Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/534 E. 2019/1009 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/435 Esas
KARAR NO: 2019/918

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/03/2014
KARAR TARİHİ: 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın … şubesi ile … Şirketi arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …’ın sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza ettiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlulara … Noterliğince tanzim 23/11/2011 tarih… ve…yevmiye nolu kat ihtarnamesi gönderdiklerini ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Kadıköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin… D.İŞ dosyası üzerinden ihtiyati haciz aldıklarını ve davalılar aleyhine İstanbul Anadolu .. Icra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, borçluların borca itiraz ederek takibin durmasına sebep olduklarını, ancak daha sonra verdikleri dilekçe ile borcun 180.328,00 TL’lık kısmına yönelik itirazlarından vazgeçtiklerini belirterek itiraz edilmeyen kısım yönünden itirazın iptaline ve davalıların % 40 oranında inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalan 01/03/2012 tarihli borç tasfiye sözleşmesinin 7.10 maddesi ile İstanbul Merkez Adliyelerinin yetkili kılındığını, tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında doğacak uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemenin sözleşme ile yetkili kılınabileceğini, aksinin kararlaştırılmaması halinde davanın sadece sözleşmede belirlenen yerde açılabileceğini belirterek yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul Anadolu… Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı dosyasında verilen yetkisizlik kararının, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/9577 E, 2016/525 K sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği ve dosyada 15/12/2016 tarihinde kesinleşme işlemi yapılarak aynı tarihli üst yazı ile dosyanın dağıtıma bağlı mahkememize tevdii edildiği saptanmış, mahkememizce 27/12/2016 tarihli yazı ile anılan mahkemeden “dosya içerisinde HMK 20.md gereğince süresi içerisinde taraflarca verilmiş dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin talep dilekçesinin bulunmadığı anlaşılmış olup, gerekli araştırmanın yapılarak var ise gönderilmesi” istenmiş, anılan mahkemenin 07/02/2017 tarihli cevabı yazısı ile yapılan araştırmada taraflarca verilmiş yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin talep dilekçesinin bulunmadığının bildirildiği saptanmış olmakla HMK 20.md gereğince süresi içerisinde yetkisizlik kararı veren mahkemeye dava dosyasının mahkememize (yetkili Mahkemeye) gönderilmesi yönünde taraflarca verilmiş bir talep dilekçesi bulunmadığı saptanmış olmakla, HMK 20.md gereği dosyanın İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine (gönderilmesine) karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay 19. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 22/01/2019 tarih 2017/2145 Es. 2019/372 Kar. Sayılı kararı ile mahkememizce verilen karar bozulmuş, usul ve yasaya uygun bulunan yargıtay bozma ilamına mahkememizce uyulmuştur.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 22/01/2019 tarih 2017/2145 Es. 2019/372 Kar. Sayılı kararının tetkikinde; ” HMK’nun 20. maddesi gereğince tarafların dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etme süresi konunyoluna başvurunun reddi kararının (karar düzeltme talebinin reddi kararının) tebliğinden başlar. Davacının başvuru süresi başlamadan dosya re’sen gönderilmiş olup yetkili mahkemece bu husus üzerinde durulup taraf vekilleri dinlenmeden yazılı şekilde iade kararı verilmesi doğru olmamış kararının bozulmuş olması gerekmiştir.” hükmü ile mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı ve davalı vekili 03/08/2017 tarihli dilekçeleri ile dava konusu borcun ödenmesinden dolayı davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan dava hakkında davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderlerinin nasıl tayin edileceği HMK’nun 331. maddesinde düzenlenmiştir. HMK madde 331/1’e göre davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında hakim, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
Tüm dosya kapsamı, takip dosyası ile davacı vekilinin karar duruşmasındaki imzalı beyanı birlikte değerlendirilmiş, davalı tarafın dava açıldıktan sonra borcunu davacıya ödediği, böylece davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı ve davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin de olmadığı anlaşılmakla taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri taktir ve tayinine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Talep olunmadığından taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri tayin ve takdirine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin yatan 3.274,15 TL’ den düşümü ile bakiye kalan 3.229,75 -TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerlerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır