinin rapora yönelik itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacı ile davalı …’nin karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı ile davaların 02/05/2008 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ile dava dışı … … Ltd. Şti.ndeki paylarının tamamını devretmek suretiyle şirket ortaklığından ayrılmış iseler de, şirketteki müdürlük görevlerinin davacı ile davalı …’in 01/07/2010 tarihine, davalı …’nun ise 01/07/2013 tarihine kadar devam ettiği; dava dışı şirkete (tarafların ortaklıklarının devam ettiği döneme ilişkin olarak) ilgili Vergi Dairesince ve SGK tarafından tahakkuk ettirilen kamu alacağının dava dışı şirketten tahsil edilemediği, bunun yanında dava dışı şirketin gayrifaal olduğu ve vergi dairesince re’sen terk işleminin yapıldığı; vergi ve sigorta borcunun dava dışı şirketten tahsili olanağı da kalmadığı dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi kurulu raporuyla sabittir.
Dava dışı şirketin vergi borçlarından dolayı 12/2008-06/2010 dönemine ilişkin ilgili Vergi Dairesince ve SGK tarafından tahakkuk ettirilen toplam 684.745,97 TL kamu alacağının, kamu borçlusundan (dava dışı şirketten) tahsil edilemediğinden davacıdan tahsil edildiği; bu durumda davacının ödemiş olduğu dava dışı şirket borçlarından dolayı davalıların teselsül hükümlerine göre sermaye payları oranında sorumlu oldukları; davalı …’nin savunmalarında ileri sürdüğü…. Vergi Dairesince hakkındaki ödeme emrinin iptali kararı gerekçesinin de, vergi borcunun davacı tarafça yapılandırılmasına dayandırılması nedeniyle adı geçen davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı; dolayısıyla davacının, ödemiş olduğu 684.745,97 TL miktardan, her bir ortak davacı ve davalıların 1/3 oranında paylarına düşen 228.249 TL miktardaki tutarın ayrı ayrı davalılardan tahsilinin gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-228.249,00 TL’nin davalı …’den, 228.249,00 TL’nin davalı …’ndan dava tarihi olan 14/02/2017 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizleri ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 31.183,38-TL karar ve ilam harcından 7.847,08-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 23.336,30-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 69.909,72-TL vekalet ücretinin 1/2 oranında davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 7.847,08 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 6.000 TL bilirkişi ücreti ve 606,56 TL tebligat giderlerinin toplamı 14.489,64 TL yargılama giderinin 1/2 oranında davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekillerinin yüzünde, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı