Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/318 E. 2020/805 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/318 Esas
KARAR NO : 2020/805

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından gelen Talimat ile hareket eden Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…talimat sayılı dosyasından 18.03.2019 tarihinde üçüncü şahıs müvekkil firmanın adresine haciz için gelinmiş ve bir kısım malların haczedilmiş olduğunu, iş bu malların müvekkilire ait olduğu ve borçlu ile ilişkisi bulunmadığına dair istihkak iddialarının (Haciz esnasında sözlü beyan edilmiş, İcra dosyasına 20.03.2019 tarihinde yazılı olarak verilmiş olduğunu), 17.05.2019 tarihinde İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nir … esas ve… karar sayılı kararı ile yerinde görülmemiş, bu kararın henüz taraflarına tebliğ edilmeden haciz ve muhafaza baskısı ile dosya borcu 24.05.2019 gönü 44.138,00-TL olarak müvekkilinden tahsil edilmiş olduğunu, bu nedenle ödenen bedelin ticari reeskont faizi ile istirdatına, haksız ve kötüniyetli olarak alacağı borçlu olmayan üçüncü şahıs müvekkilden tahsil eden davalının her ne kadar kanunda %15 den az olmayacak şekilde ifadesi yer alsa da, müvekkilinin zararının büyüklüğü sebebiyle dosyaya müvekkilince ödenen miktarın tamamı nispetinde kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın konusu itibari ile istihkak davası ve istihkak davalarına bakmakla görevli mahkemeler icra mahkemeleri olduğunu, borçlu ile 3. şahıs arasında davacının iddiasının aksine çok açık bir şekilde organik bağ bulunduğunu, istihkak iddiası yapılacak işlemi engellemek adına kötü niyetli olarak ileri sürülmüş olduğunu, davacı şirket ve borçlu şirketin, davacı şirket yetkilisi serhat cenk balçık tarafından kurulmuş olduğunu, borçlu şirket davacı adresinde kurulmuş ve davacı şirket ile iç içe faaliyet göstermekte olduğunu, davacı şirket ile borçlu şirket …tarafından kurulmuş olup, aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, hisse devirlerinden sonra davacı şirket ile borçlu şirket arasında bağ olduğunu mahalde bulunan evrakların kanıtladığını, davacılar ve borçlu şirket muvazaalı devirlerle boırçlu şirket ile olan bağı gizlemeye çalıştığını, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini, davacının alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; İstirdat davasıdır.
Davacı; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki borç ile hiçbir ilgisi olmadığı halde dosya borcun haciz baskısı altında kendisi tarafından ödendiğini, davalıya herhangi bir borcununun olmadığını beyanla ödediği bedelin istirdadını talep etmiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.
6102 sayılı TTK’nın 5/a maddesinin 1.fıkrası uyarınca bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Arabuluculuk dava şartına tabi olan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerekmekte olup, bu husus sonradan tamamlanabilir bir dava şartı değildir.
Bu kapsamda eldeki davanın menfi tespit davası olmadığı gibi menfi tespit davası olarak başlayıp yargılama sırasında kendiliğinden istirdat davasına dönüşen davalardan olmadığı, uyuşmazlığın davanın en başından beri bir miktar paranın ödenmesi istemine ilişkin olduğu, bu haliyle davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı anlaşılmış olmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ( aynı yönde İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 2020/1086-1143 E.K sayılı kararı )
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 753,77-TL den mahsubu kalan 699,37-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinden İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/11/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.