Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/588 E. 2023/439 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/588 Esas
KARAR NO :2023/439

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:29/04/2015
KARAR TARİHİ:05/06/2023

Mahkememizden verilen … sayılı01/06/2017 tarihli kararı davacı tarafça temyiz edilmiş olmakla Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2018/3910 Esas ve 2019/5439 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla, yeniden mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 23.06.2003 tarihli Acentelik Sözleşmesi ile davalı sigorta şirketinin yetkili acentesi olarak faaliyete başladığını, müvekkil şirketin işbu sözleşmeyi eski unvanı … Hizm. Ltd. Şti. Adıyla imzaladığını, 26.01.2011 tarih 7738 sayılı Tİcaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilan ile unvanını … Hizm. Ltd. Şti. Olarak değiştiğini, davalı sigorta şirketinin müvekkili şirkete 08.10.2009 tarih ve 226 sayı ile yazı göndererek, ödeme zamanı geçen prim borcu olduğundan yeni poliçe girişi yapılamadığından, tahsilat nedeniyle poliçelerin tanzim edilemediğini, bu nedenle 107.014,18 TL nin acilen ödenmesi gerektiğinin belirtildiği, müvekkil şirketin yaptığı itiraz sonucunda davalının müvekkili şirkete gönderdiği 29.07.2010 tarih 264 sayılı yazı ile; hatalı tanzim edilen zeyillerin teknik servis tarafından düzeltilerek kesilen haziran sonu hesaplarına göre müvekkili şirketin borcunun 21.008,54 TL olarak gözüktüğünü, bu bedelin 5 gün içinde ödenmemesi durumunda prosedürün başlatılarak müvekkilince verilen teminat mektubunun nakde çevrileceğinin belirtildiğini, bu yazı üzerine müvekkili adına … 44. Noterliği’nin 06.08.2010 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname keşide ederek müvekkilinin 9.770,21 TL alacaklı göründüğünü, olmayan bir borç ihdas edilerek teminatın paraya çevrileceği hususunun bildirilmesinin sözleşmeye aykırı olduğunun belirtildiği, davalı şirketin de … 18.Noterliği’nin 23.08.2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile taraflar arasındaki acentelik sözleşmesini, sigortalılardan yaptığı tahsilatın şirkete intikal ettirilmemesi yasa ve sözleşme hükümlerine aykırılık nedeniyle fesih ettiği ve müvekkili şirketin sözleşme gereği davalı şirkete verdiği … … Ticari Şubesi’nce tanzim edilen 12153 sayılı 20.000,00 TL bedelli teminat mektubunu haksız olarak nakde çevirdiğini, davalı sigorta şirketinin müvekkili şirketin tüm iyi niyetli davranışlarına rağmen acentelik sözleşmesini müvekkili şirket alacaklı olmasına rağmen fesih ettiğini, teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmesiyle birlikte müvekkili şirketin 29.770,21 TL alacaklı durumuna geçtiğini belirterek; haksız fesih ve teminatın haksız nakde çevrilmesi nedeniyle toplam 29.770,21 TL alacağın avans faiziyle birlikte tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haklı nedenlerle fesih edildiğini, sözleşmenin 8.maddesi uyarınca, acentenin bir hafta süresince tahsil ettiği primlerin komisyon ve ilgili vergiler düşüldükten sonra kalan kısmının en geç ertesi haftanın son iş gününün bitimine kadar şirkete intikal ettirmek zorunda olduğunu, davacı acentenin sözleşmenin ifası ve acentelik faaliyetleri sırasında mevzuata, sözleşmeye, tarifelere, talimatlara uyma ve müvekkilinin menfaatlerini koruma yükümlülüğü altında olduğu acentenin yasa ve mevzuata aykırı hareket ederek tahsil ettiği primleri şirkete intikal ettirmediği, müvekkilini zarara uğrattığını, davacının 23.06.2003 tarihli acentelik sözleşmesi ve … 5.Noterliği’nin 25.06.2003 tarih … yevmiye no.lu acentelik vekaletnamesi gereği yaptığı işlemlerden dolayı vadesi gelen borçlarını müvekkili şirkete intikal ettirmediğini, bunun üzerine … 18.Noterliği’nden 25.11.2009 tarihli azilname ile davacının acentelik vekaleti ile sahip olduğu temsil yetkisine, daha sonra … 18.Noterliği’nin 23.08.2010 tarih, … yevmiye no.lu ihbarname ile davacının acenteliğine haklı nedense son verildiğini, taraflar arasındaki münakit acentelik sözleşmesinin 17.maddesi gereği acenteliğin feshi nedeniyle davacının tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, sözleşmenin acente veya şirket tarafından feshi halinde acentenin portföy mülkiyeti veya başka bir tazminat talebinden bulunulamayacağı, davacının müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; acentelik sözleşmesi, sicil kayıtları, davalıdan sadır olunan yazılar, noter ihtarnameleri, teminat mektubunun nakde çevrilme yazısı, iptal edilen poliçe zeyilleri, davalıdan alınan üretim raporları, defter ve kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi delillerine dayanmış, davalı tarafça ise; deliller dosyaya celp olmuştur.
Mahkememizden verilen … sayılı01/06/2017 tarihli kararı davacı tarafça temyiz edilmiş olmakla Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2018/3910 Esas ve 2019/5439 Karar sayılı ilamı ile” Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece bozma sonrası alınan kök ve ek bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Dairemizin 22/01/2015 tarihli bozma ilamında, davacının sunduğu delil ve belgeler ile birlikte rejistro kayıtlarında da inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında rejistro kayıtlarının değerlendirilmediği ve yalnızca üretim raporları üzerinde yapılan incelemeyle yetinildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece, davacının sunduğu delil ve belgeler ile birlikte sigorta kayıtları karşılıklı olarak incelenerek, rejistro kayıtları da getirtilip davacının hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarına yönelik ciddi itirazları üzerinde de durularak, neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, bozma ilamının gereği yerine getirilmeyerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. ”gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş olup, bozma ilamına uyularak devam edilen yargılamada;
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle; Tarafların ticari defter ve kayıtları ile rejistro kayıtları üzerinde inceleme yapılarak ve özellikle iptal edilen poliçelerle ilgili iade komisyon oranlarının, prim üretimi sırasında taahhuk ettirilen oranlardan yüksek olup olmadığı, farklılık var ise bunun toplam miktarı, davacının dava dilekçesinde sonuç kısmında belirttiği talepler dikkate alınarak ve yargıtay bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılmasının istenilmesine, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmesine karar verilmiş ve dosya lojistik ve taşıma hukuku uzmanı-Ticaret Hukuku Öğr. Üyesi Dr. … ve SMMM bilirkişisi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında; Bozma kararına konu hususların tespiti için gereken belgelerin davalı sigortacı nezdinde bulunmasının gerekmesi, davacı yanın delillerini karşı tarafın defterlerine hasrettiğine ilişkin bir beyanının bulunmaması ve taraflarla yapılan görüşmeler neticesinde davaya herhangi bir delil sunulmayacağının anlaşılmasına göre davanın dosyanın mevcut durumuna göre ispat külfeti çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği şeklinde değerlendirildiği; Bu nedenle davacının 20.000,00 TL ve 9.770,21 TL olan iki talebini birbirinden ayrılması gerektiği, 20.000,00 TL bakımından ele alındığında, davalı yanın davacıdan teminat mektubunu nakde çevirme yoluyla bir alacak tahsil ettiğine göre alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiği (TMK m.6); 9.770,21 TL bakımından ele alındığında ise davacının alacak iddiası bulunduğundan bu alacağını ispat etmesi gerektiğine (TMK m.6) dair rapor sunmuşlardır.
Mahkememiz 14.03.2022 tarihli celsesinde bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler sunmuş oldukları ek raporlarında; Taraflar arasındaki karşılıklı yazılara ilişkin : Davalı tarafından davacıya bildirdiği 08.10.2009 tarihli yazı ile 107.014,18 TL tutarındaki ekli listede belirtilen poliçe prim borçlarının acilen ödenmesini, aksi takdirde 0.10.2009 tarihi itibariyle iptali mümkün olan poliçeler için iptal işleminin başlatılarak, sigortalılara mektup gönderileceğinin bildirildiğinin mevcut olduğunu,
Davalı tarafından davacıya bildirdiği 29.07.2010 tarihli yazı ile düzeltme talepleri, hatalı tanzim edilen zeyiller teknik servis tarafından düzeltilerek kesinleşen Haziran sonu hesaplarına göre borcun 21.008,54-TL olarak gözüktüğü ve borcun ödememesi nedeniyle sözleşmenin fesh edildiği, borç ödenmediği takdirde teminatın nakde çevrileceği diğer hususların mevcut olduğunu,
Davacı tarafından davalıya keşide edilen 06.08.2010 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile acente olarak çalışılan süre içerisinde iptal edilen poliçeler ve havale ödemeleri neticesinde 9.770,21 TL fazla ödeme yapıldığını, 20.000-TL teminat mektubunun paraya çevrilmesi halinde hukuki yollara başvurulacağı ve diğer hususlar ihtar edilmiş olduğunu,
Davalı tarafından 23.08.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesih edildiğinin mevcut olduğunu,
Davalının Sunulan f- disk içeriği : Davalı tarafından 03.03.2022 tarihli dilekçe ile 1 adet USB sunmuş olup, içeriği incelendiğinde, 10.599 satır ihtiva eden 30681 nolu acenteye ilişkin tanzim edilen poliçeler ve iptal durumu, branş, poliçe no , zeylnm, istihsal/ iptal durumu, başlangıç ve bitiş tarihleri, dönem ,net prim, brüt prim ve komisyon bilgilerini içeren poliçe dökümlerinin sunulduğu görülmüş olduğunu,
Dosya içerisinde yer alan İptale konu olan poliçelere ilişkin İstihsal ve İptal poliçeler sunulan 10599 satır döküm içeriğinde yapılan taramalar neticesinde aşağıdaki şekilde poliçelere ilişkin bilgilerin aşağıdaki şekilde olduğu görülmüş,
İhtilafa konu olan tanzim edilen poliçelere ilişkin alınan komisyon tutarları ile iptal durumundaki komisyon tutarları yine tablonun L,M,N sütunlarındaki şekilde yer aldığı görülmüş olup, o sütununda Komisyon / Net Prim oranları hesaplanarak gösterilmiş olduğunu,
Bilirkişi raporunda ayrıntıları ile verilen poliçeler uyarınca bilirkişi raporunda tekrar yer alan poliçelerde
istihsal edilen poliçelerde yer alan komisyon oranları ile iptal olan poliçelerdeki komisyon oranlarında karşılaştırması yapıldığında farklılıklar olduğu tespit edilmiş, bilirkişi raporundaki tabloda yer almayan diğer poliçelerde ise istihsal edilen poliçeler ile iptal edilen poliçelerde komisyon oranlarının karşılaştırıldığında aynı olduğu görülmüş olduğunu,
İptal edilen poliçelerde yer alan komisyon oranlarının, istihsal edilen poliçelerdeki oranlar esas alınarak komisyon tutarları tekrar hesaplandığında fazla düşülen komisyon alacağı 429,35 TL olarak hesaplanmış, davacının iddialarına ilişkin dayanak yaptığı Uzman Görüşü raporunda belirtilen davacıya poliçe üretiminde tahakkuk ettirilmemiş 17.076,33 TL komisyon bulunduğuna ilişkin hususlarda üretimlerin yapıldığı yılı takip eden dönemde komisyonların tahakkuk ettirildiği daha önceki raporlarda da mevcut olup, davacının üretimlerine ilişkin tahakkuk edilmeyen komisyon bedeli alacağı bulunmadığı, Uzman görüşünde yer almadığı belirtilen 17.076,33 TL komisyon varken buna mukabil iptal aşamasında acentenin borçlandırıldığı bildirilen dolayısıyla davacı aleyhine borçlandırılan komisyonların 2010 yılında poliçe bazındaki sunulan rejistro ve diğer kayıtları kapsamında tahakkuklarının davacı lehine mevcudiyeti belirlenmiş olduğundan takdirin mahkemeye ait olduğunu,
Yine davacının dayandığı iptal edilen poliçelere ilişkin komisyon iptallerinin tahakkuk eden komisyonlarından daha fazla yapıldığı hususunda sunulan rejistro ve poliçe bazındaki kayıtlarda yukarıda tablo c’de gösterilen 4 adet poliçede toplam 429,35 TL toplam fazla iptal komisyonu söz konusu olduğu belirlenenlerin dışında davacının aleyhine iptal komisyonu tespit edilemediği karşılaştırmalı tablo a ‘da gösterilmiş,
Bu kapsamda 23.02.2022 tarihli raporda belirtilen 20.000 TL teminat mektubunun paraya çevrilmesinden kaynaklı davalı kayıtlarında mevcut 21.008,54 TL alacağa karşılık yapıldığı sonucuna ulaşılacağını, davacının 9.770,21 TL alacak iddiasının 429,35 TL olarak tespit edilen yukarıdaki tutar kapsamında olduğu ancak bu tutarı davalıdaki 575,97 TL davacı boruyla takas mahsup hakkı bulunduğundan alacağı kalmayacağı hesaplandığına dair ek rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, acentelik sözleşmesinin feshedilmiş olması nedeniyle açılan sözleşmeden kaynaklanan alacak ile teminat mektubunun haksız bir şekilde nakde çevrilmesinden kaynaklanan toplam 29.770,21 TL’lik alacağın davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Davacı ile davalı arasındaki acentelik sözleşmesi sona erdirilmiş, davacı tarafça bu sözleşmeden kaynaklanan sözleşme dönemi içerisindeki 9.770,21 TL lik alacağına rağmen ödenmediği, aksine borcu bulunmamasına rağmen 20.000,00 TL lik teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiğini belirtmiş ve buna dayanak olarak fazladan komisyon iptalleri ile yapılan 4 adet havalenin alacak kalemlerinde görülmemiş nedeniyle bu şekilde davalı tarafça tahsilatlar yapmış olmasının yanlış olduğunu belirtmiş ise de; Yargıtay bozması sonrasında toplanan deliller ve alınan 24/01/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; 23.02.2022 tarihli raporda belirtilen 20.000 TL teminat mektubunun paraya çevrilmesinden kaynaklı davalı kayıtlarında mevcut 21.008,54 TL alacağa karşılık yapıldığı sonucuna ulaşılacağı, davacının 9.770,21 TL alacak iddiasının 429,35 TL olarak tespit edilen yukarıdaki tutar kapsamında olduğu ancak bu tutarı davalıdaki 575,97 TL davacı borcuyla takas mahsup hakkı bulunduğundan davacının alacağının kalmayacağı kanaatine varılmakla Yargıtay bozma ilamı ışığında rejisto kayıtları incelenerek hazırlanan 24/01/2023 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 442,10-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 262,20-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.05/06/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.