Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/462 E. 2022/204 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/462 Esas
KARAR NO:2022/204

DAVA:Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:24/07/2019
KARAR TARİHİ :02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/03/2019 tarihinde müvekkiline ait … plakalı … marka araca … plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı aracın tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise hiçbir kusurunun bulunmadığını, anılan kaza nedeniyle müvekkilin aracında değer kaybı meydana geldiğini, dava öncesinde davalı … şirketine noter ihtarı ile başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı … şirketinin müvekkiline aracındaki değer kaybı için sadece 2.080,93-TL. ödeme yaptığını, bu ödemenin müvekkilin maddi zararlarını karşılamadığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik kaydıyla 1.000,00-TL. değer kaybının 26/03/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, aracın toplam tamir süresi gün kaybı olan 500,00-TL.’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı ZMSS (Trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihin de kapsayacak şekilde 07/08/2018-2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ZMSS poliçesi gereği dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kazanın oluşumundaki kusur durumunun belirsiz olduğunu, öncelikle kusur ve zararın net olarak tespitinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ve ancak gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, dolaylı ve yansıma zararların ise poliçe teminatı dışında olduğunu, müvekkili şirketin alınan ekspertiz raporuna istinaden davacıya 2.080,93-TL. tutarında değer kaybı tazminatı ödediğini, yapılan bu ödeme ile müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …’e dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 26/03/2019 tarihinde … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ile aracın toplam tamir süresi içerisinde gün (kazanç) kaybının tahsiline yönelik olarak açılmış belirsiz alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; trafik kazası tespit tutanağı, olaya karışan araçlara ilişkin sigorta ve trafik kayıtları, TRAMER kayıtları, bilirkişi raporu, tanık beyanı, keşif ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılardan … delil olarak; Karayolları ZMMS Sigorta Poliçesi ve ekleri, ZMMS sigortası Genel Şartları, ödeme belgesi, kazaya ilişkin tüm kayıt ve belgeler, kaza tespit tutanağı, bilirkişi incelemesi, örnek Yargıtay kararları ile kanuni ve takdiri diğer her türlü delile dayanmıştır. Diğer davalı … ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Mahkememizce dava konusu kazaya karışan … plakalı ve … plakalı araçların tescil kayıtları için ilgili Emniyet birimlerine müzekkere yazılmış, müzekkerelere verilen cevaplar ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne (TRAMER’e) de müzekkere yazılarak davacıya ait … plakalı aracın hasar kayıtlarının gönderilmesi istenmiştir. Ayrıca …’ye müzekkere yazılarak poliçe ve hasar dosyasının bir örneği dosyaya kazandırılmıştır.
Deliller toplandıktan ve başkaca bir eksik husus kalmadığı anlaşıldıktan sonra 02/09/2020 tarihli duruşmada iddia, savunma ve toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya konusunda uzman 3 (üç) kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 19/10/2020 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere kaza mahallindeki kavşağın benzer özellikteki iki sokağın kesişmesi ile oluşmuş kontrolsüz bir kavşak olduğu, kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı olduklarını belirten herhangi bir işaretlemenin ise bulunmadığı, bu durumda cari trafik kurallarına göre kavşağa yaklaşan motorlu araçlardan soldakinin sağdan gelen araca ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği, bir başka ifade ile dava dışı … plakalı araç sürücüsü …’un kavşağa girmeden önce durması, kavşağı etkin bir şekilde kontrol etmesi, sonrasında kavşağa güvenli bir şekilde girebileceğine kanaat getirdikten sonra kavşağa girmesi gerektiği, oysa dava dışı … plakalı aracın yine dava dışı sürücüsü …’ın bu hususlara riayet etmemiş olduğu, gerekli ve etkin kontrollerde bulunmaksızın gelişigüzel bir biçimde kavşağa girdiği, bu suretle kavşağa girişine göre sağındaki koldan yaklaşan aracın yoluna çıktığı, böylece ilk geçiş hakkını ihlal ettiği ve kavşakta geçiş önceliği kuralına uymadığı, dava dışı sürücü …’un tedbirsiz, dikkatsiz, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili özen yükümlülüğüne, kavşağa yaklaşma ve kavşakta ilk geçiş hakkı kurallarına aykırı şekilde hareket ettiği, kişinin bu hatalı sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde birinci derecede etkili olduğu, sürücü …’ın ise benzer özellikteki iki yolun kesişmesi ile oluşan kontrolsüz kavşağa sürücü …’un gelişine göre sağdan yaklaşması sebebiyle bu sürücüye göre geçiş önceliğine sahip bulunmakla beraber, trafik güvenliği gereği kontrolsüz bir kavşağa yaklaştığını dikkate alarak hızını düşürmesi, kavşağa solundan yaklaşmakta olan aracın (… plaka numaralı otomobilin) hareketlerini dikkatle gözleyerek bu aracın sürücüsünün kendisine yol verip vermediğini kontrol etmesi ve kavşağa toplu dikkat halinde yaklaşması gerektiği, ancak sürücü …’ın belirtilen hususlara riayet etmediği, anılan kavşağa gerekli etkin kontrolde bulunmaksızın ve dikkatsizce giriş yaptığı, dava dışı sürücü …’ın tedbirsiz, dikkatsiz ve özen yükümlülüğüne aykırı şekilde hareket ettiği, trafik güvenliği bakımından hatalı bu sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde ikinci derecede etkili olduğu belirtilerek, sonuç olarak; davacı adına kayıtlı … plaka numaralı otomobilin dava dışı sürücüsü …’un hatalı sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde birinci derecede ve takdiren %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu bulunduğu, davalı adına kayıtlı ve davalı …Ş. nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı kamyonetin dava dışı sürücüsü …’ın ise hatalı sevk ve idaresi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde ikinci derecede ve takdiren %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta oluşan değer kaybının 2.080,00-TL. olduğu, kusur oranları dikkate alındığında davacının araç mahrumiyet zararının 480,00-TL. olduğu, yine kusur durumu dikkate alındığında davalı işleten ve davalı … şirketinin değer kaybı zararının %25’i olan 520,00-TL.’den sorumlu oldukları, sadece davalı araç sahibinin araç mahrumiyet zararının %25’i olan 120,00-TL.’den sorumlu olacağı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 22/10/2020 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilerek ve ekine Sigorta Gözetim Merkezi’nin 24/10/2019 tarihli araç hasar sorgulama ekran çıktısının eklenerek dosyanın yeniden kusur raporu alınmak üzere ATK ‘ya gönderilmesi talep edilmiştir. Bu talep üzerine mahkememizce 23/12/2020 tarihli duruşmada; dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 04/02/2021 tarihli – 7982 sayılı kusur raporunda özetle; olayda düz seyreden araç sürücüsü …’un alt düzeyde tali kusurlu, dönüş yapan araç sürücüsü …’ın ise asli kusurlu olduğu, sağdan gelenin geçiş önceliğinin dört yönlü eşdeğer kavşaklar için geçerli olduğu, dava konusu kazanın meydana geldiği yerin üç yönlü T kavşak olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın dönüş yapma durumunda olduğu, dönüş yapan sürücülerin ilk geçiş hakkını düz seyreden araç sürücülerine vermeleri gerektiği, belirtilen gerekçelerle dava dosyasında mevcut 19/10/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporundaki kusur oranlarının isabetsiz olduğu, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında dönüş yapmak üzere kavşağa girmeden önce aracını durdurup ilk geçiş hakkını solundan gelip düz seyirle devam etmekte olan diğer sürücü idaresindeki araca vermesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olduğu ve kavşaklarda ilk geçiş hakkı kural ihlali ile neden olduğu olayda asli kusurlu olduğu, sürücü …’un ise sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında kavşağa yaklaştığında müteyakkız olması, fren ve direksiyon tedbiri ile kazayı önlemeye çalışması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediğinden ve kazayı önlemek için yeterli gayreti göstermediğinden alt düzeyde tali kusurlu olduğu belirtilerek, sonuç olarak; sürücü …’ın %90 (yüzde doksan) oranında, sürücü …’un %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce 28/04/2021 tarihli duruşmada; ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 04/02/2021 tarihli kusur raporu ile bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/10/2020 tarihli raporda belirlenen kusur oranları arasındaki farklılık ve çelişkiler dikkate alınarak, dosyada mevcut kusur raporları arasındaki çelişkiyi gidermeye yönelik olarak ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 7 (yedi) kişiden oluşan uzmanlar kurulundan kusur raporu alınmasına karar verilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 7 (yedi) kişiden oluşan Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu tarafından tanzim edilen 05/07/2021 tarihli – 8320 sayılı kusur raporunda ise özetle; dosya içerisinde taraflarca düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ve ekli basit kroki içeriğinden; olay mahallinin yerleşim yeri içi üç yönlü T kavşak olduğu, vaktin gündüz olduğu, çarpma noktasının kavşak ortak alanında belirtildiği, çarpma öncesine ait fren izi belirtilmediği, … plakalı aracın kavşağa düz seyirle gelip geçişini gerçekleştirmekte olduğu ve sağ ön köşe kısımlarının hasarlandığı, … plakalı aracın kavşağa gelip dönüşle kavşak ortak alanına gireceği ve sol ön köşe kısımlarının hasarlandığının anlaşıldığı, mahkeme dosyasının heyetçe tümüyle incelendiği, buna göre sürücü …’ın idaresindeki araçla yerleşim yeri içi sokağı takiben seyirle olay mahalli kavşağa gelip dönüş yaparak kavşak ortak alanına bağlanmadan önce kavşak başında durup, diğer kavşak kollarına dair gerekli ve yeterli kontrolleri gerçekleştirmesi, diğer kavşak kollarından düz seyirle gelen araçlara ilk geçiş hakkını verdikten sonra uygun zamanda ve kontrollü şekilde dönüşünü gerçekleştirmesi gerekirken bu hususa özen göstermediği, kontrolsüzce ve mevcut hızıyla kavşak ortak alanına girdiğinde solundan gelip düz seyirle gelmekte olan aracın istikametini kapatması ile sebebiyet verdiği kazada asli kusurlu olduğu, sürücü …’un idaresindeki araçla yerleşim yeri içi sokağı takiben düz seyirle olay mahalli kavşağa yaklaşırken hızını tehlike anında tedbir alabileceği şekilde azaltması, dikkatli ve tedbirli şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş, olay mahalli kavşağa geldiğinde sağında kalan sokağı takiben gelip istikametini kapatacak şekilde kavşağa giren araçla etkin tedbir alamadan çarpışması neticesinde karıştığı kazada alt düzeyde tali kusurlu olduğu, sonuç olarak; sürücü …’ın %90 (yüzde doksan) oranında, sürücü …’un %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 7 kişilik uzmanlar kurulu tarafından düzenlenen kusur rapor dosya taraflarına tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, 29/09/2021 tarihli duruşmada; ATK kusur raporuna karşı herhangi bir itirazları bulunmadığını, dava dilekçesinden de belirttikleri gibi dava öncesinde davalı … şirketi tarafından taraflarına 31/05/2019 tarihinde sadece 2.080,93-TL. tutarında ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin müvekkilin gerçek zararını ve araçtaki değer kaybını karşılamadığını belirterek, ATK’dan gelen son kusur raporu dikkate alınarak bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce aynı celsede dosyanın 19/10/2020 tarihli kök raporu düzenleyen bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, ATK Trafik İhtisas Dairesi 7 (Yedi) kişilik Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu’nun düzenlediği 05/07/2021 tarihli rapordaki kusur oranlarını dikkate alarak ve ayrıca davalı … şirketi tarafından 31/05/2019 tarihinde davacıya yapılan 2.080,93-TL. tutarındaki ödemeyi de değerlendirmek suretiyle ek rapor düzenlemeleri istenmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 24/01/2022 tarihinde dosyaya sunulan ek raporda ise özetle; 14/10/2020 tarihli kök rapordaki diğer hususların aynen geçerliliğini koruduğu, kök rapor sonrası dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin düzenlediği 05/07/2021 tarih – 8320 sayılı kusur raporu dikkate alınarak davalıların sorumluluğuna denk gelen zararların, 31/05/2019 tarihinde davalı … şirketi tarafından davacıya yapılan 2.080,93-TL. tutarındaki ödeme de dikkate alınarak hesaplanacağı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 05/07/2021 tarih – 8320 sayılı kusur raporunda; sürücü …’ın %90 (yüzde doksan) oranında, sürücü …’un %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğunun mütalaa olunduğu, araçtaki değer kaybının 2.080,00-TL. olduğu, davacının araç mahrumiyetinden kaynaklanan zararının ise 480,00-TL. olduğu, kusur durumu dikkate alındığında davalı işleten ve davalı … şirketinin değer kaybı zararının %90’ı olan 1.872,00-TL.’den müştereken sorumlu oldukları, davalı … şirketi tarafından 31/05/2019 tarihinde davacıya yapılan 2.080,93-TL. tutarındaki ödeme ile değer kaybı zararının %111,16 oranında aşarak karşılanmış olduğu, davalı araç sahibinin ayrıca davacının araç mahrumiyet zararının %90’ı olan 432,00-TL.’den sorumlu olduğu, her iki davalının araçtaki değer kaybı yönünden sorumlu oldukları, ancak davalı …’in tek başına araç mahrumiyet zararından sorumlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Sonrasında bilirkişi kurulu ek raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraflarca ek rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Somut olayda; davalılardan …, dava konusu kazaya neden olan … plakalı aracın maliki (işleteni) konumundadır. Davalı … şirketi ise kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet (ZMMS) sigortacısıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. 2918 sayılı KTK.’nun 85. maddesine göre ise motorlu bir araç işleteninin sorumluluğu, kusura dayanmayan bir tehlike sorumluluğudur. Araç işleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olarak tanımlanmıştır. Motorlu bir aracın işletilmesi, cismani bir zarara ya da bir şeyin hasara uğramasına sebep olursa işleten kusursuz dahi olsa sorumlu olacaktır. İşletenin bu sorumluluğu, ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk, başka bir deyimle tehlike sorumluluğu halidir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMMS) ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ila 101. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, yasanın 91. maddesine göre motorlu araçların trafik sigortası yaptırmaları zorunludur. ZMMS, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracın işleteninin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan bir sorumluluk sigortası türüdür. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nda sigortacının sorumluluğu, poliçe teminat limiti içerisinde kalmak koşulu ile sigortalısının kusuru oranındadır. Bir başka ifade ile davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğu, araç işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluluğuyla eşdeğerdir. KTK.’nun 91. maddesi ve Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerine göre; “bir şeye zarar vermesi halinde işletenin sorumluluğu, bu zararı gidermede hangi kapsamda ise ZMMS sigortacısının sorumluluğu da aynı kapsamdadır.” Bu nedenle kaza sonucu zarar verilen şeyin eski hale gelmesi için gerekli olan tüm onarım, yedek parça, işçilik masrafları ile araçta meydana gelen değer kaybı zararları da sigorta kapsamına girmektedir. Zira araçta meydana gelen değer kaybı “gerçek zarar” kalemleri arasında olduğundan, ZMMS (Trafik) poliçesi teminatına dâhildir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15/03/2018 tarihli, 2017/1230 Esas ve 2018/2590 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı gibi; araçta meydana gelen “değer kaybı” hesabında davaya konu aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Mahkememizce benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında tespit edildiği üzere, davacıya ait … plakalı … … tip, 2012 model aracın daha önce yapılan ekspertiz raporu ile de tespit edildiği üzere; kazadan önceki değerinin 65.000,00-TL. olduğu ve 41.868 km’de bulunduğu, aracın motor kaputu ve sağ ön çamurluğunda düzeltme yapıldığı, bu parçada yapılan onarım ve boyama işlemi nedeniyle araçtaki değer kaybının 2.080,93-TL. olduğunun bulunduğu, heyetlerince Hazine Müsteşarlığı tarafından 01/06/2015 tarihinde ZMSS Genel Şartları ekinde yayımlanan formüle göre yapılan hesaplamaya göre ise dava konusu araçtaki değer kaybının 2.080,00-TL. olduğu, davalı … şirketi tarafından davacıya yapılan 2.080,93-TL. tutarındaki ödeme ile değer kaybı zararının fazlasıyla karşılanmış olduğu, bu durumda davacının araç değer kaybına yönelik talebi tümüyle karşılanmış olduğundan, davacının değer kaybına yönelik talebi mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davacının değer kaybı dışındaki diğer bir talebi ise; dava konusu kaza nedeniyle hasarlanan … plakalı aracın 8 (sekiz) günlük onarımı sürecinde aracını kullanamamaktan (araç mahrumiyetinden) kaynaklanan zararının tahsiline yöneliktir. Bilirkişi kurulu tarafından yapılan ve mahkememizce denetlenen hesaplamaya göre; davacıya ait … plakalı aracın 8 (sekiz) günlük onarım süresince davacı tarafından kullanılamayacağı, davacının aracını kullanamaması nedeniyle günlük net zararının 60,00-TL. olduğu, böylece onarım süresi içindeki toplam zararının 60,00-TL. x 8 = 480,00-TL. olduğu, olayda davalı taraf aracının %90 kusurlu olduğu dikkate alındığında davacının araç mahrumiyet zararının 432,00-TL. olduğu, bu zararın dolaylı bir zarar niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır.
ZMMS Sigortası Genel Şartları’na göre “dolaylı zararlar” nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri ise sigorta teminatının dışındadır. Bu nedenle dava konusu aracın 8 (sekiz) günlük onarım süresince davacı tarafından kullanılamaması nedeniyle uğradığı “araç mahrumiyet zararı” ZMMS (trafik) sigortası teminatı dışında kalmaktadır. Bir başka ifade ile davalı … şirketinin araç mahrumiyet zararı nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak, TBK.’nun 49. maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı fiili nedeniyle başkasına zarar veren kişi (somut olayda araç maliki davalı …), davacının gerçek zararını eksiksiz olarak gidermekle yükümlü olduğundan, mahkememizce davalı araç maliki …’in … plakalı aracın 8 (sekiz) günlük onarım süresince araç mahrumiyetinden kaynaklı davacı zararından sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
İddia, savunma, hasar dosyası, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 7 (yedi) kişiden oluşan Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu tarafından tanzim edilen 05/07/2021 tarihli – 8320 sayılı kusur raporu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre; eldeki davanın 26/03/2019 tarihinde … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ile aracın toplam tamir süresi içerisinde gün (kazanç) kaybının tahsiline yönelik olduğu, davalılardan …, dava konusu kazaya neden olan … plakalı aracın maliki (işleteni), davalı … şirketinin ise kaza tarihi itibariyle anılan aracın ZMSS sigortacısı oldukları, davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın %90 oranında, davacıya ait … plakalı aracın yine dava dışı sürücüsü …’un %10 oranında kusurlu oldukları, hükme esas alınan ek bilirkişi kurulu raporunda da hesaplandığı üzere; dava konusu kaza nedeniyle … plakalı araçta oluşan değer kaybının 2.080,00-TL. olduğu, davalı … şirketi tarafından davacıya yapılan 2.080,93-TL. tutarındaki ödeme dikkate alındığında davacının araç değer kaybı zararının fazlasıyla karşılanmış olduğu, dolayısıyla davacının araç değer kaybına yönelik talebinin haklı ve yerinde olmadığı, 6098 sayılı TBK.’nun 49. maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı fiili nedeniyle davacıya zarar veren … plakalı araç maliki ve işleteni davalı …’in davacının gerçek zararını eksiksiz olarak gidermekle yükümlü olduğu, bunun sonucu olarak dava konusu aracının 8 (sekiz) günlük onarım süresince ve kazadaki kusur oranlarına göre tespit edine davacının araç mahrumiyetinden dolayı uğradığı 432,00-TL. tutarındaki zararından sorumlu olduğu, ancak araç mahrumiyetinden doğan zarar dolaylı zararlardan olduğundan, ZMMS Genel Şartları gereğince davalı …Ş.’nin davacının araç mahrumiyet zararı nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davacı lehine hükmedilen araç mahrumiyet zararına haksız fiil yani kaza tarihi olan 26/03/2019 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davalılardan …’ye yönelik olarak açılan davanın reddine,
2-Davalılardan …’e yönelik olarak açılan davanın kısmen kabulü ile; 432,00-TL araç mahrumiyet zararının kaza tarihi olan 26/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
3-Alınması gerekli 29,51-TL. karar ve ilam harcının 44,40-TL. peşin harçtan mahsubu ile kalan 14,89-TL.’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,51-TL. peşin harcın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 432,00-TL. vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 1.946,00-TL adli tıp fatura ücreti ve 433,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.830,30-TL yargılama giderinin, kabul ve ret oranına göre 1.391,13-TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …Ş. vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.500,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır