Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/321 E. 2023/53 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/321 Esas
KARAR NO :2023/53

DAVA:İtirazın iptali
DAVA TARİHİ:30/05/2019
KARAR TARİHİ:30/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlular tarafından 7.04.2018 tarihinde müvekkili şirketin … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … Mahallesi … Caddesi No:31 civarı …/İstanbul ve … Mahallesi … Caddesi No:31 önü …/İstanbul adresinde yapılan çalışmalar sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesini müteakip hasara maruz kalınan tesisin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedellerinin davalı şirket aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı borçlular tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine toplam 1.166,72-TL hasar bedeli, 35,10-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.201,82-TL’nin tahsili amacıyla …. icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalı borçluların borca ve takibe itiraz ettiğini, haksız olarak takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davalıyı zarara uğratan bir eylemi ve işlemi bulunmadığını, davacının davasını hem kusur hem de zarar yönünden ispatla mükellef olduğunu, ancak dosyada yer alan belge ve bilgilerin bu hususları ispatlayacak yeterlikte olmadığını, davacının her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilen delillere dayanarak alacak talebi ileri sürdüğünü, bu zamana kadar davacıdan müvekkili şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, şantiye sahasında yapmış oldukları araştırmada iddia konusu hasardan haberdar olan birine rastlanmadığını, davacının hasarın ederinden çok daha fazla bir bedeli tazmin yoluna gittiğini, talep edilen miktarın fahiş tutarda olduğunu, zararın giderilmesi için yapılan masrafın ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafından sunulan delilleri kabul etmediklerini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; …. icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, ödeme emri, hasar tespit tutanağı, hasar keşif tutanakları, müvekkili şirket kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; tanık ve sair mevzuattan kaynaklanan her türlü delillere dayanmıştır.
Mahkememizce taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun aydınlatılabilmesi bakımından taraflarca bildirilen tanıkların duruşmada dinlenmesi gerektiği kanaatine varılarak;
Davacı ve davalı tarafın isim ve adresini bildirdiği tanığı dinlenmiştir.
Davacı tanığı … 18/10/2021 tarihli duruşmadaki ifadesinde ” Ben, …’ta arıza bakım onarım personeli olarak çalışıyorum, bana sormuş olduğunuz iddia konusu olay tarihinde 186 hattına gelen ihbar üzerine kesintinin yaşandığı yere gittik, ismini tam olarak hatırlamadığım davalılardan birinin orada çalışma yaptığını gördük, bunun üzerine tutulan tutanakta ismimizi şahit olarak yazdırdık, dava dilekçesi ekinde yer alan 07/04/2018 tarihli hasar tespit tutanağı tutulurken ben hasar yerindeydim, tanıklık ücreti talebim vardır dedi. ” şeklinde beyan etmiştir.
Davalı tanığı … 06/06/2022 tarihli duruşmadaki ifadesinde ” Ben, bana sormuş olduğunuz 07/04/2018 tarihinde davalıların yanında harita mühendisi olarak çalışıyordum, şirketlerin çalışmalarını ben yürütüyordum, bana sormuş olduğunuz dava dilekçesinde yer alan adres bizim çalışma alanımız dışında kalmaktadır, bu adreste herhangi bir çalışma yapmadık dedi.
Davalılar vekilinin talebi üzerine soruldu: bana göstermiş olduğunuz dava dilekçesi ekinde yer alan dağıtım tesislerine verilen hasar tespit tutanağı formu başlıklı ve 07/04/2018 tarihli tutanakta bildirilen … markalı iş makinemiz yoktur, şirkeler bünyesinde böyle bir makine yoktur. Ayrıca yine aynı tutanakta hasar verenin adı soyadı kısmında isimleri geçen …’i tanırım, bu kişiler yanlış hatırlamıyorsam 2016-2017 yıllarına kadar davalıların yanında çalıştılar, bu tarihlerden sonra bu dosyada taraf olarak yer almayan ( Küçük ) … ….isimli bir iş yerinde çalışmaya başladılar, hasar tarihinde de orada çalışıyorlardı, bizim çalışma sahamıza yakın yerde az evvel bahsettiğim kişiler de ( Küçük) … ….. İsimli şirket bünyesinde çalışma yürütüyorlardı dedi. ” şeklinde beyan etmiştir.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya elektrik mühendisi Erhan Nailoğlu’na tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda: Davacı şirket tarafından ibraz edilmiş olan “Dağıtım Tesislerine Verilen Hasar Tutanağında hasara sebebiyet verdiği belirtilen isimlerin davalı şirketin eski çalışanları olduğu, bu hususta SGK işten ayrılış bildirgelerinin ibraz edildiği, tanık beyanında bahse konu çalışanların davalı şirketin eski çalışanları olduğu, bu kişilerin aynı bölgede çalışma yapan dava dışı bir şirkette çalıştıklarının belirtildiği, davalı şirket tarafından sunulan sorumluluk bölgesine ilişkin haritalar, tutanakta hasara sebebiyet veren iş makinesinin davalı şirkete ait olmadığı yönündeki tanık beyanları tümüyle dikkate alındığında davalı şirkete kusur izafe edilemeyeceği değerlendirilmekle birlikte, tanık beyanları ve sunulan belgelerin delil niteliği taşıyıp taşımadığı hususunda nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğunu, davacının altyapı tesisatında hasara sebep olacak ilgili mevzuatlara aykırı somut bir durumun dosya münderecatındaki belgelerden tespit edilemediği bu nedenle davacı tarafa kusur izafe edilemeyeceğini, kusur izafe edilemeyeceğini, davalı şirketin kusurlu olduğunun kabulü halinde; davacının alacak kalemleri içerisinde yer alan Ceza Bedelini dosya içerisindeki belgeler ve ilgili mevzuatlar kapsamında ve Emsal Yargıtay kararları doğrultusunda talep edemeyeceği, dosya münderecatı içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden zarar gören davacı tarafından meydana gelen hasarlara ilişkin özel olarak dışarıdan işçi tutulup bu işçilerin çalıştırıldığının ve sadece bu işler için ek ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir somut belge tespit edilememiş olduğundan Emsal Yargıtay kararları doğrultusunda, Davacı tarafından yalnızca malzeme bedeli ve malzeme bedeli üzerinden takip tarihine kadar işlemiş faiz toplamının talep edilebileceği, bu durumda davacının 197,47-TL Hasar Bedeli ve 5,94-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 203,41-TL talep edebileceğini, mahkemece davalı şirketin kusurlu olduğunun ve hasar bedeli olarak Malzeme, Montaj, Araç ve Eleman Bedeli toplamı ve bu hasar bedeline takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz bedelini talep edebileceğinin kabulü halinde davacının 933,37-TL Hasar Bedeli ve 28,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 961,45 -TL talep edebileceğine dair rapor sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; haksız fiil iddiasına dayalı itiraz iptali istemine ilişkindir.
Davalılar tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında davacıya ait tesisata zarar verildiği iddiası ile davacının uğradığı maddi zararın davalılardan tahsili istemi ile eldeki dava açılmıştır.
Davalılar savunmalarında, davaya konu eylemin kendileri tarafından gerçekleştirilmediğini beyan etmişlerdir.
Tarafların iddia ve savunmaları, İBB cevabı, olay tutanakları, bilirkişi raporu ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
İBB müzekkere cevabında olay tarihinde davalılara verilen bir kazı izninin bulunmadığının bildirildiği, ‘Dağıtım Tesislerine Verilen Hasar Tutanağında” hasara sebebiyet verdiği belirtilen isimlerin davalı şirketin eski çalışanları olduğu, bu hususta SGK işten ayrılış bildirgelerinin ibraz edildiği, tanık beyanında bahse konu çalışanların davalı şirketin eski çalışanları olduğu, bu kişilerin aynı bölgede çalışma yapan dava dışı bir şirkette çalıştıklarının belirtildiği, davalı şirket tarafından sunulan sorumluluk bölgesine ilişkin haritalar, tutanakta hasara sebebiyet veren iş makinesinin davalı şirkete ait olmadığı yönündeki tanık beyanları tümüyle dikkate alındığında,
Hasara neden olan kazı çalışmasının davalılar tarafından yapıldığının ispat edilmediği, bu doğrultuda davalılara kusur izafe edilemeyeceği kanaatine varılmakla, dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli bir şekilde hazırlanmış bilirkişi raporuna itibar edilmesi suretiyle davaya konu haksız fiil eyleminin davalılar tarafından gerçekleştirildiğinin ispat edilmemesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90-TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 44,40-TL peşin harçdan mahsubu ile eksik kalan 135,50-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 1.201,82-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … İnşaat Makine San. Ve Tic. A.Ş tarafından yapılan 62,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
30/01/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı