Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/351 E. 2019/895 K. 18.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/351 Esas
KARAR NO: 2019/895

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 27/10/2014
KARAR TARİHİ: 18/11/2019

Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde, davacı ile devir alma öncesinde … binası içinde bulunan sinemanın işletilmesi yönünde kiracılık ilişkisi kurulmuş ve devir alma sonrasında bu ilişkiden kaynaklanan sözleşmenin yenilendiğini, ancak davalının, ortak giderleri ödememesi nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı taraf sunduğu cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesinde ortak alan giderlerinin işletme giderine dahil olduğunun belirtilmiş olduğunu, davacı tarafça sözleşme 14. maddeye dayanılmakta ise de 14 yıl boyunca bu maddenin işletilmediğini, zira 5. maddenin yürürlükte olduğunu davalının hiç bir borcunun bulunmadığını, biran için davacının 14. madde uyarınca talepte bulunabileceği kabul edilse dahi sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6570 sayılı yasa ve BK ile yargıtay içtihatarı uyarınca 5. madde gereğince davacının taleplerinin geçersiz olacağını ve sözleşme hükümlerinin tek taraflı olarak kiracı aleyhine yorumlamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı delil olarak: sözleşme, ek protokol, takip dayanağı fatura, ödeme emri, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin ve tanık deliline dayanmış, davalı delil olarak: Kira sözleşmesi, ihtarname cevapları, bilirkişi incelemesi, yemin tanık delillerine dayanmıştır.
Davan, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin …E, …K sayılı yargılamasında aşağıda anlatıldığı üzere davanın reddine karar verilmiştir.
“Davacı ile davalı arasında devir alınan daha önce … ile yapılan 11/09/200 tarihli sözleşmenin 5 maddesinde açıkça” işletme bedelinin alışveriş merkezinin ortak alan giderlerini de kapsar ” şeklindeki açık hükmü ile , bilahare davacı ile davalı arasında yapılan 01/09/2013 tarihli protokol ile bu sözleşmedeki bir kısım maddelerin tadil edildiği ve protokolun 3 maddesinde açıkça eski 5 maddede değişiklik yapıldığı belirtilmiş ve kiracının kira bedelinin ne olduğu belirlenmiştir. Aynı protokolün 4 maddesindeki genel hükümler başlıklı 4.1 maddede ” taraflar arasında geçmişte tanzim edilen ve halen geçerliliğini koruyan yazılı metinlerin hiçi bir hükmünü değiştirmemekte ve sadece 3 maddesinde belirtilen değişiklerin yaıplması amacıyla 01/01/2013 tarihinden sonraki dönem için düzenlendiği belirtilmiş ve bununla da dokunulmayan kısımların devam edeceği belirtilmiş olup, ayni maddenin devamında da ” sözleşme hükümleri ile protokol hükümlerinin bir biri ile çelişmesi sonucunda iş bu protokol hükümleri geçerli olacaktır şeklinde düzenlene yapılmış, ancak 5 maddedeki ortak alanlar ile ilgili bu protokolde çelişen bir düzenleneme de yapılmamış olduğundan çelişen bir hususunda bulunmadığına kanaat getirilmiştir.
Taraflar arasındaki, protokol 4/2 maddesinde açıkça ”taraflar, iş bu protokolde düzenlenmeyen hususlarda sözleşme hükümlerinin geçerli olduğunu kabul ederler” şeklinde düzenleme yapmış olup, bu açık hüküm karşısında eski sözleşmedeki 5 maddedeki ortak giderlere ilişkin bir değişiklik yapılmaması, sadece asgari ve yıllık ciro kirası yönünde değişiklik ile bakiye kasım korunmak suretiyle bu kısmın ona ek ve tadil hükmünde olduğu zira, açıkça eskisinin tamamen ortadan kaldırıldığına ilişkin bir düzenleme yapılmadığı sabittir.
Davacı taraf, sözleşme 14. maddeye dayanamaz, zira 5. madde 14 maddeye göre daha özel bir madde olup, açıkça 14 yıllık kiracılık ilişkisinde de kiracı tarafça dayılan 14 maddesi işletilmemiş olup, bu hususun davacı kabulünde de olduğu sabittir. 14 maddede davalı tarafça yapılacak ödemeler , kiradan düşülmek suretiyle ödenmiş sayılacağından ve bu güne kadar bu konuda taraflar arasında bir ihtilaf çıkmadığından, tarafların sözleşmedeki iradelerinin de, davalı taraf savunmaları doğrultusunda olduğuna kanaat getirilmiş olmakla davacının davasının reddine karar verilmiştir.”
Davacı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2019/1927 esas 2019/3310 karar 11/04/2019 tarihli kararı ile ” Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Eldeki dava; kira sözleşmesinden kaynaklanan ortak giderlere ilişkin bedelin tahsili talebidir. Dava, 27/10/2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Bu nedenle Mahkemece görevsizlik nedeniyle HMK’nun 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bu halde mahkememizce de davanın kira sözleşmesinden kaynaklanan ortak giderlere ilişkin bedelin tahsili talebi ile açılmış olduğu anlaşılarak davanın usulden reddi ile Yargıtay ilamı doğrultusunda görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğuna karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.