Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/615 E. 2021/441 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/615 Esas
KARAR NO:2021/441

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/11/2019
KARAR TARİHİ:09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı 21/03/2017 tanzim, 01/02/2018 vade tarihli 30.000,00-TL. bedelli bonodan dolayı icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin maaşına gelen haciz sonrasında anılan icra dosyasında borçlu olarak gösterildiğini öğrendiğini, dosyayı incelediğinde müvekkilinin takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını gördüğünü, müvekkilinin kesinlikle davalı yana böyle bir bono vermediğini ve bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını ve bono üzerinde imzasının bulunmadığını, davalı yanın kötü niyetli olarak icra takibi başlatmış olduğunu belirterek, öncelikle dava sonuna kadar tedbiren takibin durdurulmasına, yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulüne, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır. Ancak davalı vekili Av. … 30/09/2020 tarihli ön inceleme duruşmasına katılmış ve dava dilekçesinden UYAP üzerinden haberdar olduklarını, dava dilekçesi ve eklerini UYAP’tan indirmek suretiyle incelediklerini, ayrıca cevap vermek için süre taleplerinin olmadığını bildirerek ön inceleme duruşmasının yapılabileceğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına konu edilen 21/03/2017 tanzim, 01/12/2018 vade tarihli, 30.000,00-TL. meblağlı bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla, takip konusu bonodan dolayı davacının davalı yana borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, tüm ticari defter ve kayıtlar, sözleşmeler, bilirkişi incelemesi, ödeme belgeleri, kambiyo evrakları, tanık beyanı, araç satış sözleşmesi, arabuluculuk belgeleri delillerine dayanmıştır. Davalı taraf herhangi bir delil bildirmemiştir.
Bilindiği üzere, kural olarak İİK.’nun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığını kanıtlama yükümlülüğü (ispat yükü) davacı-borçlu tarafta düşmektedir. Huzurdaki davada davacı, dava konusu kambiyo senedindeki (bonodaki) imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek yani bonodaki imzayı inkar ederek eldeki davayı açmıştır. Dolayısıyla somut olayda ispat yükü davacı taraftadır.
Dava; bonodaki imzanın inkarına dayanan menfi tespit istemine ilişkin olduğundan, mahkememizce Yargıtay kararlarına uygun olarak dava konusu bononun tanzim tarihine yakın ve öncesindeki döneme ait davacının mukayeseye yarar imzalarının bulunduğu belge asıllarının temini bakımından ilgili yerlere müzekkereler ve talimatlar yazılmıştır.
Davacının ıslak imzalarının bulunduğu belge asılları dosyaya kazandırıldıktan sonra, dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle mahkememizce iddia, savunma, icra dosyası kapsamı, takip konusu bono aslı, toplanan deliller ve celbedilen davacıya ait mukayeseye yarar imza örnekleri ile davacıdan mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri incelenerek takibe ve davaya konu bonodaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti açısından dosya grafolog bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu – Fizik İnceleme İhtisas Dairesi’nden emekli belge inceleme uzmanı grafolog bilirkişi … tarafından tanzim edilerek 05/03/2021 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; örnek olarak dosyaya tevdi edilmiş bulunan değişik tarihli belgelerdeki …’ya ait imzaların şeklen, tersim tarzı ve diğer özellikler bakımından kendi aralarında benzerlikler gösteren, grafolojik bakımdan şeklini bulmuş, işlek ve karakteristik imzalar oldukları, inceleme konusu iki adet imzanın örnek imzalardan tamamen farklı tersim edildikleri, tetkik konusu 01/02/2018 vade, 21/3/2017 tanzim tarihli, alacaklısı …, borçlusu …, kefili … olan 30.000,00-TL. bedelli senet aslının sağ alt tarafında bulunan imzalardan borçluya atfedilen iki adet imzanın …’nın eli mahsulü olmadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraflarca HMK’nın 281/1 maddesinde belirlenen 2 haftalık yasal süre içerisinde rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır. 6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Dosyada alınan grafolog bilirkişi raporunun yargısal denetime, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu, ayrıca tarafların aşamalarda sunduğu beyanlarıyla da uyumlu olduğu anlaşıldığından, 09/06/2021 tarihli duruşmada mahkememizce davalı vekilinin dava dışı …’ın da imzalarının incelenmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, kambiyo senetlerinde senet metninden anlaşılan tüm def’iler herkese karşı ileri sürülebilir. Dolayısıyla imza inkarı senet metninden anlaşılan def’ilerden olup, tüm hamillere karşı ileri sürülebilir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, dava konusu bono aslı ile icra takip dosyası kapsamı, dosyada alınan ve benimsenen bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirilmiş, davaya ve takibe konusu bono üzerinde davacı … adına atılan imzaların davacıya ait olmaması sebebiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, sonuç olarak; …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasında icra takibine konu edilen, 21/03/2017 tanzim, 01/02/2018 vade tarihli, 30.000,00-TL. meblağlı bono yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca, her ne kadar davacı tarafça davalıdan tazminat talep edilmiş ise de, dava konusu bononun tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde davalının ağır kusurlu ve/veya kötü niyetli olduğu davacı tarafça ispatlanamadığından, tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak davacının tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalı … tarafından…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasında icra takibine konu edilen, 21/03/2017 tanzim, 01/02/2018 vade tarihli, 30.000,00-TL. meblağlı bono yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı başlattığı icra takibinde haksız olmakla birlikte, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 2.180,26-TL karar ve ilam harcından 424,70-TL. peşin harç ve tamamlama harcının mahsubu ile kalan 1.635,19-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 545,07-TL peşin harç ve tamamlama harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 102,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.497,87-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.787,57-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır