Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/614 E. 2022/186 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/614 Esas
KARAR NO:2022/186

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:20/11/2019
KARAR TARİHİ:28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında Karayolu Taşıma Yönetmeliği hükümlerine istinaden 10.07.20017 tarihinde bir “acentelik” sözleşmesi süresiz imzalanmış olduğunu, davalı … … Şirketinin … ‘ın durumu göz önünde bulundurulmaksızın, zarar eden Aylık DMT hesaplarında güncelleme beklenirken yapmış olduğu yeni acentelik isteminin müvekkilimin sahip olduğu acenteye uymaması sebebiyle, … … Acente Müdürlüğünce yapılan değerlendirme sonucu aylık zararın giderek artmasından kaynaklı olarak 22.12.2018 tarihinde müvekkilim açısından davalı şirkete “haklı nedenle” fesih edilmesine sebebiyet vermiş olduğunu, son dönemde yeni sözleşmeyle birlikte zarar edeceği açık olan müvekkilimin, 22.12.2018 tarihinde acentelik sözleşmesinin feshi bildiriminde bulunmuş ancak kasa devri 04.01.2019 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalı … … ile yapılan görüşmelerde, müvekkili araçların … … ‘da kiralık kalmasını talep etmiş ancak müvekkile günlük 85,00-TL teklif edilmiş, kabul edilmemesi üzerine 155,00-TL+KDV olarak araç kiralamışlardır. Kiralık araçlar gelene kadar ki kullanılan araçların kira parası, mazot parası, aracın şoför parası … … tarafça hala ödenmemiş, Acentenin fiili çalıştığı aya ait hak edişler hesaplandıktan sonra düzenlenen faturalar … …’ a verilir, … …’ da faturaları aldıktan 5 gün sonra ödeme yapar. Bu noktada … … üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemiştir. … … acentelik sözleşmesi mevcutken gerçekleşmediği gibi, feshedildikten sonra hala ödenmemiş olduğunu, müvekkilinin aracı … ilçesinden dönerken kaza yaptığını, araç pert duruma geldiğini, müvekkiline 3.000 TL verildiğini, araç hurdasına ise 15.000 – TL verilmiş, müvekkilinin mağdur duruma düşmüş, müvekkilinin çalışan personellerinin kıdem tazminatları da verilmemiş olduğunu belirterek, davalarının kabulüne, şimdilik 100,00 -TL kaza zararının karşılanmasına, 100,00- TL demirbaş malzeme alacağına, 100,00 -TL personel tazminatı, 100,00 -TL iade edilen takip cihaz bedeli, 100,00- TL kesilen iadesi, 100,00 – TL cari hesap alacağının tahsili talebini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddedilmesini talep ettiklerini, taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmeleri gereği müvekkil şirket ticari defter ve kayıtları kesin delil niteliğine haiz olduğunu, davacının, acentelik ilişkisine kendi isteği ile son vermiş, müvekkili şirketin fesihten önce herhangi bir ihtar çekmiş dahi olmadığını, davacının, müvekkili şirketin faaliyetini yürütmüş olup bağımsız tacir olduğu ve bu nedenle TTK gereği ticari faaliyetlerinin tümünde basiretli hareket etmek mecburiyetinde olduğunu, davacının maliki olduğu aracın müvekkili şirket tarafından kendisinden kiralanmış ve … taşımacılığı sektöründe … aracı olarak kullanılmış, ancak işbu hususun davacı tarafından Kasko şirketine bildirilmemiş, davacının tüm hakkedişleri sözleşme hükümlerine uygun olarak tam ve zamanında ödenmiş olup müvekkil şirketin davacıya hiçbir borcu bulunmamaktadır. Bilakis, Acentelik Sözleşmesi gereği ve bağımsız tacir olması nedeniyle davacının ödemesi gerekip de fesih sonrası müvekkil şirketin ödemek durumunda kaldığı bedeller nedeniyle davacı, müvekkili şirkete borçlu durumunda olduğunu, cari hesapta yapılan kesintiler, Acentelik Sözleşmesi hükümleri ne uygun olduğunu belirterek cevap dilekçesinde belirtilen nedenlere davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; kazaya ilişkin evraklar, … … ile gerçekleşen mailler, bilirkişi raporu, kasa teslim tutanağı, banka hesap hareketleri, ticari defter ve kayıtlar ve sair tüm delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; Acentelik Sözleşmesi ve ekleri, Acentelik feshine ilişkin belgeler, Acentelik başvuru formu, Acentelik eğitim sürecine ilişkin belgeler, tanık, bilirkişi, müvekkili Şirkete ait ticari defterler ve cari hesap, davacıya ait acentelik belgesi, vergi beyanları, ticaret odası kayıtları, tarafımızca kesilmiş faturalar, müvekkili şirketçe davacıya yapılan ödemeler ve dekontlar, hakediş dosyaları ve faturalar, keşif, yemin, uzman görüşü, Yargıtay kararları ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi …’ye tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 04/12/2021 tarihli raporunda: Davalı şirketin 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin
zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi
lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinde
davacı şirketten sözleşme fesih tarihi 31.12.2018 itibari ile 53.193,13 TL borçlu, 20.11.2019 dava
tarihinde 20.108,80 TL alacaklı olduğu ve 01.06.2020 tarihi itibari ile İstanbul 31. İcra Müdürlüğünün 2020/3412 esas sayılı dosyasıyla alacağını tahsil ettiği ve borç/alacağının bulunmadığına dair rapor sunmuştur.
Davacı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmek üzere … 2 Asliye Hukuk Mahkemesinden … Talimat numarasıyla SMMM bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 08/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; Davacı yanın yasal defterleri ve yerinde yapılan incelemeler neticesinde davacı…’ın davalı … …A.Ş.’den 64.888,14.-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olduğunu, davacı yan faaliyetini 31.12.2018 tarihinde sona erdiğinden 64.888,14.-TL alacağın tahsil edilip edilmediğine ilişkin herhangi bir tespit yapılamamış olduğunu, önceki bilirkişi tarafından davalı yan yasal defterlerinde tespiti yapılan ve davalı yanca 31.12.2018’den sonra davacı cari hesabından çeşitli adlar altında düşülen tutarlara ilişkin, davacı yan yasal defterlerinde ve davacı yerinde yapılan incelemelerde herhangi bir bilgi ya da belgeye rastlanmadığını, davacı yan yasal defterleri TTK’nın 64 ve 213 Sayılı VUK’un ilgili maddeleri gereğince usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacı yan yasal defterlerinin TTK’nın 69 ve 213 Sayılı VUK’un ilgili maddeleri gereğince açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış olduğunu, davacı yan yasal defterlerinin 213. Sayılı VUK’un ilgili maddeleri gereğince muhasebe usul ve tekniklerine uygun tutulduğu ve hiçbir kazıntı ya da tahrifat yapılmadığı tespit edilmiş, davalı yan yasal defterler ile belgelerinin birbirini teyit etmiş olduğundan TTK’nın 85 ve HMK’nın 222.maddesi çerçevesinde sahibi lehine delil niteliğinde olacağı kanaatine varıldığına dair rapor sunmuştur.
Mahkememizin 12/04/2021 tarihli duruşmasında alınan ara karar uyarınca dosyanın SMMM bilirkişisi … ve nitelikli hesaplamalar uzmanı Dr.Öğr.Üyesi …’a tevdine karar verilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları 27/09/2021 tarihli raporlarında; Taraflarca akdedilen sözleşme hükmünden hareketle davacının kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmeden davalıdan ödeme yapılmasını talep etme hakkı olmadığı dolayısıyla buna dayanarak sözleşmeyi haklı sebeple fesih hakkının da doğmadığını, haklı sebeple fesih hakkının olduğu kabul edilmesi ihtimalinde bile davacının sözleşmede fesih koşulları arasında sayılan yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin 30 gün süreli ihtarda bulunduğunu ispatlayan dosya içerisinde bir bilgiye rastlanmadığına, raporun V- davalı 2019 yılı hesap değerlendirilmesi bölümünün son bölümünde belirtildiği üzere, davacı…’ın davalı … …’ ya 11.916,16 TL borçlu olduğuna dair rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği iddiasına bağlı olarak ödenmediği iddia olunan alacak istemine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin davacı tarafından gerçekleştirilen feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davacının demirbaş malzeme alacağı, takip cihaz bedeli, kazadan kaynaklanan zarar, demirbaş kullanım bedeli ve cari hesap alacaklarının bulunup bulunmadığı noktalarına ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, acentelik sözleşmesi, alınan bilirkişi raporları ile dosyamız kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında … acentelik sözleşmesi akdedildiğinin iki tarafın kabulünde olduğu, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği iddiası ile yukarıda ayrıntıları verilen maddi tazminat kalemlerinin davalıdan tahsili talebiyle işbu alacak davasının açıldığı, alınan 27/09/2021 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre fesih tarihinde davacının davalıya 11.916,16 TL borçlu olduğu, acentelik sözleşmesinin 39/a maddesine göre acente olan davacının kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmeden davalıdan ödeme yapılmasını talep edemeyeceği, bu nedenle davacının sözleşme feshinin haksız olduğu, ayrıca bir an için davacının feshinin haklı olduğu kabul edilse bile acentelik sözleşmesinin 41.maddesine göre davacının davalıya 30 gün süreli ihtar çekmesi gerektiği, ancak buna ilişkin belge bulunmadığının anlaşıldığı, yalnızca yeni acentelik sisteminin kendilerine uygun olmadığına dair ihbarın dosyaya sunulduğu, işbu ihbarın da yükümlülüklerin yerine getirilmemesine ilişkin olmadığına ilişkin tespitler içerdiği, işbu bilirkişi raporunun dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olması nedeniyle rapora itibar edilerek davacının sözleşme feshinin haksız olduğu ve davalıdan alacağının bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30-TL ‘nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 850,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzünde, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.28/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı