Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/676 E. 2022/550 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/676 Esas
KARAR NO:2022/550

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/08/2014
KARAR TARİHİ:07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından sağlanan 212 3.. 60 00 numaralı telefon hattı görüşmelerine dair 29 Kasım-29 Aralık 2013 fatura dönemine ait olmak üzere 20.01.2014 tarihli … Fatura ID no’lu 21.864,00 TL tutarlı ve Ocak 2014 dönemine ait 31.01.2014 tarihli … Fatura ID numaralı 24.874,50 TL tutarlı faturalara itiraz edildiğini, ancak hizmetin aksamaması içinde zorunlu olarak ödemelerin yapıldığını, ilk faturaya yönelik itirazın reddedildiğini, diğer itiraz konusundaysa bir bildirimde bile bulunulmadığını, müvekkili şirketin telefon numarasının ana santral numarası olup, altında 600 adet DID hattı bulunduğunu, itiraz konusu döneme ilişkin arama detay rapuru çıkartıldığını ve müvekkili şirkete ait DID hattından yine alt DID numarası olan 3.. 60 80 numaralı hattın yaklaşık 9.200 kez arandığının görüldüğünü, aynı havuzda çalışan hattın dönem içerisinde 9.200 kez aranmasının mümkün olmayıp, müvekkili şirketin gelen çağrıları santrali üzerinden IP tabanlı çalışan … cihazına yönlendirerek … santral sunucusuna aktardığını, bu yönlendirme işleminin, son derece hatalı olarak davalı şirket tarafından dış arama olarak değerlendirilip, ücretlendirilerek, müvekkiline dış arama ücreti olarak fatura edildiğini, bu konudaki düzeltme taleplerininde sonuçsuz kaldığını, …-… karşılaştırma tablosunda davalı taraftan gelen detaylı arama raporu ile … karşılaştırma tablosunda, çağrıların dakikasına kadar aynı olduğunu, buna rağmen düzeltme taleplerinin kabul görmediğini, bu şekilde müvekkili şirketten tahsil olunan toplam 46.738,50 TL miktarın yaklaşık 42.500 TL tutarındaki kısmının fazladan ve haksız ödenmek zorunda kalındığını beyanla 42.500,00 TL’nin ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zararın varlığı halinde bunun sistemi kuran personel veya şirketlerden talep edilmesi gerektiğini, bu itibarla husumet itirazında bulunduklarını, yapılan inceleme sonucunda müşterinin diğer diğer aramalarının normal seyrinde olduğu, söz konusu dönemde santralde herhangi bir arızanın ya da tarife hatası olmadığının tesbit edilip, müşterinin kendi mahallini kontrol etmesi gerektiğinin rapor edildiğini, müvekkili şirketin aramaların içeriğini denetleme yükümlülüğü ve yetkisinin bulunmadığını, fatura bedellerinde herhangi bir hata bulunmadığını, davaya konu numaranın dahili hat numaralarından biri olduğunu, ne varki sistemi kuran teknik personel tarafından dahili aramaların müvekkili şirket şebekesine yönlendirildiğini, müvekkili şirketin oluşan zararda bir kusurunun bulunmadığını, bina içi sitemin yapılmasından davacının sorumlu olduğunu, davacı yanın bu bakımdan gerekli önlemleri almadığını, standart olarak çağrı kurma ve ücretlendirme yapılmış olması karşısında sebepsiz zenginleşme iddiasınında yerinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı tarafından kullanılan ve davalı tarafça sağlanan telefon hattının yanlış faturalandırılması nedeni ile, fazla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce 11/05/2017 tarihli 2014/1228 Esas 2017/356 Karar sayılı karar ile ” … Davanın kabulü ile 42.500,00-TL’nin 19.744,75-TL’sine 12/02/2014 tarihinden, 22.755,25-TL’sine 13/03/2014 tarihinden itibaren değişebilen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine… ” dair karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ‘ nin 24/10/2019 tarih 2017/2357 Esas 2019/1695 Karar sayılı ilamı ile ;
“… Hakim, davanın çözümü için kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkişinin oy ve görüşünü almalıdır. (HMK m.266 v.d). Bilirkişi kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip ve o konuda uzmanlaşmış olmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişilerin bilgisayar mühendisi ve mali müşavir olduğu görülmekle telefon hattının ve santralinin işleyişi ile ilgili uzmanlıklarının bulunduğu hususunda dosya içerisinde bir bilgiye rastlanılamamıştır.
O halde, mahkemece kurulumu davacının yaptığı santraldeki hatadan mı yoksa santral hatası olmaksızın davalı …’un yaptığı ücretlendirmeden mi kaynaklandığı konusunda … haberleşme uzmanı, elektronik ve bilgisayar uzmanı bilirkişi raporu ile tarafların olaydaki varsa kusur oranları da irdelenip davacının alacağı bulunup bulunmadığı konusunda, kural koyucu ve teknik üstünlüğün tek başına kusur olup olmadığı da tartışılarak
… ve … alanında konusunda uzman bilirkişi heyetinden, davalıların olaydan dolayı sorumlulukları hususunda yeniden rapor alınması, oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, yetersiz bilirkişi raporu ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2014/11427 E – 2014/15444, 2014/4000 – 2014/10925, 2014/5708 – 2014/8007 K.)…” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yukarıda anılan kaldırma kararı gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve düzenlenen 08/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu 22/09/2021 ve 09/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporları ile yüksek fatura nedeninin santralde yaşanan kurulum hatasından kaynaklandığı rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile, telefon hattının kurulum hatası nedeni ile dahili aramaları, dış hat araması olarak kaydettiği , davalı tarafından faturaların buna istinaden düzenlendiği sabittir.
09/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu ile; … cihazında ki hata nedeni ile yapılan aramaların dış görüşme olarak görüldüğü bu hatanın davacıdan kaynaklandığı, davacının yüksek gelen ilk faturaya itiraz etmesi üzerine, davacı yanın çözüm üretmediği, bu nedenle tarafların 21.864,00 TL bedelli faturadan sabit ücret 1.377,00 TL’nin mahsubu ile kalan 20,487,00 TL’den %50 oranında sorumlu olduğu, davacının itirazına rağmen sorunu çözmeyerek davaya konu 24.847,50 TL bedelli faturanın düzenlenmesinde davalı yanın %100 oranında kusurlu olduğu ve davalının sabit ücret 1.377,00 TL’nin düşümü ile bakiye 23.479,50 TL’den sorumlu olduğu rapor edilmiş, anılan bilirkişi heyet raporu teknik yönden gerekçeli, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve yukarıda anılan raporlara oranla dosya kapsamına uygun olmakla mahkememizce hükme esas alınmış ve esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 33.921,00 TL ‘ nin 10.423,50 TL ‘ sine 12/02/2014 tarihinden, 23.497,50 TL ‘ sinin 13/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.217,14 TL karar ve ilam harcının peşin ödenen 725,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.591,34 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3- Davacı tarafından peşin ödenen 725,80 TL harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 5100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana ödenmesine
6-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 25,20 TL başvuru harcı ile 6.240,00 TL posta tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.265,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 4.980,40 TL’nin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
7-Davalı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 301,00 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 60,75 TL’nin davacıdan alınarak davalı yana ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır