Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/436 E. 2021/260 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/436 Esas
KARAR NO:2021/260

DAVA:Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:16/07/2019
KARAR TARİHİ:06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti dava dışı …San. Tic. Ltd. Şti’ ne ait olan … plaka sayılı araç müvekkili sigorta şirketi nezdinde … kasko poliçe ile sigortalı olduğunu, davalı yan uhdesinde sigortalı bulunan 10.05.2018 tarihinde … plaka sayılı araç ön lastiğinin patlaması duraklama yaptığı esnada … aracın önüne aniden araç çıkması neticesinde sola manevra yaptığı esnada … plaka sayılı araca çarpması neticesinde müvekkiİl sigorta şirketi hasar tazminat ödemesini yaptığını, müvekkili sigorta şirketi hasar tazminat bedelini ödediğini ve müvekkili sigorta şirketi sigortalısına TTK 1301 maddesine göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, müvekkili sigorta şirketi dava açmadan önce davalı yana bildirimde bulunduğunu, dava dilekçesine ek yapmış oldukları evraklarda da görüleceği üzere 10.05.2018 TARİHİNDE meydana gelen hasarda davalı yan uhdesinde sigortalı olan araç %100 kusurlu olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle celp edilecek delillere binaen 6.274 TL’nın rücu tazminatın fazlaya dair ve faiz ve kusur artışından doğan dava ve talep hakkı saklı tutularak 04.07.2018 itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avans kredileri için uyguladığı faiz oranı üzerinden faiz, masraf ve ücreti vekalet ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen ilgili araca ait 10/05/2018 tarihli kaza tarihine ilişkin herhangi bir poliçeye rastlanılmadığını, bu sebeple iş bu davanın müvekkili şirket adına reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle HMK 121.maddeye göre tüm delillerin taraflarına tebliğine kadar müdahale haklarının saklı kalmasını, müvekkili şirket adına iş bu davanın reddine, yargılama masrafları ve Avukatlık Ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı yana kasko sigortası ile sigortalı … plakalı aracın trafik kazası nedeni ile uğradığı hasarın ödenmesi nedeni ile ödenen bedelin hasardan sorumlu olduğu iddia edilen araçların trafik sigortacısından halefiyet ilkesi gereği tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Somut olayda 10.05.2018 tarihinde meydana gelen ve davacı yana kasko sigortası ile sigortalı … plakalı araç, davalı yana sigortalı olduğu iddia edilen …, … plakalı araçlar ile plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı trafik kazası nedeni ile davacı yana sigortalı aracın hasarlandığı, davacı tarafından sigorta poliçesi kapsamında sigortalı araçta ki hasarın ödendiği anlaşılmıştır.
TTK’nın halefiyet başlıklı 1472.maddesinde “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” düzenlemesine yer verilmiş olup , davacının talebinin yasal dayanağını anılan hüküm oluşturmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” düzenlemelerine yer verilmiş olup, davalının iddia edilen sorumluluğunun yasal dayanağını ise bu madde oluşturmaktadır.
Ancak davalı yanın yukarıda anılan madde gereği sorumlu olması için kaza tarihini içerir şekilde düzenlenmiş bir sigorta poliçesinin bulunması gerekir. Somut olayda, davalı yan kazaya karıştığı iddia edilen araçların kaza tarihi itibariyle sigortacısı olmadığını beyan etmiş, sigorta bilgi gözetim merkezine yazılan müzekkere verilen 24.12.2020 tarihli cevapta, hasara neden olduğu iddia edilen … ve … plakalı araçların kaza tarihi olan 10.05.2018 tarihi itibariyle dava dışı … Aş’ye sigortalı olduğu, davacı vekili tarafından sunulan 05.04.2021 tarihli beyan dilekçesi ile davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın kasko sigortacısı olup, kasko poliçesinde yer alan ihtiyari mali mesuliyet kaydı nedeni ile davalı yandan talepte bulunulduğu beyan edilmişse de ; dava dilekçesi ve yargılama sırasında sunmuş olduğu beyan dilekçeleri ile … ve … plakalı araçların davalı yana sigortalı olduğu iddiası ile aslında iki ayrı poliçeye dayalı olarak tazminat talebinde bulunulmuş olup, ZMMS ile İMMS arasında sıralı sorumluluk ilkesi geçerli olup, davalı sigortacı nezdinde İMMS sigortası bulunması durumunda davalı, ZMMS sigorta limitini aşan kısım için sorumlu olacak olup, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile bu yönde bir iddiada bulunulmadığı, yukarı da da belirtildiği üzere davacı talebinin dava dilekçesinde belirtildiği üzere kazaya neden olduğu iddia edilen … ve … plakalı araçların davalı yana sigortalı olduğu, yargılama sırasındaki beyanlara göre sigortalılığın ZMMS sigortası ile sigortalı olduğu iddiasına dayalı olduğu, davalının bu aşamadaki iddiasının iddianın genişletilmesi kapsamında olduğu, davalı yanın dava konusu hasar nedeni ile sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE
2-) Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 107,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 48,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine
3-)Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına
4-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana ödenmesine
5-)Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır