Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/416 E. 2019/991 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/416 Esas
KARAR NO: 2019/991

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/11/2012
KARAR TARİHİ: 05/12/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki etiket tedarikine ilişkin sözleşmenin davalının haksız eylemleri nedeniyle feshedildiği, ayrıca davalının kur farkı faturalarını ödemediğini iddia ederek 464.258,24 TL kur farkı borcunun aylık % 10 faizi ile, müvekkili şirketin münhasırlık hakkının ihlali nedeniyle şimdilik 25.000,00 TL’nin, davalının kalan mamul malzemeleri ve stokları almaktan imtina etmesi nedeniyle 261.331,30 TL’nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 15/03/2016 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12/10/2017 tarih, 2016/20286 Esas, 2017/6908 Karar sayılı kararla; “(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Davalı vekilinin temyizine gelince, taraflar arasındaki sözleşmenin stok yükümlülüğü başlıklı 7.2. maddesi, “… tarafından stok tutulması talep edilirse bu stokları en fazla 60 gün elinde tutacaktır. Bu sürenin bitiminden itibaren …bu stokları satın almakla yükümlüdür” düzenlemesini içermektedir. Mahkemece sözleşmenin bu hükmü uyarınca davalının talebi olmadan üretim yapılması meselesi üzerinde durulup tartışılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu husus değerlendirilmeden hüküm tesisi isabetsizdir. ” hüküm ve gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamından sonra bu kez davacı vekili 04/12/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş; davalı vekili ise aynı tarihli dilekçesi ile davacının feragati nedeniyle davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Taraf vekilleri 05/12/2019 tarihli duruşmada feragata ilişkin beyan ve taleplerini tekrar etmişlerdir.
Davadan feragat HMK’nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK.nun 307.maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.nun 307.maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Feragat Nedeniyle REDDİNE,
2-Talep olmadığından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu 22.maddesi gereğince alınması gerekli 29,60-TL maktu karar ve ilam harcının peşin yatırılan 11.517,50 TL harçtan düşümü ile bakiye 11.487,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine (Mahkememizin 28/11/2016 tarihli, … Esas, … harç numaralı harç tahsil müzekkeresi ile maliyeye bildirilen 4.429,06 TL tahsil edilmiş ise işbu kararın kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, tahsil edilmemiş ise yine işbu karar kesinleştiğinde ve talep halinde hiçbir işlem yapılmaksızın iadesi hususunda maliyeye müzekkere yazılmasına),
4-Taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalanın karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.