Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/597 E. 2020/638 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/597 Esas
KARAR NO : 2020/638

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 07/02/2013
KARAR TARİHİ : 26/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında finansal kiralama sözleşmeleri imzalandığı, kiralamaların yapıldığını, ödemelerin yerine getirildiği sırada piyasaların kötüye gitmesi, finansal sebeplerle kiracının ödemelerinde aksama olduğunu, kiralayanın da haklı olarak kiralamaya konu makinaların mahkemeden tedbir kararıyla icra marifetiyle geri teslim aldığını, her ne kadar makinaların mülkiyeti davalıya ait olsa da hakkaniyet gereği fazla ödenen miktarın davacıya geri ödenmesi gerektiğini, kiracının makinaların kullanım süresince sözleşme ve geri ödeme planı gereği 200.000.-USD ödeme yaptığını, kiralayanın sonra makinaları 3. kişiye sattığını, böylece davalının satış değeri ile tahsil ettiği 200.000.-USD ile birlikte değerlendirdiğinde davacıdan hala alacaklı olmak yerine fazladan zenginleştiğini, fazladan zenginleşilen bedelin davacıya geri ödenmesi gerektiğini, bu nedenle tüm borçların tespitini, tahsil edilen ödemelerin tespitini, davalının kira iadesi ve kıymet satış hasılat bedelinin tespitine, tespit edilen tüm bedellerinden varsa fazla ödemelerin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile finansal kiralama sözleşmeleri imzalandığını, davacının ödemeleri yerine getrilmemesi nedeniyle mahkeme yoluyla/ cebri icra yoluyla kendilerine devredildiğini, davacının temerrüde düştüğünü, henüz kiralama işleminden ötürü 3226 sayılı FKK md. 25. maddesi gereği kiracının malı iade ile birtikte vadesi gelmemiş finansal kiralama bedellerini de ödemekle yükümlü olduğunu, hatta bunu aşan zarardan da sorumlu olduğunu, davacının yaklaşık 200.000.-USD ödeme yaptığını, bu ödemelerin içinde anapara, faiz KDV ve şartları oluştuğunda kısmen temerrüt faizinin bulunduğunu, bu nedenle ödenen tutarın tamamının anapara olarak değerlendirılemeyeceğini, bunun cebri icra yoluyla yapılan takipte İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı malın iadesi ve alacak tespiti davası kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi (dosya içinde delil 5 te mevcut olduğunu) ile tespit edildiğini, malın kiralayan olarak kendilerine ait olduğunu, malın 3. Kişilere satılması sonucu elde edilecek bedelin kiracının borcundan düşülmesinin mümkün olmadığını, sözleşme ve 3226 sayılı yasada buna ilişkin bir hükmün de olmadığını, dolayısıyla sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olamayacağını, hala davacının kendilerine borçlu olduğunu, davacının kendilerine satış tutarı ile ödedikleri 200.000.- USD den sonra kalan kısmın iadesine ilişkin ihtarname keşide ettiklerini, kendilerinin de cevabi ihtarname ile cevap verdiklerini ve hala davacının borçlu olduklarını, ayrıca talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı, borcun tespiti ile iade alınan makinanın satışından bakiye kalan davacı ödemeleri düşüldükten sonra haksız olarak tahsil edilen miktarın tespiti ile faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır.
Mahkememizden verilen … Esas…Karar sayılı karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/15592 Esas ve 2018/3378 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup, bozma ilamına uyularak devam edilen yargılamada;
Davacı vekili, taraflar arasında finansal kiralama sözleşmeleri akdedildiğini, ödemelerde gecikme olması nedeniyle davalının finansal kiralamaya konu makinaları teslim aldığını ve 3. kişiye sattığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek finansal kiralama sözleşmelerine ilişkin tüm borçların tespitini, tahsil edilen ödemelerin tespitini, davalının kira iadesi ve kıymet satış hasılat bedelinin tespitini, tespit edilen tüm bedellerden varsa fazla ödemelerin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, satış bedelinin finansal kiralama borcundan düşülemeyeceğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerde ve 3226 sayılı Yasada buna ilişkin bir şart bulunmadığını, sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmeleri 02.03.2006, 18.05.2007, 10.09.2007 tarihli olup sözleşmelerin imzalandığı tarihte geçerli olan 3226 sayılı Yasa yürürlüktedir. Buna göre söz konusu Yasa hükümleri uyarınca, ” Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde kiracı malı iade ile birlikte vadesi gelmemiş finansal kiralama bedellerini ödemek yükümlülüğü altında olduğu gibi kiralayanın bunu aşan zararından da sorumludur. ” Kiralama bedellerinin ödenmemesi halinde kiracı malı iade edeceği gibi kalan kiralama bedellerini de ödemekle yükümlüdür. Finansal kiralama şirketinin malı iade aldıktan sonra 3.kişilere satması, akdi fesh edilen kiracıya bedel talep etme hakkı vermez.

Hal böyle olunca taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmelerinin tarihleri çerçevesinde davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,80-TL’den ve bilahare ikmal edilen 1.610,00 TL ıslah harcından mahsubu kalan 1.726,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
(Mahkememizce 05/09/2016 tarihli, 2014/369 Esas, 2016/333 Karar, 2016/224 harç tahsil müzekkeresi ile maliyeye bildirilen ve davalıdan tahsili istenilen 5.341,24 TL tahsil edilmiş ise işbu karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesi için maliyeye yazı yazılmasına, tahsil edilmemiş ise hiçbir işlem yapılmaksızın ilgili harç tahsil müzekkeresinin iadesinin istenilmesine)
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.876,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 13.854,76-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/10/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.