Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/447 E. 2021/410 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/447 Esas
KARAR NO:2021/410

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:19/07/2019
KARAR TARİHİ:03/06/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkillerinin bilgi alma ve inceleme hakkı çerçevesinde belgelerin toplantıdan önce şirket merkezinde hazır bulundurulmaması nedeniyle genel kurulca kabul edilen talepler kapsamında ertelenen davalı şirketin 25/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında, yine belgelerin birçoğunun hazır edilemediğini, davalı şirketten detaylı bilgi edinilemediğini; davalı şirket yönetim kurulu tek üyesi ve çoğunluk pay sahibi …’nin, ailesiyle birlikte çoğunluk oya sahip olmasının sonucu olarak ibra edildiğini ve yeniden seçildiğini, şirketin kar dağıtımı yapmamasına karar verildiğini, denetim şirketinin kendisi tarafından seçildiğini, bilgi ve belgelerin azınlık pay sahiplerinin incelemesine sunulmamasını sağladığını, geniş yetkileri kendisinde topladığını; tüm bu ve dilekçesinde bildirdiği nedenlerle alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, müvekkilinin alınan kararlara muhalefet şerhi koyduğunu ve tutanağa işletildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 25/04/2019 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 nolu kararların iptaline, 2018 yılı Faaliyet Raporunun ve Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetçi raporunun geçersizliği ile hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının haksız, mesnetsiz, gerçek dışı ve MK m.2’de yazılı dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davacıların mahkemeyi yanıltmaya yönelik gerçek dışı iddialarının aksine TTK 437/1 md gereği evrakların gerek 25/03/2019 tarihinde, gerekse ertelenen 25/04/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısından 15 gün önce toplantının yapılacağı şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır edildiğini, davacıların TTK 437 md kapsamında bilgi talebi olduğunu ileri sürdüğü hususların, gerçekte şirketin kar/zarar tablosu, bilançosu, yönetim kurulu faaliyet raporu ile bağımsız denetçi raporunda son derece açık olarak yer verildiğini, davacıların 25/03/2019 tarihli toplantı tutanağının 3.maddesinde ve 25/04/2019 tarihli toplantı tutanağının 3 ve 5 maddelerinde tutanağa geçirttikleri hususların genel olarak bilgi alma hakkı kapsamında sorulmuş sorular mahiyetinde olmadığını, bilgi edinme hakkının kapsamını aşar mahiyette olduğunu, davacıların iptalini talep ettiği kararlarla ilgili muhalefet şerhlerinin bulunmadığını, ayrıca dava açmada hukuki yararlarının bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı şirketin 25/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 nolu kararların iptali istemine ilişkindir.
Davalı şirketin merkez adresi itibariyle (…) iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir.
Davacı tarafın alınan kararların iptalini istediği genel kurul toplantısına katıldığı hususu her iki tarafın da kabulünde olup, bu husus uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık genel kurul kararlarının iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 445.maddesi; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmünü;
Aynı yasanın 446.maddesi; “Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun yada olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, Yönetim Kurulu, Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri iptal davası açabilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde hükmü gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin alınan karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden davalı şirketin 25/04/2019 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM … ve Ekonomi ve Finans Uzmanı Prof. Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 07/07/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunun ve davacı vekilinin itirazı üzerine aynı heyetten alınan 02/03/2021 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.

Alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda özetle; davacıların davalı şirketin ortağı oldukları, davacıların davalı şirketin 25/04/2019 tarihli genel kurul toplantısına katıldıkları, davacıların iptali istenen gündemin 1.maddesiyle alınan karara olumsuz oy kullanmadığı ve yine gündemin 2.maddesiyle alınan karara davacıların olumlu oy kullandıkları, bu nedenle bu gündem maddelerine yönelik iptal koşullarının oluşmadığı; gündemin 4.ve 6.maddesiyle alınmış herhangi bir karar bulunmadığından bu gündem maddelerinin iptalinin söz konusu olmadığı; faaliyet raporunun okunması ve müzakeresinin görüşülmesine ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan karara, bilanço karar zarar tablosunun okunmasına ve kar dağıtılmamasına ilişkin gündemin 5.maddesiyle alınan karara, şirket esas sözleşmesinin amaç ve konusunun değişikliğine ilişkin gündemin 7.maddesiyle alınan karara, yönetim kurulu üyesinin seçimine ilişkin gündemin 9.maddesiyle alınan karara, bağımsız denetçinin seçimine ilişkin gündemin 10.maddesiyle alınan karara ve TTK 395.ve 396 md kapsamında yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin gündemin 11.maddesiyle alınan karara karşı davacıların olumsuz oy kullandıkları ancak, oylama sonrası muhalefetlerini zapta geçirilmesini talep etmedikleri, bu nedenle bu gündem maddelerine yönelik dava açma koşulunun gerçekleşmediği; yönetim kurulu üyesinin ibrasına ilişkin gündemin 8.maddesiyle alınan karara karşı davacıların olumsuz oy kullandıkları ve oylama sonrasında muhalefetini açıkladıkları, ibranın oylamasında kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık bulunmadığı, bu nedenle ibra kararının iptali koşulunun gerçekleşmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davacı taraf itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de (dava konusu yapılmadığından, gündemin 2.maddesiyle alınan karar dışındaki diğer kararlar yönünden yapılan değerlendirme ve görüşler) benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, 25/04/2019 tarihli Genel Kurul Kararı, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacılar tarafından 25/04/2019 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle iptali istenmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacıların toplantıya katıldıkları ve iptali istenen gündemin 3, 5, 7, 9, 10 ve 11.maddesiyle alınan kararlara ilişkin karşı oy kullandıkları ancak, oylama sonrası alınan kararlara yönelik muhalefetlerini tutanağa geçirtmedikleri anlaşılmaktadır.
Bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda vurgulandığı üzere, kararların görüşülmesi sırasında sonradan alınacak muhtemel bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi, alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımaz. Muhalefetin görüşülen öneriye değil, alınan karara karşı yapılması gerekmektedir. Bu haliyle, davacıların dava konusu yaptıkları genel kurul toplantısında alınan bu kararların iptalini dava etme hakları bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, genel kurula katılıp alınan kararlara sadece karşı oy kullanan ancak, muhalefet şerhini yazdırmayan davacılar genel kurulda alınan bu kararların iptalini isteyemez. Açıklanan nedenlerle, davacıların katıldıkları genel kurulda alınan bu kararlara karşı oy kullanan ancak, alınan kararlara yönelik muhalefetlerini tutanağa geçirmeyen davacıların, TTK’nın 446.maddesi gereği dava açma haklarının bulunmadığı, başka bir anlatımla bu konudaki özel dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, genel kurulda alınan 3, 5, 7, 9, 10, 11 nolu kararlara yönelik istemin reddine karar karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu genel kurul toplantısında divan başkanının seçimine ilişkin gündemin 1.maddesine davacı tarafça olumsuz oy kullanılmadığı gibi gündemin bu maddesinin genel kurul kararı olmadığı, Komiser Yönetmeliği kapsamında Divan Başkanı seçiminin genel kurul tarafından yapılmasının gerektiği, dolayısıyla bu gündem maddesinin iptal koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
İptali istenen gündemin 4.maddesi ve 6.maddesindeki kararlar yönünden; benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda açıklandığı üzere, bu gündem maddelerinde herhangi bir karar alınmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istemlerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yönetim kurulu üyesinin ibrasına ilişkin gündemin 8.maddesiyle alınan kararın, yine benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, yasaya, esas sözleşmeye aykırı olmadığı, tek yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda pay sahibi olan …’nin kendi ibrasında oy kullanmadığı; dolayısıyla bu gündem maddesine yönelik istemin de yerinde olmadığı anlaşıldığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın düşümü ile bakiye 14,90 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gerekince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan 846,60 TL yargılama giderinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 03/06/2021

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.