Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/587 E. 2021/252 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/587 Esas
KARAR NO:2021/252

DAVA:Ticari Şirket (Fesih ve Tasfiye)
DAVA TARİHİ:09/11/2019
KARAR TARİHİ:01/04/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %50 oranında paya sahip hissedarı olduğunu, şirketin kuruluşundan sonra bir dönem ticari hayatına devam ettiğini ancak, gelinen aşamada ticari faaliyetlerinin sona erdiğini, şirketin gayrifaal olduğunu, sadece sicil kayıtlarında faal olarak göründüğünü, dava dışı diğer ortaklara ulaşılamadığını, diğer ortağın sorumluluğunda olan şirketin vergi ödemelerinin müvekkili tarafından yapıldığını, ortaklar arasında da güven ve iş birliği duygusu kalmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Dava; davacının ortağı olduğu davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davalı şirketinin adresinin “Şişli” olması nedeniyle, TTK’nın 636.maddesi gereğince mahkememiz işbu davaya bakmaya yetkili olup; davacının davalı şirketteki payı dikkate alındığında eldeki davada davacılık sıfatı bulunmaktadır.
İddianın ileri sürülüş biçimine göre olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın TTK 636.maddesi “(1) Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer:
a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle.
b) Genel kurul kararı ile.
c) İflasın açılması ile.
d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde.
(2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.
(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
(4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.
(5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davalı şirketin fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, davalı şirket ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM …’ya tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 23/12/2020 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirket ticari defterlerinin incelemeye ibraz edilmediği, davacı dışındaki diğer ortaklara ulaşılamadığı; davalı şirketin en son ödenmiş sermayesinin 10.000 TL olduğu, özvarlıklarının (-)282.511,78 TL olduğu, şirketin ödenmiş sermayesinin yaklaşık olarak %2825 oranında eridiği, şirketin bağlı bulunduğu … Vergi Dairesinden 30/06/2018 tarihinde re’sen terkin edildiği, başka bir değişle vergi dairesi mükellefiyetinin kapatıldığı, bu tarihten sonra herhangi bir beyanname verilmediği; 2016-2017 yıllarına ilişkin gelir tablosu verilerinin boş olduğu, herhangi bir gelir ya da gider kalemine rastlanmadığı, bu yıllarda şirketin faaliyetinin bulunmadığı, bu halde davalı şirketin gayrifaal olduğunun anlaşıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf iddiası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, getirtilip-sunulan belgeler ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davacı ile dava dışı gerçek kişilerin ortağı olduğu davalı şirketin sermayesini tümüyle kaybettiği, şirketin faaliyetlerinin sona erdiği, başka bir deyişle şirketin gayrifaal olduğu, vergi kayıtlarına göre şirketin vergi mükellefiyetinin de 30/06/2018 tarihinde re’sen terkin edildiği, bu kapsamda benimsenen bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı şirket açısından, TTK 636. maddesinde sayılan haklı nedenle limited şirket feshi sebeplerinin bulunduğu anlaşıldığından davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …sicil numarasına kayıtlı …nin fesih ve tasfiyesine,
2-Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere SMMM …’in tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuru için takdir edilen aylık 1.500 TL’den şimdilik 6 ay peşin 9.000,00 TL ve ayrıca 4.000 TL tasfiye masraf avansı olmak üzere toplam 13.000,00 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafça mahkememiz veznesine yatırılmasına, bundan sonra tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
4-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
5-Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK 283.maddesi uyarınca Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına,
6-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 14,90-TL harcın davalı şirketten alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 152,40 TL tebligat giderlerinin toplamı 1.747,60 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı