Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/678 E. 2021/681 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/678 Esas
KARAR NO:2021/681

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/12/2019
KARAR TARİHİ:23/09/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılmış asansör temin ve tesis sözleşmesi gereği müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini ancak, davalının ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin davalı şirketten sözleşmeden doğan KDV hariç 20.020,06 Euro ana para alacağı olduğunu, ayrıca davalının sözleşme gereği kesilecek fatura ile birlikte KDV olarak 33.330,00 Euro borcu doğacağını, bu kapsamda alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresi içinde davaya cevap vermemiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak eser sözleşmesine dayalı fatura ve cari hesap bakiye alacağının ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun borca ve yetkiye vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de; takip ve davaya dayanak taraflar arasındaki Asansör Temin ve Tesisi Sözleşmesinin 18.2. maddesinde İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili kılındığı öngörülmüş ve anılan yetki sözleşmesinin HMK 17.maddesine göre geçerli olduğu anlaşıldığından, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Yanlar arasında sözleşmelerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek ( TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. Maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde; gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. Maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davaya dayanak ve konu yapılan yanlar arasındaki eser sözleşmesi gereği davacı tarafın takipte talep ettiği alacağın yerinde olup olmadığının, yerinde ise miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM … ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Prof. Dr. …’na tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 11/05/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, davacı tarafça davalıdan 629.000,00 TL çek tahsilatının yapıldığı, bu miktarın ödeme tarihi itibariyle EURO efektif döviz satış kuru karşılığının 164.979,94 Euro olduğu; taraflar arasında yapılmış Asansör Temin ve Tesisi Sözleşmesi kapsamında toplam iş bedeli 185.000 Euro + KDV (33.300,00 Euro)’dan yapılan bu tahsilatın düşümü sonrası davacının 20.020,06 Euro sözleşme (anapara) alacağı olduğu, davacı tarafça davalı adına fatura düzenlenmesi sonucu 33.300,00 Euro KDV alacağının oluşacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafın iddiası, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında yapılmış Asansör Temin ve Tesisi işine ilişkin eser sözleşmesi gereği yüklenilen işin davacı tarafça sözleşmede kararlaştırıldığı gibi eksiksiz ve süresinde davalıya teslim edildiği, benimsenen bilirkişi kurulu raporunda açıklandığı üzere, yapılan iş bedeline karşılık davalıdan 629.000,00 TL çek tahsilatının yapıldığı, bu miktarın ödeme tarihi itibariyle sözleşmede belirtilen yabancı para cinsinden karşılığının 164.979,94 Euro olduğu; taraflar arasındaki eser sözleşmesinde belirtilen toplam iş bedeli olan 185.000 Euro + KDV alacağından, yapılan bu ödemenin düşümü sonuncu davacının davalıdan 20.020,06 Euro anapara + 33.300,00 Euro KDV olmak üzere toplam 53.320,06 Euro alacaklı olduğu, davalı tarafça bakiye ödemenin yapıldığının iddia ve ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile 53.320,06 Euro alacak miktarına yönelik davalının vaki itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptaline; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen toplam 53.320,06 EURO alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 67.606,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 23.091,05-TL karar ve ilam harcından 5.891,41-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 17.199,74-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 32.112,32-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 5.891,41 TL peşin ve icraya yatan harç, 6,40 TL vekalet harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti ve 155,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 9.097,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 23/09/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı