Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/518 E. 2020/481 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/518 Esas
KARAR NO:2020/481

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:23/08/2019
KARAR TARİHİ:29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24.01.2014 tarihinde … yönetimindeki … plakalı aracın müvekkillerinin murisi …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, müteveffanın mirasçılarının annesi … ve babası … olduğunu, müteveffanın vefatı sebebiyle davacılara … tarafından herhangi bir gelir bağlanmadığını, …’ın kaza tarihi itibariyle net ücretinin 1.500,00 TL olduğunu, davalı şirketin kusur oranının %40 olduğunu, 2016 yılında Güvence Hesabı tarafından müvekkillerine 37.997,00 TL ödeme yapıldığını ve bu ödemenin düşük olduğunu, şimdilik müvekkili … için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, müvekkili … için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplamda 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt ( 05/04/2019 ) tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 30/10/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; müvekkili … için 47.029,40 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili … için 62.921,19 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 08.11.2016 tarihinde davacılar anne … ve baba … için toplamda 37.977,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını ve müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, yaya olan …’ın dava konusu trafik kazasında kusurunun olup olmadığını, kusur oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davacı tarafın müteveffanın gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğunu ispatlaması gerektiğini, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, …’nın ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili kurumun temerrüde düşmediğini, ticari/ temerrüt/ avans faizinin talep edilemeyeceğini bildirmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizce davaya konu olarak davalı kurumdan celp olunan hasar dosyası sureti ve ekleri , …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Es. Sayılı dosyasının UYAP sureti ve bu dosyadan alınan kusur raporu celp edilip incelenmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas numaralı dosyası ile alınan kusur raporunun tetkikinde, davalı sürücü … ‘ in %40 oranında kusurlu olduğu, plakası belirsiz otobüsün meçhul sürücüsünün %60 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya … ‘ ın kusursuz olduğu görüşüyle rapor alınmış ve mahkememizce de benimsenmiştir.
Mahkememizce kusur raporu geldikten sonra dosya konusunda uzman hesap bilirkişisi … ‘ a tevdiği edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından sunulan 04/05/2020 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde; dosya içerisinde mevcut bilgiler doğrultusunda 08.11.2016 tarihinde Güvence Hesabı tarafından davacı anne …’a 18.619,00 TL ödendiği ve bu miktarın rapor tarihi (28.03.2020) itibariyle yasal faiziyle birlikte 24.293,46 TL olacağı, dolayısıyla davacı anne …’ın alacak bakiyesi 71.322,86 TL – 24.293,46 TL = 47.029,40 TL olduğu, 08.11.2016 tarihinde Güvence Hesabı tarafından davacı baba …’a 19.378,00 TL ödendiği ve bu miktarın rapor tarihi (28.03.2020) itibariyle yasal faiziyle birlikte 25.283,78 TL olacağı, dolayısıyla davacı baba …’ın alacak bakiyesi, 88.204,97 TL – 25.283,78 TL = 62.921,19 TL olduğu, Güvence Hesabı’nın olay tarihini kapsayan KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sakatlanma ve ölüm için kişi başına limitinin 268.000,00-TL olması nedeniyle davacıların davalı şirketten talep edebileceği toplam tazminat bedelinin teminat limiti dahilinde ve 109.950,59 TL olduğu görüşüyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ölümlü trafik kazası nedeni ile ölenin anne ve babası tarafından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda ; 24.01.2014 tarihinde dava dışı … plakalı araç sürücüsü … ile tespit edilemeyen araç sürücüsünün karıştığı kaza nedeni ile davacıların desteği …’ın vefat ettiği, davacılar tarafından kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsü ve kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortacısına karşı …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde destekten yoksun kalma talepli dava açıldığı, mahkemeden verilen 25.12.2018 tarih … E-… K sayılı karar ile davacılar lehine davalı sürücünün kusuru oranında tazminata hükmedildiği, kararın 27.03.2019 tarihinde kesinleştiği, davalı güvence hesabı tarafından davacı …’a 19.378 TL ve davacı …’a 18.619 TL ödeme yapıldığı , 04.11.2016 tarihinde davalı tarafından ibraname alındığı davacılar vekili tarafından davacılara ödenen miktar itibariyle davalı yanın ibra edildiği yazılarak ibranamenin imzalandığı görülmüştür.
Taraflar arasında ki uyuşmazlık imzalanan ibranamenin geçerli olup olmadığı ve davalının davacıların bakiye zararından sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Destekten yoksun kalma tazminatı, TBK’nın 53. Maddesi ile ölüm neticesinde uğranılan zararlar arasında sayılmıştır. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir. Ancak işletenin 91. madde gereğince mali sorumluluk sigortası yaptırması gerektiği yönündeki bu düzenlemeye karşın yaptırmaması durumunda 3. kişilerin bedensel zararlarının karşılanması için Güvence Hesabı kurulmuştur.
Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9. maddesi;
(1) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
a) (Değişik bend: 19/06/2009 – 27263 S.R.G Yön\2.mad) Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için…
Somut olay bakımından, tespit edilemeyen araç sürücüsü yönünden meydana gelen zarar nedeni ile davalının sorumluluğu bu düzenlemeye dayanmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. Maddesine göre, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Elde ki olayda davalı tarafından davacılara yapılan ödeme nedeni ile 04.11.2016 tarihli ibranameleri davacılar vekilinin , ibranamelere ödenen bedel yönünden davalı yanı ibra ettiğini ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu şerh ettiği, her ne kadar ibra içeriğinde kesin ve dönüşümsüz ibra ettiği yazılı ise de, imza sırasında düşülen şerh nedeni ile davacıların davalı yanı kesin olarak ibra etmediği, bakiye alacak yönünden dava haklarının olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Mahkememizce meydana gelen olay nedeni ile kusur durumunun tespiti yönünden ayrıca bir rapor alınmaksızın, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen … E sayılı dosyada 17.01.2018 ve 09.08.2016 tarihli adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden alınan raporlarla yetinilmiştir. Anılan dosyaya davalı yan taraf olmasa da mahkememizce ilgili raporlar mahkemesinden getirtilerek taraflara tebliğ edilmiş , davalı tarafından rapora dair bir itirazda bulunulmamıştır. Dosya kapsamına uygun oluşu, davalı itirazına uğramayışı ve …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında hükme esas alınan 17.01.2018 tarihli davacılar murisinin kusursuz, sürücü …’in %40 tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise %60 oranında kusurlu olduğu rapora mahkememizce itibar edilmiştir. Davalının sorumlu olduğu miktar %60 kusura isabet eden miktardır.
Aktüeryal hesap uzmanı … tarafından hazırlanan 28.03.2020 tarihli rapor mahkememizce dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya el verişli olmakla hükme esas alınmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya içerisinde yer alan raporlar göz önüne alınarak davanın kabulüne dair aşağıda ki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ İLE;
Davacı … için 47.029,40 TL ve davacı … için 62.921,19 TL destek tazminatının dava tarihi olan 23.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE
2-)Alınması gereken 7.510,72 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44.40 TL harç ve ıslah yolu ile alınan 380,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.086,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydında, davacılar tarafından ödenen toplam 424,40 TL peşin karar harcının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine
3-)Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan davacı … için 6.913,82 TL, davacı … için 8.979,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine
4-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 44.40 TL başvuru harcı ve 831,30 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-)Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır