Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/326 E. 2022/459 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/326 Esas
KARAR NO : 2022/459

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 05/11/2018 tarihinde …numaralı hizmet anlaşması ile …hesap numaralı Elektrik Perakende Satış Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin tüketim hacmi sebebiyle davalı tarafça montajı yapılan kapalı bir kutu içerisinde mevcut SİM kart vasıtası ile merkezle bağlantı sağlanan mobil sayaç kullanıldığını, müvekkili şirketin sayacı kontrol ve inceleme imkanının bulunmadığını, davalı tarafça müvekkiline gönderilen 31/03/2019 tarihli elektrik faturası incelendiğinde 05/11/2018 – 31/03/2019 tarih aralığı için toplam 180.624,96-TL.’lik fatura bedeli talep edildiğini, çok yüksek tutardaki bu fatura bedelinin önceki aylara ilişkin faturalarla karşılaştırıldığında tutarsızlık içerdiğinin görüldüğünü, zira yeni faaliyete giren Otel’in o dönem konaklama ve doluluk oranının makul sınırların altında olduğunu, bu denli bir tüketimin olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı şirketin teknik servisi tarafından sayacın incelendiğini, sayaca ait sim kartın arızalı olduğunun tespit edildiğini, sim kartın değiştirildiğini, müvekkili şirket tarafından faturanın yeniden düzenlenmesi için kuruma başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı kurum tarafından sayaçta herhangi bir hata olmadığının bildirildiğini, davalı kurumca hiçbir inceleme yapılmadan böyle bir cevabın kendilerine iletildiğini belirterek ve dilekçesinde açıklanan diğer nedenlerle; … hesap numaralı 31/03/2019 sayaç okuma tarihli ve 180.624,96-TL. değerli faturanın ilgili sayaçtaki teknik ve teknolojik hatalardan dolayı fahiş, hatalı ve yüksek miktarda tüketim tahakkuk ettirdiği gözetilerek yapılacak inceleme neticesinde fatura bedelindeki fahiş bedelin tespiti ile belirsiz alacak olarak açtıkları davada müvekkili şirketçe davalıya yapılan fazla ödemenin şimdilik 1.000,00-TL.’sinin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, arızalı olduğu tespit edilerek davalı şirket tarafından alınan sim kartın mahkeme kasasına alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili şirket arasında… hesap numaralı abonelik ilişkisinin mevcut olduğunu, davacı tarafın 2019/03 dönemi için 180.624,96-TL. tutarındaki faturanın fahiş ve hatalı olduğundan bahisle fazla ödediğini iddia ettiği bedelin tespiti ve iadesi istemiyle huzurdaki haksız ve mesnetsiz davayı açtığını, davacının iddialarının haksız olduğunu ve reddinin gerektiğini, davacıya ait sayacın içeride olduğunu, müvekkili şirket personelleri tarafından okuma dönemlerinde sayaç okunamadığından davaya konu 2019/03 dönem 180.625,00-TL. tutarlı faturanın 05/11/2018 – 31/03/2019 tarihleri arasındaki sayacın takıldığı 0 kWh endeks ile okuma tarihindeki 192,102 kWh endeks arası 192,102*1380 (sayaç çarpanı) = 265.100,760 kWh endeks tüketimini kapsadığını, davacıya ait tüketimler incelendiğinde fatura endekslerinin doğru olduğunun tespit edileceğini, düzenlenen faturanın davacının tüketimini yansıttığını, davacı tarafça iddia edildiği gibi sayacın arızalı olmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, davacının açmış olduğu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen elektrik perakende satış sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından davacı şirket adına tahakkuk ettirilen… hesap numaralı 31/03/2019 sayaç okuma tarihli ve 180.624,96-TL. meblağlı fatura bedelinin davalıdan kaynaklanan teknik ve teknolojik hatalardan dolayı fahiş, hatalı ve yüksek tutarlı olarak belirlendiği iddiasıyla anılan fatura bedelindeki fazla miktarın tespiti ile davalı şirketçe davalıya yapılan fazla ödemenin iadesi talepli olarak şimdilik kaydıyla 1.000,00-TL.’nin davalıdan tahsiline yönelik olarak açılmış belirsiz alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak ; taraflar arasındaki imzalanmış Perakende Satış Sözleşmesi, elektrik faturaları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, keşif, itiraz dilekçeleri, cevabi beyanlar, sim kart değiştirme tutanağı, arabuluculuk son tutanağı ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; … hesap numaralı abone işlem dosyası, …Hizmetleri Yönetmeliği, … defter ve kayıtları ile tutanakları, davacı şirketin defter ve kayıtları, …, …, …, …, Nüfus, belediye, muhtarlık gibi kurum kayıtları, tanık beyanı, keşif, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Mahkememizce 10/03/2021 tarihli ara kararla; iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak elektrik mühendisi bilirkişi … seçilmiş ve dosya rapor düzenlenmek üzere anılan bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 26/05/2021 tarihli bilirkişi ön raporunda özetle; fatura dönemi olan 05/11/2018 – 31/03/2019 tarihleri arasındaki 146 günlük dönemde iddia, edilen otelin faaliyete geçmemesi hususunu belgeleyecek, özellikle kullanım yükünün fatura döneminde diğer dönemlere nazaran daha az olduğunu ispatlar belgeler sunulmasının gerektiği, anılan belgeler sunulduktan sonra raporun hazırlanmasının daha doğru sonuçlar vereceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Buna göre mahkememizce davacı … A.Ş. ile … A.Ş.’ye ayrı ayrı müzekkereler yazılmış, her iki müzekkereye verilen cevaplar dosyaya kazandırılmıştır. Akabinde dosya ek rapor düzenlenmek üzere 20/10/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar ile ön raporu sunan bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 21/02/2022 tarihli ek raporda özetle; dosya kapsamında sunulan belgelerden taraflar arasında 05/11/2018 tarihli elektrik satışına ilişkin abonelik sözleşmesi imzalandığı, bağlantı anlaşması tesisat numarasının… olduğu, tarife grubunun “ticarethane tarifesi orta gerilim tek terim” olduğu, kurulu gücün 1000 kW. olduğu, bağlantı ve anlaşma gücünün 600kW. olduğu, 04/04/2019 tarihli tutanak içeriğinden davalı kurum görevlilerince modem arızası nedeniyle mahalline gidildiği, GSM’in değiştirildiği, merkezle haberleşmenin tekrar sağlandığı, sayaç ekranında akım ve gerilim değerlerinin normal olduğunun görüldüğü ve bu durumun kayıt altına alındığı, dava konusu fatura içeriği incelendiğinde tahakkuk tarihi itibariyle tesisata … marka … seri numaralı sayacın takılı vaziyette olduğu, fatura döneminin 05/11/2018 – 31/03/2019 tarihleri arasındaki 146 günlük zaman dilimini ihtiva ettiği, tesisata bağlı bulunan akım ve gerilim trafo oranları doğrultusunda çarpan değerin 1380 olduğu, sayacın 05/11/2018 – 31/03/2019 tarih aralığında kayıt etmiş olduğu 93,474 kWh x 1380 birim (çarpan) = 128.994,120 kWh. üzerinden dava konusu faturanın düzenlenmiş olduğunun tespit edildiği, fatura kayıtlarında yer alan Aktif Enerji Birim bedelinin 0,416596-TL/kwh, fatura kayıtlarında yer alan dağıtım enerji birim bedelinin 0,125366-TL/kwh üzerinden faturalandırıldığının tespit edildiği, OSOS (Otomatik Sayaç Okuma Sistemi) davalı kurumca yapılan sayaç okumalarının “İnternetin olduğu her yerden sisteme girilerek takip edilmesi” üzerine bir teknoloji olduğu, daha hızlı ve daha düşük maliyetli sayaç okuma imkanı sağladığı, farklı yerleşim alanlarındaki sayaçların tek bir merkezden okunabilirliğini sağladığı, intenet üzerinden verilecek şifre ile abonelik bilgileri, enerji ve su tüketimi, geçmiş borçlar gibi belirli bilgileri görebilmesine imkanını sağladığı, kullanımı kolay daha düşük maliyetli bir sayaç okuma sistemi olduğundan davalı kurumca tercih edildiği, personel ve zaman tasarrufu sağladığı, okunan veriler kayıt altına alındığından geçmişe dönük tahakkuk, tahsilat, gibi işlemlerin daha hızlı ve daha kolay kontrol edilebildiği, doğacak şebeke problemlerinin anında tespit edilip düzeltilebildiği, veri tabanı sayesinde abone tüketim bilgilerinin anlık veya günlük olarak takip edilebileceği, tamamen güvenli elektronik iletişim yaptığı için okuma hatalarını ortadan kaldırdığı, enerji ve su tüketimini kontrol altına alarak sağlıklı bir biçimde izlenmesinin sağlandığı, bu sayede doğal kaynakların zarar görmesinin de engellendiği, davacı vekilinin dava konusu ettiği SİM KART arızasının sayacın bulunduğu bölümde internet sağlanması amacıyla olduğu, sayacı okuyan mahalde kurulu bulunan datalogger olduğu, sayaç okumasını SIM kartın yapmadığı, SIM kartın sadece internet sağlayıcı olduğu ve … verilerine uzaktan ulaşılmasını sağladığı, …Satış A.Ş. – Faturalandırma Tahsilat ve Alacak Takip Direktörlüğü’nün 18/08/2021 tarihli yazı içeriğinde… seri numaralı … markalı sayacın mahalde aktif halde kullanıldığından laboratuvar muayene sonucunun bulunmadığının bildirildiği, gönderilen endeks döküm kayıtları doğrultusunda dava konusu fatura dönemi ile fatura sonrası aynı dönem günlük tüketimleri kıyas edildiğinde sunulan belgeler doğrultusunda davacının dava konusu 05/11/2018 – 31/03/2019 tarihleri arasındaki ortalama tüketim değeri ile 1 yıl sonraki aynı dönem ortalama tüketim değeri kıyaslanmış, 1 yıl sonraki ihtilafsız dönem günlük tüketim ortalamasının (2503,45 kwh/gün) daha yüksek çıktığı tespit edildiği, bu kapsamda davacı şirketin iddia ettiği gibi sayaç arızasından bahsedilemeyeceği kanaatine varıldığı, davalı kurumun yazı içeriğinde dava konusu fatura döneminde takılı bulunan sayacın halen kullanılmakta olduğunun belirtildiği, sayaç arızalı olsa da dava konusu fatura dönemi sonrasındaki faturaların da hatalı ve itiraza konu edilmesi gerektiği, sonuç olarak dava konusu fatura tutarının davacı şirketin 146 günlük bilfiil tüketiminin karşılığı olduğu, faturadaki aktif birim fiyat ve dağıtım bedeli birim fiyatının EPDK onaylı … ulusal tarife ticarethane orta gerilim tek terim tek zaman birim fiyat tarifesine uygun olduğu, davacı şirketin 1000 kw kurulu güce 600 kw bağlantı gücü doğrultusunda dava konusu fatura kadar mahalde elektrik tüketimi olabileceği, davacının aylık 60.469,01-TL. tutarlı faturasının (dava dışı) mevcut olduğu, dava konusu faturanın yaklaşık 5 aylık süreye tekabül etmekte olduğu, kök raporda belirtildiği üzere sim kart arızasının sayacın kayıt yapması ile ilgilisi bulunmadığı, uzaktan okuma sisteminin çalışmasına ilişkin bir donanım olduğu, endeks döküm kayıtları incelendiğinde endeks değerlerinin dönemsel olarak birbirlerini düzenli takip ettiğinin anlaşıldığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı şirket vekili tarafından 28/02/2022 tarihli dilekçe ek rapora itiraz edilmiş, davalı vekili tarafından ise ek rapora karşı yazılı beyanda bulunulmuştur.
Mahkememizce 11/05/2022 tarihli duruşmada; dosyada elektrik elektronik mühendisi bilirkişi …’dan alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının yargısal denetime uygun, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle uyumlu, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu kanaatine varılarak davacı vekilinin yeni bilirkişiden rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Eldeki dava; davalı şirket tarafından davacı ticari aboneden fahiş ve hatalı faturaya dayalı olarak haksız şekilde tahsil edildiği ileri sürülen enerji bedellerinin tespit edilerek davalıdan istirdadı istemlerine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür.
Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.
İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit ve istirdat davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit ve istirdat davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit ve istirdat davasında kural olarak davalının alacaklı olduğunu yasal delillerle kanıtlaması gerekir.
Bununla beraber, davacının iddiasına göre ispat yükünün yer değiştirmesi de mümkündür. Ancak davacı hukuki ilişkinin varlığını kabul edip, başka bir nedenle geçersiz olduğunu (ya da sona erdiğini) ileri sürerse, bu durumda ise ispat yükü davacıdadır. Davacı bu durumda, varlığını kabul ettiği hukuki ilişkinin sona erdiğini ileri sürmekle ispat yükünü de üzerine almış olur.
Somut olayda; davacı şirket, davalı tarafça gönderilen 31/03/2019 tarihli ve 180.624,96-TL. meblağlı faturanın sayaçtaki teknik ve teknolojik hatalardan kaynaklı olarak fahiş, hatalı ve yüksek miktarda tüketim tahakkuk ettirdiğini iddia ederek çok yüksek tutardaki faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini ve fahiş faturanın ödenmesi durumunda ise bedelinin iadesini talep etmekte olduğundan, ispat yükünü üzerine almıştır.
Bir başka ifade ile eldeki davada ispat yükü, borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını iddia eden davacı konumundaki borçluya ait olup, davacı taraf iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, toplanan deliller, mahkememizce de benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu fatura döneminde takılı bulunan sayacın halen kullanılmakta olduğu, sayacın arızalı olmadığı, sayaç arızalı dahi olsa davaya konu edilen fatura döneminden sonraki dönem faturalarının da hatalı olduğunun iddia edilerek itiraza konu edilmesi gerektiği, sonuç olarak dava konusu fatura tutarının davacı şirketin 146 günlük ve fiilen tükettiği enerjinin karşılığı olduğu, faturadaki aktif birim fiyat ve dağıtım bedeli birim fiyatının EPDK tarafından onaylanmış birim fiyat tarifesine uygun olduğu, sayacın teknik kapasitesi dikkate alındığında davacı şirketin ticarethanesinde dava konusu fatura bedeli elektrik tüketimi olabileceği, davacı şirketin dava konusu fatura haricinde aylık 60.469,01-TL. tüketim tutarlı faturasının mevcut olduğu ve dava konusu faturanın da yaklaşık 5 (beş) aylık süreye tekabül etmekte olduğu dikkate alındığında dava konusu fatura tutarının normal ve makul bir tüketimi yansıttığı, davacının iddia ettiği gibi SİM Kart arızasının sayacın hatalı kayıt yapması ile bir ilgilisinin bulunmadığı, sadece uzaktan okuma sisteminin çalışmasına ilişkin bir donanım olduğu, davacıya ait endeks döküm kayıtlarına göre ise mevcut endeks değerlerinin dönemsel olarak birbirlerini düzenli takip ettiği, bu durumda davacı şirketin iddia ettiği gibi ortada hatalı ve fahiş tahakkuk ettirilen bir faturanın bulunmadığı, davacı tarafça yapılan fazla bir ödemenin de olmadığı, sonuç olarak; davacı şirketin iddiasını ve davasını ispat edemediği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile 36,30-TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.