Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/67 E. 2019/1057 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/67 Esas
KARAR NO 2019/1057

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/02/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2019

Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile dava dışı …Şti ile ticari ilişkiden kaynaklı olarak 67.551,00 TL borçlu olduğunu, … Firması, …A.Ş ‘den olan alacağını gayrikabili rücu olarak müvekkili …Şti ‘ye temlik ettiğini, temliknameyi borçlu/davalıya gönderilmiş fakat davalının 11/05/2018 tarihli yazısı ile; ” kendi onayı olmadan temliknamenin bir bağlayıcılığı olmayacağı” gerekçesiyle ödeme ödeme yükümlülüğü bulunmadığı iddiasıyla taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarının, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin ….com internet sitesinin sahibi olduğunu, müvekkili Şirketin açık pazar modeli ile yer sağlayıcılık faaliyetini sürdürerek müşteriler ile üye işyerleri arasında aracı gibi alışverişin gerçekleştirilmesini sağlamakta ve satıcı firmalara ….com üzerinde sanal mağaza oluşturma imkanını sunmakta olduğunu, müvekkili şirketin, internetten ürün satışı yapmak isteyen satıcılarla üyelik sözleşmesi akdederek onlara platformda yer vermekte ve satıcılar da platform aracılığıyla ürünlerini halka arz etmekte olduklarını, bu çerçevede müvekkili şirketin, online platform üzerinden satış yapmasına aracılık ettiği şirketlerden gerçekleştirdikleri satış başına sözleşme ile öngörülen oranlar üzerinden komisyon almaktadır. Bununla birlikte satıcılar ile müvekkili şirket arasında akdedilen “Satıcı İlan ve İşbirliği Sözleşmesi” gereğince alıcılar tarafından yapılan ödemeler 6502 numaralı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili sair mevzuatta düzenlenen iade/değişim süreleri nedeniyle 30 gün boyunca müvekkil şirket hesabında muhafaza edilmekte, alacağın kesinleşmesi akabinde ilgili satıcının hesabına aktarılmaktadır.
Dava konusu sözleşmenin 13.5 maddesinde satıcının müvekkili şirketin yazılı onayı olmaksızın sözleşmeden kaynaklı alacaklarını bir üçüncü kişiye devredemeyeceği ” Satıcı, …’nin önceden yazılı onayını almaksızın işbu Sözleşme’deki haklarını veya yükümlülüklerini tümüyle veya kısmen temlik edemeyecektir.”Şeklinde belirtilmiş olduğunu,
Davacı tarafından ortaya konulan kötü niyet iddasının kabulünün mümkün olmadığını, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle, davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Temlik sözleşmesi, İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, yemin vs. Delillere dayanılmıştır.
Takibin başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında fatura ve cari hesap alacağına ilişkin ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava: İstirdat davasıdır.
Alacağın devri (temliki) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup 183. maddenin birinci fıkrasında kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklının borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebileceği kabul edilmiş, devam eden maddelerde devir sözleşmesinin geçerlilik şekli, yasal veya yargısal devir ve etkisi ile devrin hükümleri düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre kural olarak sözleşmede temlik yasağı bulunması ya da borçlunun rızasına bağlanmış olup borçlunun rızasının bulunmaması halinde alacağın temliki borçluya karşı ileri sürülemez. Dava dışı…Şti ile davalı…A.Ş arasında düzenlenen sözleşmenin 13.5 maddesinde satıcının davalı şirketin yazılı onayı olmaksızın sözleşmeden kaynaklı alacaklarını bir üçüncü kişiye devredemeyeceği ” Satıcı, …’nin önceden yazılı onayını almaksızın işbu Sözleşme’deki haklarını veya yükümlülüklerini tümüyle veya kısmen temlik edemeyecektir.” şeklinde temlik yasağı bulunduğu, temlik işleminin davalının muvafakati ile yapıldığına dair bir delil bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.