Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/371 E. 2020/11 K. 13.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/371 Esas
KARAR NO : 2020/11

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/09/2015
KARAR TARİHİ : 13/01/2020

İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar 16/05/2017 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine dosya İstinif’a gönderilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 04/04/2019 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olmakla, mahkememize tevzi edilen yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı sigortalı …A.Ş’nin Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, 22.06.2013 tarihinde davalı …’nın maliki,… Şti.nin … olarak kullandığı alanda ki temiz su endüstriyel evye bataryasının spiral borusunun patlaması sonucu akan şehir şebeke suyunun mutfak ve servis bölümünün zeminine yayıldığını, yayılan suyun alt kata sızarak sigortalıya ait ofiste bulunan asma tavan kaplamasında ve taş yünü malzemesinde, ofis cihazlarında, demirbaş ve dekorasyonda ıslanma sonucu zarar meydana geldiğini zararın sigortalıya ödendiğini, sigortalıya ödenen miktarın rucuen tahsili için davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasında başlatılan icra takibine borçlu tarafından itiraz ediliğini belirterek yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; yemek tedarik sözleşmesinin taraflarının, müvekkili davalı ile dava dışı … olduğunu, sigorta poliçesi’nin taraflarının ise …Sigorta ile dava dışı … olduğunu, … ile müvekkili … arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin davalı sıfatı bulunmadığını, 25.12.2009 imza tarihli yemek tedarik sözleşmesinin taraflarının müvekkili “…Şti. (…)” ile “… A.Ş (…) olduğunu, davacı … Sigorta’nın “davacı sıfatı” olmaması nedeniyle davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, sigortalı firma ile … arasında imzalanan ve ilişikte yer alan hizmet sözleşmesine atıf yapıldığını, fakat böyle bîr sözleşmenin olmadığını, dava konusu alacağın “likit” olmadığını, hiçbir şekilde bu alacağa dair icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, ekspertiz raporunun …nin hiçbir çalışanı veya yetkilisinin katılımı olmadan yapılan tespit ve incelemeler sonucunda hazırlandığını, Cumartesi günleri yemek tedarik hizmeti verilmediğini, dolayısıyla hizmetin ifası sırasında gerçekleşmemiş hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın müvekkili tarafından kiraya verildiğinde yer döşemeleri, boya, kapılar, daire içi elektrikler dahi yapılmamış olup tüm tadilat, ilave ve eksikliklerin kiracı tarafından yapıldığını, taşınmazın 5.katının … tarafından yemek servis hizmetinin sağlanması amacıyla alt kiracı olan diğer davalı … Şti’ne kiralandığını, dava konusu olayın 22.06.2013 tarihinde diğer davalı …Şti. tarafından işletilmekte olan katta …ye ait olan temiz su endüstriyel evye bataryasının spiral borusunun patlaması sonucu gerçekleştiğini, davacı tarafından temin edilen ekspertiz raporunda da belirtildiği üzere dava konusu olayın davacı sigorta şirketine 24.06.2013 tarihinde ihbar olunduğunu, davanın esasa girilmeden usulden reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin zararın doğumunda kusurlu bulunan diğer davalı … ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşmeye taraf olmadığını, dolayısıyla bu davada da taraf sıfatının mevcut olmadığını, husumet ve dava şartı yokluğu itirazında bulunduklarını, binayı kiracı olarak kullanan davacı ve alt kiracı konumundaki diğer davalının kusurları nedeniyle meydana geldiğinden müvekkilinin olası bir sorumluluğuna ilişkin olarak illiyet bağının kesildiğini, binanın yapımındaki bozukluklardan ya da bakımındaki eksikliklerden meydana gelen bir hasarın söz konusu olmadığını, talep edilen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, davanın asıl muhatabı olan Superontine’a ihbarı gerektiğini, müvekkilinin dava konusu olayın meydana geldiği yeri dava dışı …’ye kiraya verdiğini belirterek davanın usulden veya esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı taraf delil olarak; İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası, poliçe, ekspertiz raporu ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Takibin başlatıldığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam 7.278,35 TL alacakla ilgili ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 22/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların vekilleri aracılığı ile 28/07/2015 tarihinde takibe itiraz ettikleri dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar 16/05/2017 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 04/04/2019 tarih… esas… karar sayılı ilamı ile ” İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı İstanbul … İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası ile 20/07/2015 tarihinde 7.064,10.-TL asıl alacak, 214,25.-TL faiz olmak üzere toplam 7.278,35.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya (…Şti.) 27/07/2015, diğer davalı/borçluya (…) 22/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar vekillerince 28/07/2015 tarihinde hiçbir borcu olmadıkları belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz ederek takibi durdurdukları, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekillerine tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 18/09/2015 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Dava; sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” hükmü karşısında davacının dava dışı sigortalı …A.Ş’nin dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır. Davada onun sahip olduğu tüm haklara halefiyet gereği davacı da sahiptir. Diğer bir anlatımla somut olaya ilişkin dava, …A.Ş. tarafından davalı şirket aleyhine açılmış olsa idi nasıl aradaki ilişkinin, …Şti.nin tacir olduğu da dikkate alındığında, ticari bir iş olduğu ve sorunların çözüm yerinin de Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu söyleyebiliyorsak, halefiyet prensibi gereği de aynı şeyi düşünmek zorunludur. Değişen tek şey davacının taraf sıfatındadır. Bu da halefiyet prensibi gereği davada davacıya aktif husumet ehliyeti tanımaktadır.
Her ne kadar diğer davalı …’nın davada bina malikinin sorumluluğu sıfatıyla yer almış ise de Yargıtay uygulamasında (bu tür davalarda) davaya bakmaya ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilerek işin esasına girildiği görülmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/12519 E. 2018/9607 K., 2015/4780 E. 2018/4123 K.vb)
Görev kuralının niteliği gereğince taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmayacağından ve mahkemece yargılamanın her aşamasında resen göz önünde bulundurulması gerektiğinden, istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin görevsiz mahkemede davanın görülerek sonuçlandırılmış olması nedeniyle davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair .” neden ve gerekçeyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak, yargılamaya devam olunmuştur.
Dava;İtirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu ve İstinaf kararı uyarınca davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olan ve bu nedenle de itibar edilen bilirkişi raporları ve İstinaf kararı uyarınca, doğan zarardan davalıların sorumlu olup olmadığı noktasında davalı malik …açısından her ne kadar TBK 69 maddesinde “Bir binanın veya yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar.” denilmekte ise de, taşınmazın dava dışı sigortalıya iç kısım yapım ve tadilatı olmadan kiraya verildiği, arızalanan ve davaya konu zararı veren parçayı da dava dışı sigortalı tarafından daireye yerleştirilen ve çalışma imkanı verilen diğer davalı … firmasının taktığı, bu sebeple davacının gözetiminde ve ona bağlı firma tarafından parça takılmış olduğundan TBK 52 maddesince zararın doğmasında veya artmasında kendisinin etkisi olduğu, zararın doğduğu tarih itibari ile mesai günü olmadığı dolayısı ile davalı … firmasının da hizmet vermediği ayrıca firmanın kiracı olmaması sebebiyle mahallin bakımından da sorumlu değerlendirildiğinde, davalılara sorumluluk yüklenemeyeceğinin kabulü ile davanın ve tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Tazminat taleplerinin reddine,
3-Alınması gerekli olan 54,40 TL karar ve ilam harcının, 124,30 peşin harçtan mahsubu ile bakiye 69,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 6,50 TL vekalet pulu, 4,10 TL vekalet harcı ve 1.589,90 TL bilirkişi/posta gideri olmak üzere 1.600,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davalı …Şirketi tarafından yapılan 6,50 TL vekalet pulu, 4,10 TL vekalet harcı ve 10,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 20,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı ……Şti vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.