Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/679 E. 2021/992 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/679 Esas
KARAR NO:2021/992

DAVA:Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ:16/12/2019
KARAR TARİHİ:09/12/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı şirket arasında yapılmış anlaşma kapsamında, davalıdan satın alınan mallara ilişkin düzenli olarak yapılan ödemelerin, bir süre sonra ekonomik zorluklardan kaynaklı ödemelere karşılık senet verildiğini, vadesi gelen senetlerin ödenememesi nedeniyle bu kez vadesi uzatılması için yeni senetler verildiğini ancak, önceki senetlerin iade edilmediğini, senetlerin başka şirketlere ciro edilmesi nedeniyle ödemelerin bu şirketlere yapıldığını; müvekkilinin kardeşi tarafından kurulan dava dışı … Tekstil Ltd. Şti.adına davalıya çekler verildiğini ve müvekkillerinin davalıya olan borçlarının tamamı tasfiye edildiğini, buna ilişkin düzenlenen protokol ile davacı … ile davalı şirket arasındaki cari hesap ve her türlü borç ilişkisinin sonlandırılacağına dair hüküm bulunduğunu ancak, davaya konu 3 adet senet döküme ilave edilmediğini, bunların ilave edilmemiş olmasının tüm borcun tasfiyesine dair hükümden ayrık olmadığını, bu senetlerin de tasfiye edildiğini ve bedelsiz kaldığını; müvekkillerine teslim edilen kumaşların ayıplı olduğunu ve bu nedenle bir kısmının iade edildiğini, imal edilen malların satışının yapılamadığını, davalının malları iade almadığı gibi davaya konu senetleri de iade etmediğini, müvekkillerinin 15/07/2017 vadeli 30.000 USD bedelli, 15/08/2017 vadeli 30.000 USD bedelli ve 31/08/2017 30.000 USD bedelli bonolara dayalı …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkillerini davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, takip alacaklısı davalı şirket tarafından, davacılar hakkında 15/07/2017 ödeme tarihli, 15/08/2017 ödeme tarihli, 31/08/2017 ödeme tarihli, her biri 30.000 USD bedelli bonolara dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine girişildiği görülmüştür.
Dava; takibe ve davaya dayanak bonolardan dolayı dilekçede ileri sürülen nedenlerle davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, kural olarak İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında borçlu olunmadığı ileri sürülmüş ise; alacağın varlığını ve miktarını kanıtlamak yükümlülüğü alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığının kanıt yükümlülüğü, iddiayı ileri süren borçlu taraftadır.
Bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senet olup; illete bağlı olması da gerekmez ve az yukarıda değinildiği gibi ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. Ancak, senede “malen” veya “nakden” kaydı yazılmışsa artık buna uyulmak gerekir ve bu kayıtların aksinin savunulması senedin talili anlamına gelir ki, böyle bir durumda kanıt yükümlülüğü yer değiştirir. Senedi talil eden, iddiasını kanıtlamak zorundadır.
Somut olayda takip, TTK hükümleri gereği tüm yasal unsurları taşıyan 3 adet bonoya dayanmakta olup, söz konusu bonoların düzenlenme sebebi bölümünde “malen” kaydı bulunmaktadır.
Davacı takip borçluları bonolardaki imzalara itiraz etmemişler, malların ayıplı olması nedeniyle bedelsiz olduklarını ileri sürmüşlerdir. Davalı taraf ise senet metinlerindeki “malen” kaydının aksini savunmadığına göre; bono düzenlenmesine (borçlanmaya) neden olan malların davalı tarafa teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir. Davalı borçlular bu konudaki karinenin aksini HMK.’nın 201.maddesi gereğince kesin kanıtlarla kanıtlamak zorundadır.
Talimat mahkemesince aldırılan 18/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda takip konusu bonoların bedelsiz olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de; davaya dayanak yapılan borcun tasfiyesine ilişkin protokolde, takip konusu bonoların yer almadığı, bunun yanında söz konusu bonoların davalı takip alacaklısı davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu; yukarıda değinildiği üzere bonolardaki “malen” kaydına göre borçlanmaya konu malların davacı tarafa teslim edildiğinin kabulü gerektiği, bunun aksinin yani malların ayıp nedeniyle iade edildiğinin veya teslim alınmadığının ve buna bağlı olarak da bonoların bedelsizliğinin kanıt yükü kendisinde olan davacı tarafça yasal kanıtlarla kanıtlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 6.298,96 TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 6.239,66 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 76.234 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.09/12/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı