Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/374 E. 2021/586 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/374 Esas
KARAR NO:2021/586

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:25/06/2019

BİRLEŞEN…. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
ESAS NO: … KARAR NO: …

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:17/07/2019
KARAR TARİHİ:08/07/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davaların mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduklarını, davalı şirketin ertelenen 29/04/2019 tarihli 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında, gündemin 3.maddesiyle alınan şirket bilançosu ve kar/zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin kararın, yönetim kurulunun faaliyetlerinin hukuka uygun olmadığını ve hazırlanan bilanço ve kar/zarar hesaplarının gerçeği yansıtmadığını; gündemin 4.maddesiyle alınan yönetim kurulu üyeleri …, …, … A.Ş. ve …. A.Ş.’nin ibrasına ilişkin kararın, yönetim kurulunun şirketi kanuna ve esas sözleşmeye uygun yönetemediğini, şirket menfaatlerine aykırı kararlarlar alındığını; gündemin 5.maddesiyle alınan yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigaline müsaade edilmesine ilişkin kararın kanuna aykırı olduğunu, oylamada yönetim kurulu başkanı …’ın, kendisine TTK 395 ve 396 md gereği izinlerin verilmesine ilişkin alınan bu karara yönelik kanuna aykırı oy kullandığını; tüm bu ve dilekçesinde bildirdiği nedenlerle alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, müvekkilinin alınan kararlara muhalefet şerhi koyduğunu ve tutanağa işletildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 29/04/2019 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4, 5 nolu kararların iptaline ve yürütmenin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket faaliyet raporu ve bağlılık raporunun hukuka uygun olarak düzenlendiğini, genel kurul öncesinde müvekkili şirketin faaliyet raporu, bilanço, kar ve zarar cetveli ile finansal tabloların davacılar ile paylaşıldığını, müvekkili şirketin bilanço, kar ve zarar tablolarının kanunun hesap verme ve dürüstlük ilkelerine göre düzenlendiğini, denetim şirketi tarafından finansalların uygunluğu kapsamında tam tasdik raporu çıkarıldığını, alınan kararın kanuni nisaplara uygun olduğunu, mevzuat ve esas sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil etmediğini; yönetim kurulu üyelerinin ibrasının münferit olarak ayrı ayrı onaylandığını, yönetim kurulu başkanı …’ın kendisi ile oylamaya oy kullanmadığını, ayrıca kendisinin ibra edilmediğini, diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullandığını, bunda kanuna herhangi bir aykırılık bulunmadığını; yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 md göre verilen izinlerin hiçbir zaman grup dışı şirketlerde faaliyet izni olarak verilmediğini, bu nedenle yönetim kurulunun kişisel menfaatini doğuran bir durum söz konusu olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduklarını, davalı şirketin 29/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında müvekkilleri tarafından alınan tüm kararlara ret oyu kullanıldığını ve muhalefetlerinin tutanağa geçirildiğini, bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında müvekkilleri tarafından yöneltilen sorulara verilen cevapların yetersiz kaldığını, dürüst hesap verme ilkelerinin uygulanmadığını; gündemin 2.maddesiyle alınan yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması ve müzakere edilmesine ilişkin alınan kararın, faaliyet raporunun gerçeği yansıtmadığını, yukarıda belirtildiği üzere müvekkili sorularının cevapsız bırakıldığını, verilen bilgilerin dürüst hesap verme ilkesine aykırı olduğunu; gündemin 3.maddesiyle alınan şirket bilançosu ve kar/zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin kararın, finansal tabloların gerçeği yansıtmadığını; gündemin 4.maddesiyle alınan yönetim kurulu üyeleri …, …, … A.Ş. ve … A.Ş.’nin ibrasına ilişkin kararın, yönetim kurulu başkanı … tarafından kullanılan oylarla alındığını, hatalı ibra kararının iptali gerektiğini; gündemin 5.maddesiyle alınan yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigaline müsaadesine ilişkin alınan kararın, yine oylamada oy hakkı bulunmayan yönetim kurulu üyelerinin oylarıyla alındığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 29/04/2019 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 2, 3, 4, 5 nolu kararların iptaline ve yok hükmünde veya butlanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davaya bildirdiği nedenlerle ve birleşen davada talep edilen gündemin 2.nolu maddesiyle alınan karar yönünden, faaliyet raporunun sadece müzakere edildiğini, onaylanmadığını, faaliyet raporunun müzakeresinin genel kurul kararı niteliğinde bulunmadığını, genel kurulda oylama yapılmadığını beyanla asıl ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde bildirdiği nedenlerle birleşen davanın reddini savunmuştur.
Asıl dava; davalı şirketin 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 5 nolu kararların iptali istemine,
Birleşen dava; aynı genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 4, 5 nolu kararların butlanı veya iptali istemine ilişkindir.
Olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 445.maddesi; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmünü içermekte olup;
Aynı yasanın 446.maddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Bu bağlamda, asıl ve birleşen davacıların, davalı şirketin 29/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında iştirak ettikleri ve iptali istenen 2, 3, 4, 5 nolu gündem maddelerine olumsuz oy kullandıkları ve alınan karara muhalefet şerhi yazdırdıkları dolayısı ile dava açmaya hak ve sıfatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalı şirketin merkez adresi itibariyle iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir. Toplantının yapıldığı tarih ve dava tarihi itibari ile davanın ve birleşen davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketin 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan ve asıl ve birleşen davada iptali istenilen kararların TTK’nın 445.maddesi gereğince iptal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden asıl ve birleşen dava yönünden dava konusu yapılan genel kurul kararlarının iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM … ve şirketler hukuku konusunda uzman Prof. Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 06/10/2020 tarihli raporun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı heyetten alınan 19/02/2021 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda özetle; asıl ve birleşen davacıların davalı şirketin ortağı oldukları, davacıların davalı şirketin 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısına vekilleri aracılığıyla iştirak ettikleri ve iptali istenen gündem maddeleri ile ilgili olarak muhalefet şerhlerini usulüne uygun biçimde zapta yazdırdıkları;
Yönetim Kurulu Faaliyet Raporlarının okunması ve müzakere edilmesine ilişkin gündemin 2.maddesiyle alınan kararın, faaliyet raporunun Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen yönetmeliğe göre usulüne uygun hazırlandığı ve iptal koşularının oluşmadığı;
Bilanço ve Kar/Zarar Hesaplarının onaylanmasına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan kararın, bilanço ve finansal tabloların yasalara uygun düzenlenerek pay sahiplerinin tetkiklerine sunulduğu, gizlenebilir herhangi bir yönünün bulunmadığı, ticari defter ve dayanağı belgelerin bilanço ve kar/zarar cetvellerinin örtüştüğü, kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı, dolayısıyla alınan kararın iptal koşullarının oluşmadığı;
Yönetim Kurulu Üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan kararla, Yönetim Kurulu Başkanı …’ın ibra edilmediği ancak, diğer yönetim kurulu üyelerinin Yönetim Kurulu Başkanının oylarıyla ibra edildiği, söz konunu oylamada yönetim kurulu üyelerinin kendilerinin ve yönetimde dahil diğer üyelerin oylamasında oy kullanamayacakları, bu bakımdan YK Başkanı …’ın diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasının oylamasında kullandığı oyları düşüldükten sonra geriye kalan oyların ibrada yeterli olmadığı, dolayısıyla anılan kararın kanuna aykırı olduğu ve bu nedenle iptal koşulunun oluştuğu;
TTK’nın 395. ve 396. maddeleri gereğince Yönetim Kurulu Üyelerine izin verilmesine ilişkin gündemin 5.maddesiyle alınan kararda, Yönetim Kurulu Üyesi pay sahiplerinin kendi yasağının kaldırılması kararına oy kullanamayacakları ancak, diğer üyelerin yasaklarının kaldırılmasında oy kullanabilecekleri; bu bakımdan YK Başkanı …’ın kendi yasağının kaldırılmasına ilişkin oylamada lehine oy kullanması nedeniyle ve anılan kararın kendisi bakımından iptal koşullarının oluştuğu; diğer YK Üyeleri … ve…’nin YK üyesi sıfatıyla rekabet ve işlem yasaklarının kaldırılmasında, YK Başkanı …’ın oy kullanabileceği, bu nedenle anılan şirketler yönünden alınan kararın iptal koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, rapor ve ek raporlara yönelik tarafların itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların asıl ve birleşen davaya yönelik karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; asıl ve birleşen davacıların, hissedarı oldukları davalı şirketin 29/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısına iştirak ettikleri, iptali istenilen asıl ve birleşen dava konusu gündem maddelerine olumsuz oy kullandıkları ve alınan kararlara muhalefet şerhi yazdırdıkları, davacıların gündem maddelerine bağlı alınan kararların iptaline ilişkin dava açma koşullarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Birleşen davaya konu yapılan gündemin 2.maddesine ilişkin olarak;
Birleşen davacı tarafça birleşen davaya konu Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun Okunmasına ve Müzakere edilmesine ilişkin gündemin 2.maddesinin iptali istenmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda açıklandığı üzere, yönetim kurulu faaliyet raporunun görüşülerek müzakere edildiği; bu gündem maddesine ilişkin herhangi bir karar alınmadığı anlaşıldığından birleşen davaya yönelik bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl ve Birleşen davalara konu yapılan gündemin 3.maddesine ilişkin olarak;
Asıl ve birleşen davaya konu Bilanço ve Kar/Zarar Hesaplarının Onaylanmasına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan kararın kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenmiş ise de; davalı şirket bilanço ve finansal tabloların usulüne ve kanuna uygun olarak düzenlendiği, genel kurul toplantısı öncesinde pay sahiplerinin incelemesine sunulduğu; kaldı ki anonim ortaklıklarda çoğunluk ilkesi gereği anılan genel kurul kararının oy çokluğu ile alındığı, kararın yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.

Asıl ve Birleşen davalara konu yapılan gündemin 4.maddesine ilişkin olarak;
6102 sayılı TTK’nın 436.maddesi “Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.
Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere, şirket yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkını kullanamayacağı düzenlenmiştir.
Buna göre; asıl ve birleşen davaya konu Yönetim Kurulu Üyelerinin ibralarına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan kararın, yine benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, genel kurul toplantısında Yönetim Kurulu Başkanı …’ın, diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararda oylamaya katıldığı ve verdiği olumlu oylarla nisap sağlandığı, adı geçenin oy yoksunluğu haline göre kulanmış olduğu oylar dahil edilmediğinde bu kararın alınamayacağı; bu haliyle adı geçenin oylamaya katılmak suretiyle TTK’nın 436/2.md kapsamındaki yasağa aykırı karar alındığı, sözkonusu oyların kararın alınmasında etkili olduğu; açıklanan nedenlerle Yönetim Kurulu Başkanının ibra edilmemesi dışındaki diğer yönetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin alınan ve dava konusu yapılan 4 nolu gündem maddesinin bu kısmının yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından iptaline karar vermek gerekmiştir.
Asıl ve Birleşen davalara konu yapılan gündemin 5.maddesine ilişkin olarak;
Genel Kurul ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 395.maddesiyle yönetim kurulu üyelerine anonim şirketle ticari işlem yapma yasağı, 396.maddesiyle de şirketin konusuna giren işlerde rekabet yapma yasağı getirilmiştir. Bu düzenlemeler, mutlak emredici nitelikte hükümler değildir. Her iki maddede getirilen yasağın genel kurul kararı ile kaldırılması mümkündür. Genel kurul, yönetim kurulu üyelerinin tamamı veya biri veyahut birkaçı için bu yasakların kaldırılmasına izin verebilir. Ancak, TTK’nın 395. Ve 396.maddeleri çerçevesinde alınan kararlarda aynı yasanın 436/1.madde gereğince hakkında izin verilen yönetim kurulu üyesi veya üyeleri kendi lehine oy kullanamaz, diğer yönetim kurulu üyeleri için yapılan oylamada oy kullanabilirler.
Somut olayda, Yönetim Kurulu Başkanı …’ın kendi yasağının kaldırılmasına ilişkin alınan kararda oy kullandığı, verdiği olumlu oylarla nisap sağlandığı, adı geçenin oy yoksunluğu haline göre kulanmış olduğu oylar dahil edilmediğinde kendisi yönünden bu kararın alınamayacağı; bu nedenle …’a izin verilmesine ilişkin alınan kararın yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla Yönetim Kurulu Başkanı … yönünden iptalinin gerektiği;
Diğer YK Üyeleri … … A.Ş. ve… Ticaret A.Ş.’nin YK üyesi sıfatıyla rekabet ve işlem yasaklarının kaldırılmasına ilişkin alınan kararla verilen iznin TTK’nın 395.ve 396.madde gereğince yetkili organ olan genel kurulca verildiği, bu yöndeki genel kurul kararının oy çokluğu ile alındığı ve gerekli nisabın sağlandığı; bu yönetim kurulu üyelerine izin verilmesine ilişkin kararda, YK Başkanı …’ın oy yoksunluğu halinin bulunmadığı; dolayısıyla alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından, bu yönetim kurulu üyelerine izin verilmesi yönünde alınan karara yönelik iptal isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
TTK’nın 449.maddesi yönünden değerlendirme;
Asıl davaya ilişkin olarak, dava açıldığı sırada dava konusu yapılan gündemin 3, 4 ve 5 numaralı maddeleri yönünden alınan kararların yürütülmelerinin TTK’nın 449.maddesi gereğince geri bırakılmaları istenilmiş ve mahkememizce bu konudaki isteme yönelik kararın verildiği 19/02/2020 tarihindeki dosya kapsamı ve delil durumuna göre istemin reddine karar verilmiş ise de;
Asıl ve birleşen davalarda dava konusu yapılan gündem maddelerinin yukarıda belirtilen kısımlarının açıklanan nedenlerle nihai olarak iptaline karar verilmiş olması göz önüne alındığında;
İptaline karar verilen 4 nolu gündem maddesindeki ibra kararının yürütülmesinin durdurulmaması halinde (icra yeteneği olmayan olumsuz bir karar olması nedeniyle), HMK’nın 389.maddesinde öngörülen hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı endişesini gerektirecek bir durumun bulunmadığı;
İptaline karar verilen 5 nolu izin kararının yürütülmesinin durdurulmaması halinde ise (icra yeteneği olan olumlu bir karar olması nedeniyle), HMK’nın 389.maddesinde öngörülen hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı endişesini gerektirecek bir durumun, diğer bir anlatımla tedbir koşullarının bulunduğu kanaatine varıldığından, 5 nolu gündem maddesinin iptal edilen kısmının yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl ve birleşen davalar hakkında aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Asıl ve Birleşen Davaların Birlikte Kısmen Kabulü ile,
1-Davalı şirketin 29/04/2019 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında,
(a)4 numaralı gündem maddesi ile …’ın ibra edilmemesi kararı dışındaki diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine,
(b)5 numaralı gündem maddesi ile alınan karardan, …’a TTK.nın 395.ve 396.maddeleri gereğince davalı şirket konusu işlerle iştigal edilmesi kısmına,
İlişkin alınan kararların iptallerine,
2-İptaline karar verilen 5 numaralı gündem maddesinin iptal edilen kısmının yürütülmesinin TTK.nın 449.maddesi gereğince geri bırakılmasına,
3-Asıl ve Birleşen davalar yönünden fazlaya ilişkin istemlerin ayrı ayrı reddine,
4-Asıl dava yönünden alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 14,90-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Birleşen dava yönünden alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 14,90-TL harcın birleşen davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
6-Asıl davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 44,40 TL’nin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
7-Birleşen davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 44,40 TL’nin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
8-Asıl davada davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
9-Birleşen davada davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp birleşen davacılara verilmesine,
10-Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
11-Birleşen davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin birleşen davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
12-Asıl davada davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 12,80 TL vekalet harcı, 4.000 TL bilirkişi ücreti ve 336,80 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 4.394 TL’nin kabul ve red oranına göre 2.929,33 TL’sinin davalıdan alınıp asıl davacılara verilmesine,
13-Birleşen davada davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 4.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.050,80 TL’nin kabul ve red oranına göre 2.025,40 TL’sinin davalıdan alınıp birleşen davacılara verilmesine,
14-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.08/07/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı