Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2020/720 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/482 Esas
KARAR NO:2020/720

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:31/10/2016

BİRLEŞEN
….FİKRİ VE SİNAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: … – KARAR NO: …

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 16/11/2016
BİRLEŞEN
….FİKRİ VE SİNAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: … – KARAR NO: …

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:23/03/2017
KARAR TARİHİ:12/11/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davaların mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin kullanmış olduğu “…” yazılımının, … server 2002 ve üstü desteğini durdurması ve bu nedenle daha gelişmiş bir yazılıma ihtiyaç duyulması nedeniyle taraflar arasında; şubelerden ve internetten anlık ipotek ve anlık kredi başvurularını yakalamak amacıyla kredi temellendirme sistemine olan “…” yazılımının geliştirilmesine yönelik 27/03/2014 tarihli … Yazılım Lisansları ve Hizmetleri Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme süresinde davalıdan kaynaklanan nedenlerle yazılımın tamamlanma sürecinin geciktiğini, teknik testlerini başarılı şekilde sonuçlanmasıyla birlikte müvekkili şirkete kesin onay belgesi verildiğini, 18/01/2016 tarihinde gönderilen mail ile kullanıcı kabul testlerinin de başarılı bir şekilde geçtiğinin ve canlıya geçiş için bir engel olmadığının bildirildiğini, sözleşme gereği yazılımın kabul testlerini geçmesinin müşteri tarafından onaylanmış olarak kabul edileceğini, canlıya geçiş ile ilgili olarak 01/02/2016 tarihli toplantıda davalının yazılı olarak kabul ettiği bazı hususlar hakkında itirazda bulunduğunu, gelişen süreçte davalı tarafça 23/05/2016 tarih ve 18053 yevmiye nolu ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğini; yazılım lisans bedeli olan ve 5 yılda ödenmesi kararlaştırılan 580.000 USD’nin ilk iki taksidinin ödendiğini ancak, üçüncü taksit bedeli olan 401.729,11 TL fatura bedelinin ve daha önce kabul edilen 59.533,95 TL ve 20.195,29 TL bedelli fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı taraf aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2007 yılında yapılmış sözleşme kapsamında … programının ihtiyaçları karşılayamayacağının ve ileri tarihlerde … altyapısı tarafından desteklenmeyeceğinin davacı tarafça ileri sürülmesi üzerine müvekkili şirkete daha ileri bir ürünün geliştirilmesinin teklif edildiğini, bu kapsamda taraflar arasında davacının daha ileri ihtiyaçları karşılayacağını taahhüt ettiği “…” yazılımına ilişkin 27/03/2014 tarihli … Yazılım Lisansları ve Hizmetleri Tedariki Sözleşmesi’nin imzalandığını ancak, yazılımın tesliminin kararlaştırıldığı tarihten 1 yıl geçmesine rağmen “…” programının müvekkili şirket ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye getirilmediğini, programın yerine getirilmesi gereken temel özelliği olan sisteme girilen otomatik başvuruları değerlendirip, bu başvuruları expertiz firmalarına rapor alınmak üzere yönlendirmesinin kredi konusu taşınmazın değerinin belirlendiği ekspertiz raporunu yine sistem üzerinden davacı firmaya aktarmak olduğunu, bu temel özelliğin dahi tamamlanmadığını, müvekkilinin kabul testini imzalamadığını, kabul testine girilmeden … olarak adlandırılan kabul testinin hazırlığı sürecinde eksik ve hataların davacıya 23 kez iletildiğini, 18/01/2016 tarihli maillerde yazılımın 1.5 versiyonuna geçisinin yapılmasının önerildiğini, kredi başvuru programının temel özelliklerinin kullanılabilmesi için expertiz raporlarının sisteme otomatik olarak aktarılmasına bağlı olmasına rağmen bu özelliğin geliştirilmediğini; davacının karşı edimini yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşme bedelini talep etme hakkına sahip olmadığını, ayrıca ödenen taksitleri de iade etme yükümlülüğü altında olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Birleşen ….Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas Sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davada ileri sürdüğü nedenlerle taraflar arasında yapılmış 27/03/2014 tarihli … Yazılım Lisansları ve Hizmetleri Tedarik Sözleşmesi’nin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle, sözleşme gereği 5 yılda ödenmesi kararlaştırılan yazılım lisans bedeli 580.000 USD’nin, 4.ve 5.taksit bedelleri için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 20.000 USD’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ….Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas Sayılı davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davaya cevaplarında ileri sürdüğü nedenlerle, davacının 27/03/2014 tarihli … Yazılım Lisansları ve Hizmetleri Tedarik Sözleşmesi kapsamında edimlerini yerine getirmediğini, taahhüt edilen programın çalışır hale getirilmediğini, bu nedenle sözleşme bedelini talep etme hakkına sahip olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen ….Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas Sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2007 yılında yapılmış sözleşme kapsamında … programının ihtiyaçları karşılayamayacağının ve ileri tarihlerde … altyapısı tarafından desteklenmeyeceğinin davacı tarafça ileri sürülmesi üzerine müvekkili şirkete daha ileri bir ürünün geliştirilmesinin teklif edildiğini, bu kapsamda taraflar arasında davacının daha ileri ihtiyaçları karşılayacağını taahhüt ettiği “…” yazılımına ilişkin 27/03/2014 tarihli … Yazılım Lisansları ve Hizmetleri Tedariki Sözleşmesi’nin imzalandığını ancak, yazılımın tesliminin kararlaştırıldığı tarihten 1 yıl geçmesine rağmen “…” programının müvekkili şirket ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye getirilmediğini, bunun üzerine programın geliştirilmesi yönünde gönderilen ihtara rağmen programda herhangi bir iyileştirme yapılmaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini; sözleşme gereği ödenen 1.ve 2. taksit bedellerinin ihtara rağmen iade edilmemesi nedeniyle, peşin olarak ödemesi yapılan taksit bedellerinin ve sözleşmeye güvenle yazılım için gerekli serverin sağlanması için … firmasına yapılan ödemelere ilişkin menfi zararın tazmini için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ….Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas Sayılı davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, davacıdan alacaklı olduklarını, dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Asıl davada takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak fatura alacaklarının fer’ileriyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Birleşen ….Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas Sayılı davada takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak dekont, fatura alacaklarının ve menfi-müspet zararın fer’ileriyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde birleşen davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde birleşen davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle birleşen işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Asıl dava; taraflar arasında yapılmış 27/03/2014 tarihli … Yazılım Lisansları ve Hizmetleri Tedarik Sözleşmesi’nin haksız feshi iddiasına dayalı, fatura alacağının tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine,
Birleşen …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas sayılı dava; taraflar arasındaki aynı sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı ödenmediği ileri sürülen 4. ve 5. taksit bellerine yönelik fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere 20.000 USD’nin davalıdan tahsili istemine,
Birleşen …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas sayılı dava; taraflar arasındaki aynı sözleşme gereği davacının taahhüt ettiği edimleri yerine getirmediği iddia olunarak, sözleşmenin feshinden kaynaklı peşin ödenen bedellerin ve menfi zararın tazmini için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davalar, taraflar arasındaki 27/03/2014 tarihli “…” isimli yazılım tedarikine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; asıl ve birleşen …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı davanın davacısı ve aynı mahkemenin … Esas sayılı davanın davalısı … Ltd. Şti. eseri yapmayı yüklenen yüklenici, diğer taraf … A.Ş. ise iş sahibidir.
Yüklenici tarafından açılan asıl ve birleşen davada, imal edilip karşı tarafa teslim edilen eserin bedeli talep edilmiş; karşı taraf olan iş sahibi ise, eserin kullanılamadığını, ayıplı olduğunu ileri sürerek yükleniciye ödenen bedelin ve uğranılan zararın tazminini talep etmiştir.
Eser sözleşmesinde ayıba karşı iş sahibinin seçimlik hakları 6098 sayılı TBK’nın 475.maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre TBK’nın 475.maddesi; “Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.
İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.”hükmünü içermektedir.
Somut olayda, asıl ve birleşen davalarda tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına göre taraflar arasında yapılmış 27/03/2014 tarihli … Yazılım Lisansları ve Hizmetleri Tedarik Sözleşmesi’nin varlığı her iki tarafın da kabulündedir.
Taraflar arasındaki somut uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle taraflar arasındaki sözleşme konusu yazılımın ayıplı olup olmadığı ve buna bağlı olarak her iki tarafın istemlerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarlarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM Faruk KODAMAN, Bilgisayar Mühendisi Dr. … ve Dr. …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 31/01/2018 tarihli raporun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı heyetten ve heyete eklenen Bilgisayar Mühendisi …’dan alınan 05/11/2018 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporunda özetle; davalının kullanımında olan “…” yazılımına ilerleyen zamanlarda … desteğinin kesilmesi ve daha iyi bir yazılım ihtiyacın doğması neticesinde, mevcut altyapı ve ihtiyaçların karşılanması için davalıya özel olarak üretilecek olan “…” yazılımının geliştirilmesi amacıyla taraflar arasında davaya dayanak sözleşmenin imzalandığı ancak, davacı tarafça hazırlanan “…” yazılımının eksiksiz çalışır hale getirilmediği, davalı şirketin canlı sistemde yani günlük operasyonel şirket işlerinde yazılımı kullanmadığı, yazılımın sürekli hata verdiği; davalı şirket kurulu hali üzerinde yapılan incelemelerde normal bir kullanıcı için anlaşılması mümkün olmayan hatalar ile karşılaşıldığı, bunların ancak davacının teknik yetkililerinin müdahalesi ile giderildiği ve yenilen kurulum yapılması gerektiği, bu müdahale sonrasında ekranların açıldığı ancak, işlem yapmak istendiğinde başka nedenlerle hatalarla karşılaşıldığı, bu hata ekranlarında belirtilen kodların da normal bir kullanıcı için anlaşılmasının veya giderilmesinin mümkün olmadığı, yine teknik yetkililerin müdahalesi ile çalıştırılabildiği, tespit edilen hataların normal bir kullanıcı için kabul edilebilir nitelikte olmadığı, kullanıcıların günlük faaliyetleri sırasında zaman kayıplarına yol açtığı ve sürekli teknik destek gerektiği, bu durumda kullanıcı için yazılımın doğru çalıştığından bahsetmenin mümkün olmadığı; davalı şirketin dava konusu yazılımdan herhangi bir fayda sağlamadığı, yazılımın aktif olarak hiç kullanılmadığı ve normal kullanıcı nezdinde kabul edilmeyecek hatalara sahip ayıplı yazılım olduğu; davalının canlı geçişi öncesinde canlıda kullanmamış olduğu yazılımı alımından ve kullanımından vazgeçme hakkı olduğu, zira yazılımın kullanıcılar nezdinde çözülemeyen hatalar vermesinden dolayı davalı şirketin müşteri kaybına sebep olabileceği, bu nedenle test ve canlı öncesi davalının programı almaktan her zaman vazgeçebileceği; diğer yandan davacı şirketin davacı için özel olarak üretildiği ileri sürülen dava konusu yazılımı başka şirketlere de sattığı, davalı şirket için özel olarak üretildiğinden söz edilemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, itirazlar yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Asıl dava ve asıl dava ile birleşen …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas Sayılı dosyası yönünden yapılan yargılama sonrasında, benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacı tarafça geliştirilen dava konusu sözleşmeye dayanak “…” yazılımının ayıplı olduğu, yazılımın eksiksiz çalışır duruma getirilemediği, yazılımda normal bir kullanıcı için anlaşılması mümkün olmayan hatalar bulunduğu, her ne kadar yazılım hataları davacı taraf teknik müdahale ile giderilse de, işlemler esnasında başka hatalarla karşılaşıldığı, bu durumun kullanıcıların günlük faaliyetlerinde zaman kayıplarına yol açtığı gibi davalı şirketin müşteri kaybına sebep olabileceği, yazılımın eksiksiz düzgün çalıştığından bahsedilemeyeceği; davalı şirketin canlı sistemde yani günlük operasyonel şirket işlerinde yazılımı kullanamadığı gibi yazılımdan herhangi bir fayda sağlayamadığı; diğer yandan yazılımın davacı tarafça başka şirketlere satıldığı, bu halde davalı şirkete özel olarak üretildiğinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla davacı taraf isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından asıl ve birleşen bu davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen ….Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas Sayılı dosyası yönünden yapılan yargılama sonrasında; asıl davada ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacı tarafça geliştirilen dava ve taraflar arasındaki sözleşme konusu “…” yazılımının ayıplı olması nedeniyle birleşen bu davanın davacısınca, 6098 sayılı TBK’nın 475/1-1.maddesi gereğince sözleşmeden dönüldüğü anlaşılmaktadır. Aynı yasanın 125/3.maddesi gereğince sözleşmeden dönülmesi halinde, taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Borçlu temerrüdünde kusursuzluğunu kanıtlayamazsa alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğradığı zararın (menfi-olumsuz zararın) giderilmesini de isteyebilir.
Birleşen bu davaya ilişkin somut olayda; yukarıda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı açıklandığı üzere, yüklenici tarafın geliştirdiği sözleşme ve dava konusu yazılım ayıplı olması nedeniyle iş sahibinin sözleşmeden döndüğü, buna göre TBK’nın 125/3.maddesi gereğince karşı tarafça geliştirilen ve ayıplı olduğu belirlenen yazılım için karşı tarafa ödenen ve belgelendirilen taksitler ile yine bu sözleşmeye güvenilerek 3.kişilere yapılan ve yine belgelendirilen masraf ve ödemelerin -davalının kusursuzluğunu kanıtlayamaması da göz önüne alınarak- karşı taraftan sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ödeme tarihlerinden itibaren faizleriyle birlikte talep edilebileceği, davacının da takipteki istemlerinin bu yöndeki alacak kalemlerine ilişkin olduğu, dolayısı ile davalının takipteki borca yönelik itirazının haksız olduğu ve İİK’nın 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği kanaatine varılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden birleşen bu davanın davalısının icra inkar tazminatına mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-a-Asıl Davanın REDDİNE,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 8.477,16 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 8.422,76 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 41.869,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
d-Davalı tarafından yapılan 42,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
2-a-Asıl dava ile birleşen …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas Sayılı Davanın REDDİNE,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 1.130,53 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 1.076,13 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.406,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
d-Davalı tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Asıl dava ile birleşen …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki … Esas Sayılı Davanın KABULÜ ile,
a)Davalı borçlunun ….İcra Müd.nün … Esas Sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin talepnamedeki koşullar ile devamına,
b)İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 174.032,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Alınması gerekli 59.440,89-TL karar ve ilam harcından 14.860,22-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 44.580,67-TL harcın birleşen davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
c-Birleşen davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 60.558,19-TL vekalet ücretinin birleşen davalıdan alınıp birleşen davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 14.860,23 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 14,00 TL tebligat giderlerinin toplamı 14.910,23 TL yargılama giderinin birleşen davalıdan alınıp birleşen davacıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
12/11/2020

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı