Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/562 E. 2019/1010 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/562 Esas
KARAR NO : 2019/1010

DAVA : Yargılamanın Yenilenmesi-İadesi (HMK 374 vd.md)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden davalılar vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan ve mahkememizce verilen 03/03/2015 tarih, … Esas, … Kararıyla, davaya dayanak intifa terkin evrakı geçerli sayılarak müvekkilleri aleyhine karar verildiğini ve müvekkillerinin vekili tarafından davaya vekalet sunulmasına rağmen savunma yapılmaması ve temyiz edilmemesi nedeniyle kararın müvekkilleri yönünden kesinleştiğini, müvekkillerinin gayrimenkullerin satışına ilişkin gönderilen ihbarname ile davadan haberdar olduklarını, Yargıtay 22/03/2016 tarihli kararıyla, 01/10/2010 tarih ve 11621 sayılı tescil istem belgesinin eklenerek dosyanın gönderilmesi için geri çevrilmesine karar verildiğini ve bu şekilde dosyada olmayan evrak istenerek tamamlatıldığını, Yargıtay bozmaya dayanak yaptığı anılan belge ile intifa hakkının bedelsiz terkinine ilişkin akit tablosundaki istem kısmında “yukarıda özellikle belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum/olduğumuz intifa hakkının tamamından bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini bilvekale talep ederim” ibaresi uyarınca davacı tarafından intifa hakkı bedelsiz olarak terkin edildiğinden davacının bakiye süreye ilişkin intifa hakkı bedeli isteyemeyeceğine dair bozma kararının, davanın esasını değiştirecek nitelikte olduğu ve dosyaya karardan sonra giren yeni maddi delil nedeniyle yargılamanın yenilenmesi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile kararın tamamen kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; dilekçede ileri sürülen nedenlerle HMK 374.vd.madde gereği yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
Yargılamanın iadesini/yenilenmesini talep eden davalılar …, … ve … müşterek verdikleri 12/12/2019 tarihli dilekçelerinde, … ise 11/12/2019 tarihli dilekçesinde; yargılamanın iadesi taleplerinden feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
Davadan feragat HMK’nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, karşı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK.nun 307.maddesi hükmüne uygun olarak davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Talep eden davalılar …, … , … ve …’ın verdiği feragat dilekçelerine kimlik tespitinin yapıldığı, feragat bildiriminin de HMK.nun 307. maddesi hükmüne uygun olarak yapıldığı mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle adı geçen davalılar yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Diğer talep eden davalı … yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Yargılamanın iade sebeplerine ilişkin HMK 375.maddesi; “(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” hükmünü içermekte olup, yargılamanın iadesi/yenilenmesi halleri sınırlı şekilde sayılmıştır.
Yargılamanın yenilenmesi talebine konu Mahkememizin 03/03/2015 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararında; intifa hakkına ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş; davalı taraf, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/9287 Esas, 2017/7746 Karar sayılı bozma ilamına dayanarak kendileri yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Davalı tarafça, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/9287 Esas, 2017/7746 Karar sayılı bozma ilamı gerekçe gösterilerek yargılamanın yenilenmesi istenmiş ise de; incelenen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/11652 Esas, 2016/5185 Karar sayılı geri çevirme kararıyla, dava konusu intifa hakkının tapuda terkinine ilişkin 01/10/2010 tarih, 11621 sayılı Tescil İstem Belgesinin sonradan ortaya çıkan bir belge olmadığı, noksan ikmali nedeniyle anılan geri çevirme kararının verildiği, söz konusu belgeye istinaden incelemenin yapılarak anılan dosyada davalı …yönünden bozma kararının verildiği ve diğer davalılar yönünden verilen kararın kesinleştiği, bu halde yargılamanın yenilenmesi (iadesi) nedeni olarak ileri sürülen sözkonusu bu hükmün HMK 375.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymadığı anlaşıldığından, koşulları oluşmayan yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkin davanın adı geçen davalı yönünden HMK 379.madde gereğince esasa girmeden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Yargılamanın Yenilenmesi isteminde bulunan …, … , … ve … yönünden yargılamanın yenilenmesi davasının feragat nedeni ile reddine,
2-Yargılamanın Yenilenmesi isteminde bulunan …’in istemine ilişkin davanın HMK.nın 379.maddesi gereğince reddine,
3-Peşin harç karar harcını karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Karşı taraf/davacı vekil ile temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin talep eden davalılardan alınarak karşı taraf davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.