Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/628 E. 2021/582 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/628 Esas
KARAR NO:2021/582

DAVA:Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ:26/11/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgelerin 11/11/2019 tarihinde müvekkili şirketin merkez adresinde kilitli odanın kapısı kırılmak suretiyle … isimli şahıs tarafından çalındığını, gerçekleşen hırsızlık olayı ile ilgili olarak … … … … Polis Merkezi vasıtası ile şikayette bulunulduğunu, yasa gereği bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayi olması halinde tacirin bunu öğrendiği tarihten itibaren 15 (onbeş) gün içinde ticari işletmesinin merkezinin bulunduğu yetkili mahkemeden kendisine bu hususta bir belge verilmesini isteyebileceğini, bu nedenle huzurdaki davayı açtıklarını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgelerin hırsızlık nedeni ile zayi olması sebebiyle taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK.’nun 82/7. maddesi gereğince, ticari defter ve belgelerin zayi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; … … … … Polis Merkezi tarafından düzenlenen tutanak, soruşturma evrakı ile diğer tüm belge ve kayıtlara dayanmıştır.
Davacı taraf 26/11/2019 tarihli dava dilekçesinde davasını; “11/11/2019 tarihinde davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin şirket merkezinde bulunan kilitli odanın kapısının kırılmak ve … isimli kişi tarafından çalınmak suretiyle zayii olduğu” iddiasına dayandırmıştır.
Mahkememizce 17/01/2020 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak; davacı …Ş.’nin … Mah. … Sok. No:… …/… adresinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda şikayeti üzerine açılan soruşturma dosyasının numarasının, davacı şirket tarafından kaybolan ticari defter ve evrakları için farklı bir soruşturma dosyası olup olmadığının, var ise soruşturma dosya numaraları ile akıbetlerinin bildirilmesi istenmiştir. … CBS tarafından müzekkereye verilen 27/01/2020 tarihli cevap ekinde … Soruşturma sayılı dosyanın bir sureti UYAP üzerinden mahkememize gönderilmiştir.
… CBS’den celbedilen … Soruşturma sayılı dosyanın tetkikinde; davacı şirket tarafından şikayet konusu ticari defterlerinin … ve … tarafından çalındığı iddiasıyla (hırsızlık, sahtecilik ve hizmet nedeniyle emniyeti suistimal şikayetiyle) … CBS nezdinde şikayette bulunulduğu, ancak daha sonra müşteki tarafından 15/11/2019 tarihli dilekçe ile “şikayet konusu defterlerin kendilerine teslim edildiği” belirtilerek şikayetten vazgeçildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekiline bu hususta yazılı beyanda bulunması için süre verilmesine karşın davacı taraf herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Ancak davacı vekili 10/03/2021 tarihli duruşmada sözlü olarak; ellerinde 2 (iki) tane savcılık dosyası bulunduğunu, bunların dosya numaralarının ise … Soruşturma ve… Soruşturma sayıları olduğunu beyan etmiştir.
Bunun üzerine 10/03/2021 tarihli duruşmada mahkememizce … CBS’ye yeniden müzekkere yazılarak; … Soruşturma ve… Soruşturma sayılı dosyanın UYAP örneklerinin gönderilmesi istenmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Soruşturma sayılı dosyasına müşteki şirket yetkilisi … tarafından 12/03/2020 tarihinde sunulan dilekçede özet olarak; “her ne kadar şüpheli … aleyhine şikayetçi olunmuş ise de; gelinen noktada şikayetimizden vazgeçmekteyiz…” denilmek suretiyle açıkça şikayetten vazgeçilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nca… Soruşturma sayılı dosyasında verilen 02/07/2020 tarihli, … Karar sayılı kararda özetle; dosyadaki bilgi ve belgelere göre şikayet edilen şahsın aynı iş yerinde çalışan bir kişi olduğu, ihale sebebiyle klasör gibi iş ile ilgili evrakı aldığı, iş yeri içinde ekonomik değer oluşturan para ya da başkaca bir mal edinmesinin de söz konusu olmadığı, bu nedenle şahsın hırsızlık amacıyla hareket etmediği, müşteki tarafça şikayetten vazgeçilmesinin de bu durumu doğrular nitelikte olduğu değerlendirilerek, atılı suçu işlediği sabit olmayan şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Sonuç olarak dosyamız davacısı … A.Ş.’ye ait ticari defter ve belgelerin hırsızlık olayı sonucu zayi olduğuna yönelik iddiaya dayalı olarak açılan Savcılık soruşturma dosyası da bizzat davacı şirket yetkilisinin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle takipsizlikle neticelenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesine göre; “bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde kayba uğrarsa, tacir kaybı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir”.
Saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgeleri zayi olan bir tacirin, TTK’nun 82/7. maddesindeki düzenlemeden yararlanabilmesi için; bir taraftan defter ve belgelerinin korunması bakımından gerekli dikkati ve özeni göstermiş bulunması, diğer taraftan ise ziyaa uğramanın kendi iradesi dışında ve elinde olmayan bir nedenden kaynaklanmış olması gerekmektedir. Burada önemli olan husus; davacı tacirin iddiasının hem inandırıcı hem de samimi olmasıdır.
İddia, toplanan deliller, dosyaya celbedilerek incelenen Savcılık dosyaları ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı şirketin dava konusu yaptığı ticari defterlerinin hırsızlık sonucu zayi olduğuna yönelik iddiasının samimi ve inandırıcı olmadığı, davacı şirketin önce şikayet edip ardından şikayetlerini geri alarak hırsızlık iddiasının arkasında durmadığı, bu durumun ise hayatın olağan akışına uygun düşmediği, sonuç olarak hırsızlık olayından dolayı zayi olduğu bildirilen dava konusu ticari defter ve belgelerin zayi olduğuna dair dosyada yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, böylelikle davacı tarafın davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan, peşin yatan 44,40-TL’nin düşümü ile eksik kalan 14,90-TL’nin davacıdan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır