Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/44 E. 2021/294 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/44 Esas
KARAR NO:2021/294

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:28/01/2018
KARAR TARİHİ:21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun … numarasına kayıtlı tesisatın bulunduğu adreste kaçak elektrik kullanımı yaptığının tespit edildiğini, yapılan kontrollerde İdare’ye kayıtsız ve mühürsüz olarak sayaçtan elektrik kullanımı yapılması şeklinde kaçak elektrik kullanımı yapıldığının tutanaklarla tespit edildiğini, işbu kullanımlar neticesinde 2 (iki) adet kaçak kullanımının tahakkuk ettirilerek davalı adına faturalandırıldığını, 08/05/2014 gün ve 28994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin huzurdaki davaya ilişkin 26/1. maddesine göre; kullanım yerine ilişkin olarak; perakende … sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketilmesinin, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesinin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edildiğini, kaldı ki kaçak elektrik tüketiminin Borçlar Kanunu’na göre de ‘haksız fiil’ kapsamında olduğunu, müvekkili şirketçe davalı adına faturalandırılan tahakkuklar davalı borçludan tahsil edilemediğinden, anılan faturaların tahsili amacıyla davalı aleyhine 23/04/2016 tarihinde…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından takibe ve borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma günü ve saati davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalının dava dilekçesinde adresi yazılı işyerinde kayıtsız ve mühürsüz sayaçtan kaçak elektrik kullanımı yaptığı iddiasıyla davacı şirket görevlilerince düzenlenen tutanaklara dayalı olarak tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin tahsili amacıyla, davalı aleyhine…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine yapılan itirazın, İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken ihtilafın; davalının kaçak elektrik kullandıkları iddiasıyla tahakkuk ettirilen fatura bedellerinden sorumlu olup olmayacağı, davacı şirkete borcunun bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; kaçak elektrik kullanımına ilişkin tutanaklar, davalı adına tahakkuk ettirilen faturalar, …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takip dosyası, müvekkili şirket kayıtları, tanık beyanı, yemin, bilirkişi incelemesi, keşif ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf herhangi bir delil bildirmemiştir.
Dosyanın; …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği 22/11/2018 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı “görevsizlik kararı” üzerine mahkememize gönderildiği ve yukarıdaki esas numarasında kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece … … A.Ş.’ye müzekkere yazılarak; davaya konu kaçak elektrik tespit tutanakları, kaçak tahakkukları ve endeks dökümünün gönderilmesi istenmiş, ayrıca dava konusu…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya içerisine alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından 23/04/2016 tarihinde borcun sebebi olarak “6.044,90-TL. Ödenmeyen Gecikmiş Enerji Bedeli” gösterilmek suretiyle 6.044,90-TL. enerji bedeli, 9.626,46-TL. gecikmiş gün faizi, 1.732,76-TL. faizin KDV’si olmak üzere toplam 17.404,12-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından yasal süresi içerisinde borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, sonrasında davacı alacaklı vekili tarafından 28/01/2018 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde harca esas değer olarak 17.404,12-TL. gösterilmek suretiyle davalı aleyhine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus; borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. İtirazın iptali davaları icra takibine ve takip talebine sıkı sıkıya bağlı davalardan olup; davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereğince takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa aittir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkememizce iddia, davalının itirazı, dosyaya sunulan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belgeler incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, dosya 24/06/2019 tarihinde konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişi … tarafından 05/07/2020 tarihinde ön bürodan dosyaya sunulan raporda özetle; davalının tutanaklarda yazılı … …, … Cad. No:…/… …/… adresinde tutanak tanzim tarihinde oturmadığını iddia ettiği, ancak her iki tutanakta da borçlarından dolayı ödeme yapamadığı için elektriğinin kesildiğini ve sayacının söküldüğünü beyan ederek tutanakları imzalamış olduğu, bu durumda davalının tutanakların düzenlendiği tarihlerde söz konusu adreste oturmadığı veya balıkçı dükkanı olarak kullanmadığı yönündeki beyanlarının gerçekle bağdaşmadığı, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nın 29/12/2005 tarihli, 622 No’lu kararı ile 08 Mayıs 2014 tarihli 28994 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca davalının kaçak elektrik kullanımı nedeni ile kaçak kullanım süreleri ve tutanaklara dayalı olarak usule uygun şekilde düzenlenen faturaların, söz konusu tarihlerde geçerli elektrik birim fiyatı tarifelerinden hareketle hesaplandığı, her iki fatura toplamının 6.000,44-TL. olduğu, son ödeme tarihine göre hesaplanacak geçmiş gün faizi ile KDV’nin hesaplanmasının ve diğer yasal giderlerin konusunda uzman muhasebeci bilirkişi tarafından hesaplanabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı şirket vekili tarafından rapora karşı 26/07/2019 tarihli dilekçe ile itiraz edilerek ek rapor alınması talep edilmiştir. Sonrasında mahkememizce 13/11/2019 tarihli duruşmada; dosyanın SMMM bilirkişisine tevdi edilerek, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
SMMM bilirkişi Murat KURT tarafından düzenlenen 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından…. İcra Dairesi’nin… E. sayılı icra takip dosyasında; 6.044,90-TL. asıl alacak, 9.626,46-TL. işlemiş faiz ve 1.732,76-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 17.404,12-TL. alacak talep edildiği, son ödeme tarihi 08/03/2007 olan 1.389,34-TL. asıl alacak için takip tarihine kadar 2.185,46-TL. faiz ve 393,38-TL. faizin KDV’sinin hesap edildiği, yine son ödeme tarihi 13/05/2008 olan 4.655,56-TL. asıl alacak için ise takip tarihine kadar 5.764,00-TL. faiz ve 1.037,5-TL. faizin KDV’sinin hesap edildiği, oysa davacı tarafça takipte toplam 9.626,46-TL. işlemiş faiz ve 1.732,76-TL. işlemiş faizin KDV’sinin talep edildiği, bu durumda davacının talep edebileceği toplam işlemiş faiz tutarı 7.949,46-TL. olmasına karşın davalıdan fazladan 1.677,00-TL. işlemiş faiz ile fazladan 301,86-TL. işlemiş faizin KDV talep edildiği, bu miktarların takip miktarından düşülmesi gerektiği, ancak mahkemece elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen teknik rapordaki asıl alacak (enerji bedeli) tutarlarının esas alınması halinde; son ödeme tarihi 08/03/2007 olan 1.040,68-TL. asıl alacak için takip tarihine kadar 1.637,01-TL. faiz ve 294,66-TL. faizin KDV’sinin hesap edildiği, son ödeme tarihi 13/05/2008 olan 4.959,76-TL. asıl alacak için takip tarihine kadar 6.140,62-TL. faiz ve 1.105,31-TL. faizin KDV’sinin hesap edildiği, sonuç olarak icra takip dosyasında talep edilen toplam 6.044,90-TL. asıl alacak için 7.949,46-TL. faiz ve 1.430,90-TL. faizin KDV’sinin talep edilebileceği, bu sebeple takipte talep edilen 1.677,00-TL. faiz ve + 301,86-TL. faizin KDV’sinin fazla olduğu ve takipten çıkarılması gerektiği, mahkemenin elektrik mühendisi bilirkişinin düzenlediği raporda belirtilen fatura tutarlarını takdir etmesi durumunda ise davacının 6.000,44-TL. asıl alacak + 7.777,64-TL. işlemiş faiz + 1.399,97-TL. Faizin KDV’sini talep edebileceği, hukuki tavsif ve takdirin tamamıyla mahkemeye ait olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Hesap bilirkişi raporu da dosya taraflarına tebliğ edilmiştir. Davacı vekili hesap raporuna karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır. Davalı …’ya ise raporun 26/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Ancak, 7226 sayılı kanunun geçici 1/1-a maddesi gereğince Pandemi süreci nedeniyle uzayan süreler dikkate alındığında, bilirkişi raporunun tebliğ tarihi ( 26/03/2020 ) itibariyle davalının rapora itiraz süresinin henüz dolmadığı görülmüş ve 24/06/2020 tarihli duruşmada davalı asile hesap bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazda bulunmak üzere 30/06/2020 tarihine kadar ( bu tarih dahil ) süre verilmiştir. Davalı asil tarafından 30/06/2020 tarihinde, hesap raporuna karşı herhangi somut bir itiraz ileri sürülmeksizin el yazısı ile yazılmış 1 (bir) sayfadan ibaret kısa dilekçe ile; sadece raporda hesaplanan borcun tarafınca ödenemeyeceği hususu beyan edilmiştir.
Dosyada elektrik mühendisi bilirkişiden ve SMMM bilirkişiden ayrı ayrı alınan bilirkişi raporları incelenip denetlenmiş, raporların ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak tanzim edildiği, toplanan delillere, dosya kapsamına uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir. 21/04/2021 tarihli duruşmada; dosyada alınan bilirkişi raporlarının, dosya kapsamında toplanan delillerin yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak tahkikat bitirilmiştir.
Davalı …, icra dosyasına yaptığı itirazında her ne kadar; kiracısı olduğu dükkanı kendisinden sonra kiralayan kişilerin gelen cezayı kendisine aitmiş gibi gösterdiklerini iddia etmiş ise de; dosya kapsamında mevcut ve davacı şirket çalışanlarınca farklı tarihlerde tutulan kaçak elektrik tespit tutanaklarında bizzat davalı …’nun imzasının bulunduğu görülmüştür. Davalı, 09/02/2017 ve 18/04/2018 tarihli kaçak elektrik tespit tutanaklarında; borçtan dolayı sayacının söküldüğünü, borçlarını taksit yaptığını, fakat sözleşme yapamadığını açıkça beyan etmiştir. Gerek davalının tutanaklarda imzasının olması gerekse tutanaktaki beyanları dikkate alındığında; davalının borca itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususların somut gerçekle bağdaşmadığı anlaşılmış ve mahkememizce davalının beyanlara itibar edilmemiştir. Sonuç olarak; dava ve takip konusu kaçak elektrik kullanımının bizzat davalı borçlu … tarafından gerçekleştirildiği kanaatine varılmıştır.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve mahkememizce benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinde; davalının …, … Cad. No:… …/… adresinde bulunan … adlı işyerinde balıkçı olarak ticari faaliyet gösterdiği, davacı şirket elemanları tarafından yapılan kontroller sonucunda tanzim edilen 09/02/2017 ve 18/04/2018 tarihli kaçak elektrik tespit tutanakları ile anılan adreste kaçak elektrik kullanımı yaptığının tespit edildiği, kaçak kullanımlar neticesinde davacı şirketçe 2 (iki) adet kaçak kullanım tahakkuku yapıldığı ve davalı adına faturalandırıldığı, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporundaki tespitlere göre hesap bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle davalıdan 6.000,44-TL. enerji bedeli (asıl alacak), 7.777,64-TL. gecikmiş gün faizi ve 1.399,97-TL. faizinin KDV’si olmak üzere toplam 15.178,05-TL. tutarında alacağı bulunduğu, davalının bu miktara yönelik itirazlarının ise haklı ve yerinde olmadığı anlaşılmakla, hükme esas alınmasında sakınca görülmeyen ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda tespit edilen bu miktara göre davanın kısmen kabulü ile itirazın bu miktar (15.178,05-TL.) yönünden iptali ile takibin talepnamedeki kayıt ve şartlarda aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine, ayrıca takip ve dava konusu alacaklar likit ve belirlenebilir olduğundan, davalı aleyhine itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında 6.000,44-TL. enerji bedeli (asıl alacak), 7.777,64-TL. gecikmiş gün faizi ve 1.399,97-TL. faizinin KDV’si olmak üzere toplam 15.178,05-TL.’ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar yönünden talepnamedeki kayıt ve şartlarda aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.035,61-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.036,81-TL. karar ve ilam harcından peşin yatırılan 297,22-TL. peşin harcın mahsubu ile kalan 739,59-TL. harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL. başvuru harcı, 297,22-TL. peşin harç, 5,20-TL. vekalet harcı, 1.550,00-TL. bilirkişi ücreti ve 266,10-TL. posta masrafı olmak üzere toplam 2.154,42-TL. yargılama giderinin, davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.878,85-TL.’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 13/1’e göre hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak 2 (iki) hafta içinde HMK.’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK.’nun 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile yine HMK.’nun 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır