Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/439 E. 2021/201 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/439 Esas
KARAR NO :2021/201

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/07/2019
KARAR TARİHİ:17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket kasasında olması gereken çeklerin bulunamaması sonucunda …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde …E. sayılı dosya ile “hasımsız olarak” zayi nedeniyle çek iptali davası açtıklarını, …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından anılan dosyada 21/06/2019 tarihli kararla kendilerine bir kısım çeklerin meşru hamili olduğunu beyan eden … … A.Ş. aleyhine dava açmaları için süre verilmesi üzerine eldeki davayı açtıklarını belirterek ve dilekçede açıklanan diğer nedenlerle; … … Şubesi’ne ait, keşidecisi …. Ltd. Şti. olan, 31/05/2019 keşide tarihli, … seri numaralı, 116.500,00-TL. meblağlı çekin istirdatına, bedeli ödenen … … Şubesi’ne ait, keşidecisi …. Ltd. Şti. olan, 30/04/2019 keşide tarihli, … seri numaralı, 100.000,00-TL. meblağlı çek bedelinin istirdatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava açılmadan önce arabuluculuya başvurulmadığını, öncelikle bu sebeple huzurdaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacı her ne kadar dava konusu çeklerin meşru hamili olduğunu iddia etmekte ise de çekler üzerinde cirosunun bulunmadığını, bu nedenle davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkil şirket ile dava dışı …. ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen faktoring sözleşmesine istinaden, dava konusu çeklerin ödeme vasıtası olarak iktisap edildiği 12/03/2019 ve 25/03/2019 tarihli faktoring işlemlerinin gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin dava konusu çekleri dayanağını teşkil eden alacağı fatura ile tevsik etmek suretiyle devraldığını ve yasadan kaynaklanan tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, bu nedenle müvekkili şirketin iyi niyetli meşru hamil olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle davanın esastan reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; … … Şubesi’ne ait,keşidecisi …. Ltd. Şti. olan, 30/04/2019 keşide tarihli, … çek seri numaralı ve 100.000,00-TL. meblağlı çekin bedelinin, işbu dava açılmadan önce davalıya ödenmiş olması nedeniyle ödenen bedelin istirdatına yönelik olarak açılmış istirdat davasıdır.
Mahkememizce 04/11/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında; … … Şubesi’ne ait, keşidecisi …. Ltd. Şti. olan, 31/05/2019 keşide tarihli, … seri numaralı ve 116.500,00-TL. meblağlı çekin istirdatına yönelik olarak açılan davanın işbu dava dosyasından tefrik edilerek mahkememizin başka bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
Davacı taraf delil olarak; …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dava dosyası, 4 adet sıralı çek fotokopisi, 04/12/2018 tarihli Sulh ve İbra Sözleşmesi, Tediye Makbuzu, 17/09/2018-11/11/2018 tarihleri arasında düzenlenen “personel hizmet ve organizasyon bedeli” adına kesilmiş 8 adet fatura, Yargıtay kararları, Savcılık dosyaları, … Vergi Dairesi Başkanlığı’na 05/07/2019 tarihinde yapılmış suç duyurusu, muavin defter çıktısı, tanık beyanı ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; faktoring sözleşmesi, faktoring işlem evrakları, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, banka kayıtları, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, yemin ve sair tüm diğer delillere dayanmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyasının UYAP örneği celbedilerek dosyamız içine alınmıştır.
Mahkememizce 04/11/2020 tarihli duruşmada; davacı vekiline, 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile getirilen değişiklikle 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca anlaşmaya varılamadığına ilişkin olarak; uyuşmazlık konusunda dava öncesinde zorunlu arabuluculuğa başvurulduğuna ve sonuç alınamadığına dair son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmak üzere 1 (bir) haftalık kesin süre verilmiş, ayrıca davacı tarafça arabuluculuk son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin verilen kesin sürede sunulmaması halinde huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceği açıkça ihtar edilmiştir. Ancak davacı taraf, mahkememizce kendisine yasa gereği verilen 1 (bir) haftalık kesin süreye rağmen arabuluculuk son tutanağını sunmamıştır.
Dava dosyanın incelenmesinde eldeki davanın 16/07/2019 tarihinde açıldığı, 01/01/2019 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ticari davalarda zorunlu arabuluculuk düzenlemesi gereğince davanın açıldığı tarih itibariyle dosya içerisinde arabuluculuk son tutanağının bulunmadığı, davacı vekili tarafından verilen kesin süreye rağmen arabuluculuk son tutanağının sonradan da dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 03/01/2011 tarih ve 6102 sayılı T.T.K.’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre:
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
7155 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile, 07/06/2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasına eklenen cümle uyarınca; “Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.”
Yine 7155 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile, 6325 sayılı Kanun’a aşağıdaki madde eklenmiştir:
“Dava şartı olarak arabuluculuk:
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi taktirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Açıklanan tüm bu yasal düzenlemeler gereğince, ticari dava türlerinden konusu bir miktar paranın ödenmesi olan davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür. Huzurdaki davanın konusu da; keşidecisi …. Ltd. Şti. olan, 30/04/2019 keşide tarihli, … çek seri numaralı ve 100.000,00-TL. meblağlı çekin bedelinin istirdadıdır. Davacı taraf, dava açılmadan önce davalıya ödediği çekin bedelini, yani bir miktar paranın kendisine iadesini (ödenmesini) talep etmektedir.
Somut olayda; dava konusunun, 30/04/2019 keşide tarihli, … çek seri numaralı, 100.000,00-TL. meblağlı çek bedelinin istirdatı istemine ilişkin olduğu, davacının davalıya ödediği paranın kendisine geri verilmesini talep ettiği, bu yönüyle eldeki davanın istirdat (geri alım) davası olduğu ve uyuşmazığın TTK.’nun 5/A maddesi gereğince dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, davacı tarafça dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı gibi mahkememizce verilen 2 (iki) haftalık kesin süreye rağmen de arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, özetle; eldeki istirdat davasının davacı tarafça arabulucuya başvurmadan açıldığı anlaşılmakla, 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi gereği davanın arabuluculut dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin olarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 14,90-TL’nin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır