Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/627 E. 2020/782 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/627 Esas
KARAR NO:2020/782

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:14/08/2015
KARAR TARİHİ:24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi …’ın 13/12/2014 günü geçirdiği tek taraflı ölümlü trafik kazasında kendisi sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile vefat ettiğini, söz konusu aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası ile herhangi bir sigorta şirketi nezdinde sigortalı olmadığını, bu sebeple meydana gelen kazada oluşan zararın tazmininin davalı tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini beyanla HMK’nun 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatlarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir müvekkili için 500 TL’den toplam 1.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren başlayacak avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 26/10/2020 tarihli ıslah dilekçesinin tetkikinde, destekten yoksun kalma tazminat taleplerini 1.000,00 TL’ den 164.114,50 TL arttırmak suretiyle dava değerlerini 165.114,50 TL ‘ ye ıslah ettiklerini, bakiye harç miktarının belirlenmesini ve dava dilekçesinde bildirdikleri taleplerinin yerine getirilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yasa gereğince davacılara müvekkili kurum tarafından tazminat ödemesi yapılamadığını, alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiğini, müvekkilinin sigortacılık kanunu ve … yönetmeliği gereğince sadece kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası düzenlenmeyen aracın sürücüsünün dışındaki başka araç sürücüleri veya 3.şahısların (yayalar-araç içinde yolcu olarak bulunan kişilerin) uğramış olduğu maluliyet ve ölüm halinde ise destekten yoksun kalma tazminatlarını ödemekle yükümlü olduğunu, kanun ve yönetmelik gereğince zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası tanzim edilmeyen kendi kusuruyla kazaya sebebiyet veren … plakalı araç sürücüsü olan müteveffa …’dan dolayı davacı eş ve çocuk için destekten yoksun kalma tazminatı talep edilemeyeceğini, şayet davacı tarafa iş bu davaya konu trafik kazası ile ilgili olarak müvekkili tarafından herhangi bir tazminat ödemesi yapılması halinde trafik kazasında ölen sürücünün kusuru nedeniyle mirasçısı olarak tekrar davacı olan eşe ve çocuğa rücu edileceğinden alacaklı ve borçlu sıfatının davacılarda birleşmiş olacağından dolayı davanın reddi gerektiğini, bu savunmaları saklı kalmak kaydıyla aleyhlerine hüküm tesis edilmesi halinde öncelikle davaya ilişkin delilerin taraflarına tebliğ edilene kadar her türlü itiraz ve defi haklarını saklı tuttuklarını, zararın tespit edilmesi gerektiğini, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, …n sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, SGK ödemesi var ise tazminattan düşülmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava ölümlü trafik kazası nedeni ile talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu olarak tüm tedavi evrakları, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. Sayılı dosyası sureti celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 2015/823 Es. 2016/650 Kar. Sayılı kararı ile ” Davanın Reddine ” karar verilmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine dosya Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/19514 Es. 2019/7426 Kar. Sayılı kararı ile mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiş, usul ve yasaya uygun bulunan yargıtay bozma ilamına uyularak yukarıdaki esas numarasını almıştır.
Mahkememizin 22/09/2020 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince dosya bir bütün halinde aktüarya uzmanı bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman Pelin Turan seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 14/10/2020 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde; 13/12/2017 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında davacılara ilişkin tazminat tutarlarının , … yönünden 5.128,99 TL İşlenmiş Pasif Dönem Tazminatı, 0,00 TL Pasif Dönem Tazminatı olmak üzere toplam 5.128,99 TL, … yönünden 45.069,47 TL İşlenmiş Pasif Dönem Tazminatı ile 114.916,04 TL Pasif Dönem Tazminatı toplam 159.985,51 TL tazminat olmak üzere toplam 165.114,50 TL olarak hesaplandığı, olay tarihinde … Trafik Sigorta Teminat Limiti sakatlanma ve ölüm için kişi başına limitinin 268.000,00 TL olması nedeniyle davacıların davalı şirketten talep edebileceği toplam tazminat bedelinin teminat limiti dahilinde ve toplam 165.114,50 TL olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava tek taraflı trafik kazası nedeni vefat eden desteğin eş ev çocuğu tarafından açılan destek tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar desteği …’ın 13.12.2014 tarihinde kendi sevk ve idaresinde bulunan motosikletle yaptığı tek taraflı trafik kazası nedeni ile vefat ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen ilk karar Yargıtay 17. HD’nin 12.06.2019 tarihinde 2016/19514 E-2019/7426 K sayılı ilamı ile “…Mahkemece, davacıların kazada hayatını kaybeden araç sürücüsünün desteğinden yoksun kalıp kalmadıkları değerlendirilerek, destekten yoksun kaldıklarının kabulü halinde, … karşısında 3. kişi olarak tazminat talebinde bulunabilecekleri kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Somut olayda, müteveffa davacı …’nin eşi, davacı …’in ise babasıdır. Müteveffanın ölmese idi eşine ve en azından 18 yaşına kadar davacı oğluna gelirinden pay ayıracağı , davacıların eş ve babalarının vefatı nedeni ile onun desteğinden yoksun kaldıkları sabittir.
Müteveffanın kullandığı motosikletin kaza tarihi itibariyle ZMM sigortası yoktur. 5684 Sayılı Yasa’nın 14. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa …’na başvurulabilecektir. … işletenin kusuru nispetinde sorumludur.
Emsal YHGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar sayılı, YHGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, YHGK’nun 16.01.2013 gün ve 2012/17-1491 esas ve 2013/74 karar sayılı ilamları ile ; davacılar ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacıların da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, kazaya karılan araç zorunlu trafik sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar verilmiştir.
Anılan yüksek yargı içtihatları gereği, mahkememizce davacılar kusursuz üçüncü kişi olarak kabul edilmiş, talep edebilecekleri tazminat miktarının belirlenmesi için hesap uzmanı bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ve yukarıda yapılan açıklamalar göz önüne alınarak davanın kabulüne, kaza yapan araç motosiklet olması nedeni ile yasal faiz işletilmesine ve davalı yanın dava açılmadan önce temerrüde düşürüldüğüne dair belge bulunmadığından faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihi kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ İLE; davacı … için 159.985,51 TL ve davalı … için 5.128,99 TL destek tazminatının dava tarihi olan 14.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak ( teminat limiti sınırları içinde kalmak üzere) davacılara ödenmesine
2-)Alınması gereken 11.278,97 TL karar ve ilam harcının davacılar tarafından peşin ödenen 588,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.690,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacılar tarafından peşin ödenen 588,23 TL harcın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine
3-)Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a ödenmesine
4-)Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 19.148,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a ödenmesine
5-)Davacılar tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 937,5 TL tebligat, posta ve bilirkişi ücreti ile 27.70 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine
6-)Davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına
7-)Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair davacılar vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır