Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/576 E. 2021/435 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/576 Esas
KARAR NO:2021/435

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/11/2019
KARAR TARİHİ:08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … Genel Müdürlüğüne 96.360,42 TL borçlu olduğu halde ödemelerini yapmayan davalı …. Ltd. Şti. (VN:…)’ nin borcunu ödemesi için müteaddit defalar yapmış oldukları müracaatlarının sonuçsuz kaldığını, …. Ltd. Şti. tarafından 63.724,57 TL’nin 29.08.2018 tarihinden itibaren, 32.635,57 TL’nin de 27.09.2018 tarihinden itibaren işletilecek Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü avans faizi ile birlikte faizi ile birlikte kurumlarına ödenmesi gerektiğini, Ticaret Mahkemelerinde dava açabilmek için arabuluculuğa müracaat etmek dava şartı haline geldiğinden huzurdaki davaları açmadan önce arabuluculuk başvurusu kurumları tarafından yapıldığını ve arabuluculuğa müracaatları da anlaşamama ile sonuçlanmış olup 05.09.2019 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı dilekçe ekinde sunulduğunu, ardından adı geçen şirket aleyhine ticaret mahkemesinde dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere davalarının kabulü ile …. Ltd. Şti.’nin kurumlarına borçlu olduğu 63.724,57 TL’nin 29.08.2018 tarihinden itibaren, 32.635,57 TL’nin de 27.09.2018 tarihinden itibaren işletilecek Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki dava, hukuka aykırı dayanaklarla açılmış olup müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmamakta olduğunu, müvekkiline dosya kapsamında olan faturaların tebliğ edilmediğini ve bu faturalara sebep teşkil edecek herhangi bir hizmet verilmemiş olması dolayısıyla da söz konusu faturaların kabulü taraflarınca mümkün olmadığını, davacı tarafından müvekkiline çekilmiş bir ihtar da bulunmadığından temerrüt gerçekleşmemiş olacak bu kapsamda faiz talep etme imkanı da olamayacağını, bu noktada, davacı taraf talebine konu iddialarını ispat külfeti altında olup buna ilişkin somut bir delil dosyaya sunamadığını, cevap dilekçesinde sunduğu Yargıtay kararları doğrultusunda da talep edilen alacağın varlı ve faturanın verilen bir hizmetin veya bir sözleşme karşılığında düzenlendiğini ispat yükü davacıya ait olduğunu, davacı ise buna ilişkin hiçbir delil ileri süremediğini, davacının alacak talebini kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile; talebe konu faiz istemleri de açıkça hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olan huzurdaki bu davanın reddine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizin 20/10/2020 tarihli celse beş nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ati ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 06/03/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde; davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olduğu, davalı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davalı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı yandan 07.02.2019 tarihi itibarı ile kaydi olarak 96.360,42 TL alacaklı göründüğü, davalı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda ise, davacı yana 07.02.2019 tarihi itibarı ile kaydi olarak 106.363,42 TL borçlu göründüğü, açıklanan mali verilere göre davacı yan tarafından, davalı yana dava konusu hizmetin kaydi olarak verildiği kanaatine varılmakla, davacının, davalıdan kaydi olarak 96.360,42 TL alacaklı olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı tarafından düzenlenen altı adet fatura nedeni ile alacak istemine ilişkindir.
Davacı, davaya konu faturaların davalı tarafında ödenmemesi nedeni ile elde ki alacak davasını açmış olup, davalı davacı yana olan borçlarının zamanında ödendiği, davacı yana herhangi bir borcu olmadığını dava konusu faturalarda ki hizmetin davacıdan talep edilmediğini davacının verilmeyen hizmet nedeni ile fatura düzenlendiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacı tarafından dava konusu faturalarda bulunan hizmetin verilip verilmediği ile hizmet verilmiş ise davalı tarafından bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda taraflar arasında imzalanmış yazılı bir sözleşme sunulmuş değildir. Davacı taraf yargılama sırasında sunduğu dilekçelerinde ve eklerinde davalının reklam yayınlatma talebine dair mail yazışmalarını sunmuştur.
Mahkememizce ispat yükünün belirlenmesi için öncelikle tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Mali Müşavir … tarafından sunulan 06.03.2021 tarihli raporda, taraf defterlerinin gerekli onaylara sahip olup sahipleri lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiş, davacının defterlerine göre davalıdan 96.360,42 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerine göre davacı yana 106.363,42 TL borçlu olduğu ile dava konusu faturaların davalı defterlerine kayıtlı olduğu ve iade faturası düzenlenmediği tespit edilmiştir. Bilirkişi incelemesinde yapılan tespite göre davalı dava konusu faturaları defterine kaydedip iade faturası düzenlememiş veya faturalara itiraz ettiğine dair mahkememize delil sunmuş değildir.
Davalı taraf her ne kadar davacıdan fatura konusu hizmetleri almadığını, faturaların defterine kayıtlı olmasının tek başına hizmetin verildiğini ispat için yeterli olmadığını davacının hizmeti verdiğini ispatla yükümlü olduğunu savunmakta ise de;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 28.04.2021 tarih 2020/201 E-2021/478K sayılı ilamında da açıklandığı üzere; borçlunun faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle, kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi ve süresinde iade veya itiraz etmemesi halinde alacaklının alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerekmektedir. Bu durumda ispat yükü yer değiştirmekte davalı alacağı ödediğini ispatla yükümlü hala gelmektedir. Eldeki olayda davalı dava konusu faturaları defterine kaydetmesine rağmen süresinde iade faturası düzenlediğini veya faturalara itiraz ettiğini ispat edemediğine göre dava konusu alacağın varlığı ispatlanmıştır. Ancak davalı dava ödediğini ispat edememiştir. Bu durumda davanın kabulüne karar vermek gerekir.
Davacının faiz başlangıç tarihine ilişkin talebine gelince; borçlu temerrüdü 6098 sayılı TBK’nun 117. Maddesi ile düzenlenmiş olup, muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarı ile temerrüde düşeceği belirtilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından sunulan mail ve whatsapp yazışmaları ile davalının temerrüde düşürüldüğü iddia edilmişse de , sunulan yazışmalar temerrüd ihtarı için yeterli değildir. Davacı tarafından dava tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden dava konusu edilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş davanın kabulüne dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ İLE; 96.360,42 TL’nin dava tarihi olan 04.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı yana ÖDENMESİNE
2-)Alınması gereken 6.582,38 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 1.645,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.936,78 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin ödenen 1.645,60 TL harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 44.40 TL başvuru harcı ile 985,00 TL bilirkişi ve tebligat giderinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
4-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 13.104,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır