Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/356 E. 2021/2 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/356 Esas
KARAR NO:2021/2

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/06/2019
KARAR TARİHİ:06/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin davalı banka nezdinde yıllardır hesabı olduğunu, davalı bankadan krediler çekildiğini, taraflar arasında akdedilen genel kredi teminat sözleşmeleri, çek defterleri ve teminat mektupları bulunduğunu, davalı banka tarafından yıllardır müvekkili şirketin hesabına belirli aralıklarla kredi tahsis ücreti ve istihbarat ücreti adı altında ücretler yansıtıldığını, yansıtılan bu ücretlerin fahiş miktarlara ulaştığını ve müvekkillerine iade edilmesi geretiğini belirterek ve dilekçesinde açıklanan diğer sebeplerle davalı banka tarafından müvekkili şirketlerden haksız olarak alınan ücretlerin bilirkişi incelemesi vasıtasıyla belirlenmesini, sonrasında ise belirlenen ücretlerin müvekkillerine iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin da davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketlerin işbu davayı müvekkili bankaya yöneltmesinde aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacı tarafın hukuki yararı bulunmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılara verilen bankacılık hizmetlerinin yerine getirilmesinin bir maliyeti olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankanın davaya konu ücretlerin alınması hususundaki işlemlerinde herhangi bir hukuka ve sözleşmeye aykırılık olmadığını, müvekkili bankanın tahsil ettiği ücretlerin usul ve yasaya uygun olarak tahsil edildiğini, davacıların tamamen kötü niyetli olduklarını belirterek ve dilekçesinde açıklanan diğer tüm sebeplerle, müvekkili banka aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ise davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; davalı bankanın davacı şirketlerden belirli aralıklarla kredi tahsis ücreti ve istihbarat ücreti adı altında fazladan tahsil ettiği iddia edilen ücretlerin iadesine yönelik olarak açılmış belirsiz alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; …. Noterliği’nin 04/04/2019 tarihli – … yevmiye nolu ihtarnamesi, … Noterliği’nin 02/05/2019 tarihli – … yevmiye nolu ihtarnamesi, ödeme dekontları, bilirkişi incelemesi ve banka kayıtlarına dayanmıştır. Davalı banka ise delil olarak; cevap dilekçesi ekinde sundukları Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ile Ön Bilgi Formu, ticari kredi komisyon çizelgesi, kefalete ilişkin protokol, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, yemin, isticvap deliline dayanmıştır.
Davacılar vekili Av. … tarafından 04/01/2021 tarihinde UYAP üzerinden mahkememize gönderilen dilekçede özetle; müvekkili davacı şirketler yetkilisinin talebi üzerine huzurdaki davadan tüm davacılar adına feragat edildiği belirtilerek, dosyanın feragat nedeniyle işlemden kaldırılması talebinde bulunulmuştur.
Davacılar vekilinin dosyada mevcut vekâletnamesinin incelenmesinde; davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.’nun 307. maddesine göre davadan feragat, davacı tarafın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat eden davacı, bununla dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan vazgeçer. Feragat davayı sona erdiren tek taraflı bir işlemdir. Davadan feragat, davacının yapacağı tek taraflı açık bir irade beyanıyla olur. Feragatın geçerliliği için, bunun, davalı … mahkeme tarafından kabulüne gerek yoktur. Feragat, bir usul işlemidir. Feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır (HMK.309/1). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK.310/1).
HMK.’nun 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde, feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Davacı taraf davayı açtıktan sonra mahkememize sunduğu dilekçesinde açıkça davadan feragat ettiğini bildirmiş olup, yapılan feragat bildiriminin usulüne uygun olduğu tespit olunduğundan; HMK’nun 307. maddesi gereğince davalı lehine vekalet ücretini de kapsar şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 39,53- TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 44,40-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 4,87-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 06/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır