Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/413 E. 2020/283 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/413 Esas
KARAR NO:2020/283

DAVA: Alacak (Şirket Hisse Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/07/2019
KARAR TARİHİ:02/07/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların %100 oranında hissedarı olduğu dava dışı … Tic. A.Ş.’ni 20/07/2010 tarihli Hisse Devir ve Satın Alım Sözleşmesi ile müvekkillerine devrettiklerini, sözleşmenin 5.maddesinin g bendi gereğince, “Proje ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme Gerekli Değildir” kararının veya “Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu kararının alınmış olması”nın hisse devir işleminin gerçekleşmesinin ön koşulu olduğunu, somut olayda bu koşulun gerçekleşmediğini/mahkeme kararı ile iptal edildiğini, ortaya çıkan bu durumun sözleşme konusunun gerçekleşmesini fiilen ve hukuken ortadan kaldırdığını, bu halde sözleşmenin geçersizliği nedeniyle ödenen bedeller ile yapılan masrafların iadesi istemli gönderilen ihtarnameye rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle Hisse Devir Sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine ve iptaline, sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle uğranılan zararların denkleştirici adalet kuralı gereği dava tarihindeki karşılığının tespiti ile şimdilik hisse devir bedelinden 50.000 USD, masraflar yönünden şimdilik 100.000 TL ve uğranılan zararlar yönünden şimdilik 100.000 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 08/04/2020 tarihli harç makbuzu ile hisse devir bedeline yönelik talebini 3.450.000 USD’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davacılar arasında yapılmış 20/07/2010 tarihli Hisse Devir Sözleşmesine istinaden müvekkillerinin %100 oranında sahibi oldukları dava dışı … A.Ş.’nin davacılara devredildiğini, sözleşmenin imzalanması ile birlikte %15 peşinat ödendiğini ve akabinde sözleşmenin 5.maddesi koşullarının yerine getirilmesi sonrasında bakiye %85 bedelin ödendiğini ve müvekkillerinin hisselerinin tamamını 04/01/2011 tarihinde davacılara devrettiklerini; davacı tarafın iptalini talep ettiği hisse devir sözleşmesine dayalı olarak açtığı davada 818 sayılı BK’nın 126. (TBK’nın 147.) maddesi gereği uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, bu halde davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini; tarafların dava konusu sözleşmede kararlaştırılan koşulların gerçekleşmesi üzerine hisse devir işleminin gerçekleştirildiğini, sözleşmede herhangi bir şart öngörülmediğini, davacıların ÇED gerekli değildir kararının iptal edilmesi rizikosunu üstlendiklerini, davacılar tarafından ÇED başvurusu yapılan projenin satış vaadi sözleşmesinde bahsi geçen proje olmadığını, davacı taraf taleplerinin hukuka aykırı, muğlak ve çelişkili olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; payları davalılara ait dava dışı … A.Ş.’nin paylarının, davacılara satış ve devrine ilişkin taraflar arasında yapılmış 20/07/2010 tarihli Hisse Devir ve Satış Sözleşmesi’nin, devir koşullarının gerçekleşmemesi iddiasına dayalı olarak geçersizliğinin tespiti ve iptali ile,
-Hisse devir bedelinden şimdilik 50.000 USD’nin
-Hisse devrine konu proje için yapılan masraflardan şimdilik 100.000 TL’nin ve
-Sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle uğranılan zarardan şimdilik 100.000 TL’nin faizleri ile birlikte davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına göre, dava dışı şirketin paylarının devrine ilişkin taraflar arasındaki sözleşmenin varlığı ve hisse devirleri her iki tarafında kabulünde olup;
Davacı taraf, sözkonusu hisse devrinin, sözleşmedeki önkoşulların gerçekleşmemesi nedeniyle geçersiz olduğunun ileri sürmüş,
Davalı taraf ise, zamanaşımı def’inde bulunmuş ve sözleşmenin geçerli bir şekilde kurularak taraflara yüklenen karşılıklı borçların ifa edildiğini savunmuştur.
Bilindiği üzere hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak davalarında zamanaşımı süresi 6098 sayılı TBK’nın 147.maddesi (mülga BK’nın 126.maddesi) gereğince 5 yıldır. (Yargıtay 11. HD. 2018/574 E-2019/2499 K).
Somut olayda, taraflar arasında dava konusu dava dışı … Ticaret A.Ş.’nin paylarının 20/07/2010 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ile devirlerinin kararlaştırıldığı ve sözkonusu payların 04/01/2011 tarihinde davacı tarafa devredilmek suretiyle şirket pay defterine işlendiği gelen yazı cevaplarından anlaşılmaktadır. Bu durumda sözkonusu payların devri ile ilgili olarak açılacak alacak davasının yukarıda değinilen yasal düzenleme gereğince devrin gerçekleştiği 04/01/2011 tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması zorunludur.
Davacı taraf eldeki davayı 05/07/2019 tarihinde yani, şirket pay devirlerinin gerçekleştiği 04/01/2011 tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açmış olup; davalı tarafça da esasa cevap süresinde zamanaşımı def’inde bulunulduğundan zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Zamanaşımı Nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, 339.265,71 TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 339.211,31 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 284.487,40 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan 63,80 TL yargılama giderinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
02/07/2020

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı