Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/405 E. 2021/750 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/405 Esas
KARAR NO:2021/750

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/07/2019
KARAR TARİHİ:19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …, … ‘ den alacaklı olup alacağın tahsil edilmemesi nedeniyle … hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından bu takiplere haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itiraz, haksız ve kötü niyetli olduğundan itirazın iptali ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, müvekkilinin alacağına kavuşmasına davalı tarafından engel olunmaya çalışılmakta olup davalının mal kaçırma şüphesinin bulunduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğü … Esas, …. İcra Müdürlüğü … Esas, … 4.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, yapılan itirazların haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalı hakkında 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, davalı adına kayıtlı tüm araç ve gayrimenkuller üzerine teminatsız şekilde ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin faiziyle birlikte davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ve davacı tarafın tacir olmaması ve işin ticari iş olmaması sebebiyle görevli mahkemenini Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, görev nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın asıl tarafının krediyi kullanan … A.Ş olması nedeniyle husumet itirazlarının bulunduğunu, davacının dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacı taraf … A.Ş’ nin yönetim kurulu başkanı olup dava dışı … A.Ş adına ödeme yaptığını, bu sebeple davacının hukuki yararı olmadığından huzurdaki davayı açamayacağını, davacı tarafın tek başına şirketin borcunu bankada yapılandırma imkanının hukuken olmadığını, müvekkili tarafından yapılan itirazın kötü niyetli olmayıp, esasen davacı tarafından hakkın kötüye kullanılması mevcut olduğunu, bu sebeple yapılan itirazın yerinde olduğunu, davacı tarafın haksız icra takibi yapması sebebiyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacının usule ve hukuka aykırılıklar içeren haksız ve mesnetsiz davaya karşı usul ve esas yönünden cevap ve itirazlarını sunduklarını,, haksız davanın öncelikle usulen saniyen esasen reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası , …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, … 4.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının UYAP sureti, … ….ye yazılan müzekkere cevabı ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Es. Sayılı dosyasından celp olunan kesinleşme şerhli karar örneği celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 05/10/2021 tarihinde yapılan ara kararın tetkikinde, iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman Bankacı bilirkişi … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 09/03/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacının davalıdan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 01/03/2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 9.625,50 TL alacaklı olduğu hesaplanmış olup, davacının iş bu asıl alacağına 01.03.2019 takip tarihinden itibaren (TCMB’ ca yayınlanan) Ticari Avans Faiz Oranları nispetinde (değişmesi halinde değişen nispetlerde) temerrüt faizi talep edebileceği, …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 04/03/2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 2.254,33 TL Asıl Alacak ve 35,44 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 2.289,77 TL alacaklı olduğu hesaplanmış olup, davacının işbu asıl alacağına 04.03.2019 takip tarihinden itibaren (TCMB’ ca yayınlanan) Ticari Avans Faiz Oranları nispetinde (değişmesi halinde değişen nispetlerde) temerrüt faizi talep edebileceği,… 4. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 25/04/2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.100,00 TL alacaklı olduğu hesaplanmış olup, davacının İşbu asıl alacağına 25.04.2019 Takip Tarihinden itibaren (TCMB’ ca yayınlanan) Ticari Avans Faiz Oranlğrı nispetinde (değişmesi halinde değişen nispetlerde) temerrüt faizi talep edebileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava …. İcra Dairesi’nin … ve … dosyaları ile … 4. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 9.625,50 TL, aynı dairenin … takip sayılı dosyası ile 2.253,33 TL asıl alacak ve 35,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.289,77 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, borçlu vekil tarafından takip tarihlerinden 3 gün sonra 07.03.2019 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, yine davacı alacaklı tarafından borçlu aleyhine … 4. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 13.100 TL asıl alacak için 25.04 2019 tarihinde ilamsız icra takibine başlandığı borçlu vekili tarafından sunulan 02.05.2019 havale tarihli dilekçe ile icra takibine itiraz edildiği, itirazların davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 03.07.2019 tarihinde anılan üç icra takibine konu asıl alacaklara yönelik itirazların iptalleri için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların dava dışı … Aş’nın 14.09.2017 tarihinde dava dışı banka ile yaptığı 3.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini diğer dört kişi ile birlikte müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davacı yanın dava dışı asıl borçlu şirketin borcunu ödememesi üzerine farklı tarihlerde toplam 150.041,00 TL ödeme de bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanın dava dışı asıl borçlu şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu ancak 14.12.2018 tarihinde ticaret siciline yapılan tescille yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği aynı borca yönelik diğer bir kefil aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen dava neticesinde verilen … K sayılı ilamdan anlaşılmıştır.
Davalı taraf davacı yanın yaptığı ödemeleri şirket ortağı olarak asıl borçlu adına yaptığını bu sebeple rücu hakkı olmadığı savunulmuş ise de, davacı tarafından yapılan ödemelerim tamamının 2019 yılı içerisinde şirketin yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldıktan sonra davacı adına yapıldığı bu hususlar dikkate alındığında ödemelerin asıl borçlu adına yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı, ödemelerin davacı tarafından kefil sıfatı ile yapıldığı mahkememizce kabul edilmiştir.
6098 sayılı TBK nun 587/son maddesi “aynı borç için kefil olanlardan her biri ,kefalet borcunun tamamından sorumlu olur.Ancak,borcu ödeyen kefil aksine anlaşma olmadıkça ,diğerlerine toplam kefalet miktarındaki payı oranında rücu hakkına sahiptir.”hükmünü haizdir.
Davacı yanın dava dışı şirketin kredi borcundan dolayı dava dışı bankaya 2019 yılında olmak üzere farklı tarihlerde toplam 150.041,00 TL ödeme de bulunduğu, davalı kefilin bu ödemeden yukarıda anılan kanun hükmü ve mahkememizce benimsenen 09.03.2021 tarihli bilirkişi raporu gereği 1/6 oranında sorumlu olduğu anlaşılmış açıklanan bu nedenlerle davanın kabulüne davalı tarafından yapılan itirazların asıl alacak miktarları üzerinden iptaline karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı) Davacının talebi ödenen kefalet borcu nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğu likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ İLE;
Davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 9.625,50 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %21,25 oranını geçmemek üzere) avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
Davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 2.254,33 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %21,25 oranını geçmemek üzere) avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
Davalı tarafından … 4. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 13.100,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %21,25 oranını geçmemek üzere) avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
2-)İtirazın iptaline karar verilen toplam alacağın %20’si oranında hesaplanan 4.995,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-)Alınması gereken 1.706,37 TL icra inkar tazminatının davacı tarafından peşin ödenen 426,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.279,77 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin ödenen 426,60 TL harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
4-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 44.40 TL başvuru harcı ile 1027,50 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
6-)Davacı tarafından ödenen gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde iadesine
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır