Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/317 E. 2021/501 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/317 Esas
KARAR NO:2021/501

DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/05/2019
KARAR TARİHİ:22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yanın müvekkili aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ödeme emrine göre, davalının 21.07.2017 tarihli, 414,28 TL bedelli faturaya ve 09.06.2017 tarihli … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesine dayanarak 9.000 Euro cezai şart talebinde bulunulduğunu, takibe ilişkin ödeme emrinin müvekkilinin il dışında olması nedeniyle muhtarlığı bırakıldığını ve icra müdürlüğünce takibe devam edildiğini, ancak müvekkilinin davalı yan ile herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, müvekkilinin …-…’da bulunan… isimli otelin maliki olduğunu, sözleşmede belirtilen tarihlerde söz konusu otelin dava dışı … isimli kişiye kiralandığını, takip konusu sözleşmelere bakıldığında müvekkilinin kaşesinin kullanılarak imzalandığını, imzanın müvekkiline ait bulunmadığı ve böyle bir sözleşmeden haberinin olmadığını, bununla birlikte davalının takibe konu ettiği faturanın müvekkiline ulaşmadığını, dolayısı ile söz konusu belgelere dayanılarak herhangi bir işlem yapılmamasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin davalı yana borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın kötü niyetli olarak icra takibine başlaması, imzaların müvekkiline ait bulunmadığının bilinmesine rağmen takibe devam ettirmesi sebebi ile %20 ‘ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, takibin devamı halinde müvekkilinin malvarlığına telafisi olmayacak zararlar oluşacağından HMK 209/1 maddesi gereğince ihtiyati tedbir vaz olunarak takibin durdurulmasını ve hacizlerin fekkine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında, 09.06.2017 tarihinde … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi ve … … Programı kullanım sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre müvekkili şirket otel için özel olarak dizayn edilmiş otellere ve otel gruplarına çevrimiçi otel rezervasyon dağıtım sistemine erişim için gerekli kurulumları yaptığını, bu sistem üzerinden davalı otel işleteni, otele ait bilgilerini (otel özellikleri, kontenjan, fiyat vb.) sisteme yükleyerek rezervasyonlarını takip ettiğini, kendilerine ait bir kontrol paneline erişim sağladığını, müvekkili şirket sözleşmeye uygun yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davacı sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini ve hizmet bedellerini ödemediğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması nedeni ile 23.10.2018 tarihinde iadeli taahhütlü olarak ihtarname gönderildiğini, sözleşmeye aykırılık nedeni ile sözleşmenin feshedildiğini, hizmet bedellerinin ve cezai şartın ödenmesi gerektiği davacıya bildirildiğini, ancak sözleşmede yazılı adresten davacının ayrılmış olması nedeni ile tebligat yapılamadığını, davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile ödenmeyen hizmet bedelleri ve … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi, … … Programı kullanım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartların ödenmesi talep edildiğini ve takibin kesinleştiğini, davacı bu aşamada borçlu olmadığının tespiti davası açtığını, davacının davasının reddi gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle cevap dilekçelerinin kabulü ile davacının davasının reddine, davacı aleyhine %20 tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davacı asilin imza suretleri alınmış, taraflar arasında yapılan sözleşme aslı, … SGK İl Müdürlüğü yazı cevabı, … Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı, …’ ya yazılan müzekkere cevabı celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 06/10/2020 tarihli celse iki nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 29/11/2020 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde; davacı yanın yanın sunduğu işletme defterinin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olduğu, TTK hükümleri içerisinde işletme defterlerinin kapanış onayı zorunluluğu açısından herhangi bir hüküm olmadığı, başka bir ifade ile işletme defterlerinin noterden kapanış onayı alma zorunluluğunun olmadığı, davalı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davalı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olduğu, davacı yanın işletme defteri tuttuğu ve teknik olarak bu defter üzerinden kaydi anlamda borç alacak tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı, bu defterin sadece vergisel açıdan gelir gider hesaplarının kayıt edildiği bir vesika niteliğinde olduğu, dolayısı ile, davacı yanın sunduğu işletme defteri üzerinden menfi tespit isteminin kaydi olarak ve davalı defterlerinin niteliği gereği izaha ve ispata muhtaç görüldüğü, davalı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yandan takip tarihi itibarı ile kaydi olarak 2.632,79 TL alacaklı göründüğü kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu alacak nedeni ile davalı yanın borçlu olmadığının 2004 sayılı İİK’nun 72. maddesi gereği tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Somut olayda, davalı tarafından davacı aleyhine ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 414,28 EUR fatura alacağı, 323,83 EUR işlemiş akdi faiz, 9.000 EUR cezai şart alacağı , 9.000 EUR cezai şart alacağı olmak üzere toplam 18.738,11 EUR karşılığı 119.738,11 TL alacak için 02.11.2018 tarihinde ilamsız icra takibine başlandığı, davacı tarafından 29.05.2019 tarihinde alacağa konu sözleşmenin kendisi yahut yetkilendirdiği kimse tarafından imzalanmadığı iddiası ile eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Menfi tespit davalarında, ispat yükü davalı alacaklı üzerinde olup, davalı davacıdan alacağı olduğunu ispat yükü altındadır. Davalı alacak iddiasını taraflar arasında imzalandığını iddia ettiği boologic onlıne rezervasyon sistemleri kullanım sözleşmesine dayandırmaktadır. Davacı da sözleşmede ki imzanın kendisine ait olmadığını, … isimli otelini … ‘a kiraladığını iddia etmektedir. Taraflar arasında alacağa konu sözleşmenin dava dışı … tarafından imzalandığı noktasında ihtilaf yoktur. Sözleşme incelendiğinde ” … ….” kaşesi üzerine … imzasının bulunduğu görülmüştür.
Davalı yan iddiası …’ın davacı yanı temsilen sözleşmeyi imzaladığı yönündedir. Davalı menfi tespit davasının niteliği gereği bu iddiasını ispat yükü altındadır. Davalı tarafça davacının dava dışı …’a verdiği bildirilen …. Noterliği’nin 09/06/2017 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletname sureti dosyamıza celp edilmiş incelenmesinden davacının davalı yana oteli ile ilgili acente sözleşmesi yapmak ve resmi kurumlarda yapılması gereken işler için temsil yetkisi verdiği , acentelik sözleşmesi dışında davacı adına sözleşme yapmakla yetkilendirilmediği, …’ın 6098 sayılı TBK’nun 574. Maddesi gereği ticari temsilci ya da aynı kanunun 551. Maddesi gereği ticari vekil olarak kabul edilmesini sağlayacak dosya da delil bulunmadığı, davacı yanın kendisi ya da temsile yetkisi verdiği kimse tarafından sözleşmenin imzalanmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davacı yanın davalı yana borçlu olmadığının tespitine dair hükümde ki gibi karar verilmiştir.
İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde, aynı Yasanın 72/5 maddesi uyarınca borçlu lehine tazminat hükmedilebilmesi için, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması gerekir. (Yargıtay …. HD 2014/… E., 2014/… K.). Davalı alacaklının takipte haksız olduğu sabit ise de, kötü niyetli olduğu ispat edilebilmiş değildir. Bu sebeple davacının tazminat talebinin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ İLE; davacının ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu alacak nedeni ile davalı yana BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE
2-)Davacının kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE
3-)Alınması gereken 8.135,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.033,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.101,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından ödenen 2.033,96 TL harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
4-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 44,40 TL başvuru harcı ile 952,4 TL posta tebligat ve bilirkişi ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 15.264,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır