Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/288 E. 2022/212 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/288 Esas
KARAR NO :2022/212

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/05/2019
KARAR TARİHİ:04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/12/2018 günü akşam saatlerinde davalı… A.Ş. (…) ekipleri tarafından kopuk kablo tespiti için yapılan yüksek voltajlı yüklemenin hatalı yapılması sebebiyle müvekkili şirketin … Mahallesi, … Yolu Cad., No:8/1 adresinde faal akaryakıt istasyonu ile … Mahallesi, … Yolu Cad. No:8/B adresinde faal idari ofislerindeki jeneratör, bilgisayar, monitör ve kamera adaptörlerinin zarar gördüğünü, olay sonrasında davalının kendi teknik elemanlarının işlemi hatalı yaptıklarını ikrar ettiklerini, buna ilişkin tutanak tutulduğunu, zarar gören elektrik saatlerinin davalı tarafından değiştirildiğini, ancak jeneratör dışındaki zarar gören emtianın müvekkili şirket tarafından yenileri alınmak suretiyle değiştirilmek zorunda kalındığını, arızalanan jeneratörün ise onarım için servise verildiğini, ayrıca jeneratörün serviste olması nedeniyle 20 gün boyunca müvekkili şirket tarafından başka bir jeneratörün kiralanmasının gerektiğini, oluşan zararların tazmini talebiyle ilk olarak 07/01/2019 tarihinde davalı …’a yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu, davalı … tarafından başvurunun kabul edilebilir olduğunun, masraflara ilişkin faturaların ibraz edilmesi durumunda ödeme işleminin gerçekleştirileceğinin müvekkili şirkete bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin 24/01/2019 tarihinde ilgili faturaları ve banka bilgilerini ekleyerek davalı …’a tekrar başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı … tarafından talebin uygun olmadığına karar verildiğinin müvekkili şirkete bildirildiğini, davalı tarafın hasar ödenmesi talebini reddetme gerekçesinin tamamen hukuka aykırı olduğunu, jeneratörün ruhsatlı olup olmamasının davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00-TL.’nin zarar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacak miktarının bir kısmını talep ve dava ederek eldeki davayı açmasının usule aykırı olduğunu, davacı tarafın zararının dava açıldığında belli ve tespit edilebilir nitelikte olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasını kabul etmediklerini, dava konusu olayda davacı tarafın müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağını ispat etmesi gerektiğini, dava konusu olayda müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağının mevcut olmadığını, illiyet bağının sorumluğun temel öğesi olduğunu, zararla eylem arasında uygun illiyet bağının mevcut olması gerektiğini, dava konusu hasarın voltaj dalgalanması neticesinde meydana geldiğine ilişkin dosyada somut bir delilin bulunmadığını, müvekkili şirketin izni ve bilgisi dışında tesis edildiğini, davacı tarafın jeneratör tamiri ve başka bir jeneratör kiralanmasına yönelik taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 31/12/2018 tarihinde davalı şirketin teknik ekipleri tarafından kablo test aracı ile hat ve kopuk kontrolü yapılırken, davacı şirkete ait binadaki kofraların kapatılmamış olması nedeniyle davacı şirketin bulunduğu işyerinin elektrik sisteminin aşırı voltaja maruz kaldığı, aşırı voltaj nedeniyle davacı şirkete ait elektrik saatleri, jeneratör, bilgisayar ve diğer elektronik cihazların hasar gördüğü iddiasıyla uğranıldığı iddia edilen zararların davalıdan tazminine yönelik olarak açılmış alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; davalı tarafın teknik elemanlarınca tutulmuş tutanaklar, 07/01/2019 ve 24/01/2019 tarihli başvuru yazıları, 08/01/2019 ve 14/03/2019 tarihli cevabi yazıları, davacı şirketin dava konusu olayla ilgili yapmış olduğu harcamalar, arızalanan ve bozulan emtiaya ilişkin servis raporları, sayaçların değiştirildiğine ilişkin tutanaklar, arabuluculuk son tutanağı, tanık beyanı, keşif, bilirkişi incelemesi, uzman görüşü ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; davalı şirket kayıtları, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, ikamesi mümkün diğer her türlü delile dayanmıştır.
Davacı vekili 23/09/2020 tarihli duruşmada; mahallinde keşif yapılmasını talep ettiklerini, ancak dava konusu işyerine ait elektrik sisteminin müvekkili şirketçe dava sonrasında onarılarak eski haline getirildiğini, buna ilişkin faturaları da dosyaya sunduklarını, bu nedenle mahallinde keşif yapılıp yapılmayacağı hususunu mahkemenin takdirine bıraktıklarını bildirmiştir. Mahkememizce ayrı celsede; gerek davalı şirketin AOB (Arıza Onarım Bakım) elemanlarının olayın hemen sonrasında tuttuğu tutanak, gerek davalı şirketin 08/01/2019 tarih-2444 sayılı cevabı yazısının içeriği, gerek davacı vekilinin davaya konu işyerindeki elektrik sisteminin sonradan onarılarak eski hale getirildiğine yönelik beyanı gerekse tüm dosya kapsamı dikkate alınıp, mahallinde keşif yapılması gerekmediği kanaatine varılarak davacının bildirdiği tanıkların duruşmada dinlenmelerine karar verilmiştir.
25/01/2021 tarihli duruşmasında davacı şirket tanığı… mahkememizce duruşma salonuna alınarak dinlenmiştir.
Tanık… ifadesinde özetle; “…kendisinin …’ün … Mahallesi, … Yolu Caddesi, No:8/1 …/İSTANBUL adresindeki … istasyonunda teknik personel olarak çalıştığını, … Yolu Caddesi üzerinden geçen elektrik hattında kopukluk olması nedeniyle … ekiplerinin olay günü ilgili caddeye gelerek kopuk kablo tespiti için çalışmaya başladıklarını, yaklaşık 10-15 dakika sonra da kendisinin anılan yere gittiğini, … ekiplerinin çok yüksek voltaj uygulamak suretiyle kablodaki kopukluğu tespit için çalışmalara başladığını, ancak bu sırada açık olan petrol istasyonuna ait elektrik sisteminin devre dışı bıraktırılması gerekirken yapılmadığını, bunun sonucunda çalıştığı şirketin jeneratör, kamera kayıt cihazı, santral, bilgisayarlar, elektrik santralleri ve kamera adaptörlerinin yüksek voltajdan kaynaklı olarak zarar gördüğünü, aşırı yüklenme nedeniyle bütün adaptörlerin patladığını, en büyük hasarın ise jeneratöre sirayet ettiğini, ayrıca bilgisayarların zarar gördüğünü, olay sonrasında … elemanlarının “dalgınlığımıza geldi, unuttuk” şeklinde cevap verdiklerini, … ekiplerinin müdahale ettiği hattın çalıştığı işyerinin değil, tüm mahallenin hattı olduğunu, işyerindeki cihazlarda ve elektrik ekipmanlarında meydana gelen hasarı gidermeleri için muhasebe müdürü ile birlikte …’ın Kumburgaz’daki merkez binasına gittiklerini, orada yetkililerle görüştüklerini, onların da cevaben bütün aksayan sistemlerinizi yaptırın, faturalarını bildirin, biz karşılayacağız dediklerini, ancak bu güne kadar herhangi bir ödeme yapmadıklarını bildiğini…” belirtmiştir.
Davacı vekili 25/01/2021 tarihli duruşmada bildirdikleri diğer tanık …’ın dinlenmesinden vazgeçtiklerini beyan etmiş, böylece deliller toplandıktan sonra mahkememizce aynı celsede; iddia, savunma, toplanan ve sunulan deliller ile dinlenen tanık beyanları dikkate alınmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, akabinde dosya konusunda uzman elektrik-elektronik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi … tarafından tanzim edilerek 28/04/2021 tarihinde dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle; dava kapsamına sunulan kayıtlardan, olayın 31/12/2018 tarihinde saat:21.30’da, 23060 dağıtım merkezinden 5 numaralı depar kablosunda çıkan arıza yerinin testi için olay yerine gelen ekiplerin ölçü aracı ile yaptığı çalışmalar esnasında enerjisiz kabloya araç tarafından verilen darbeli gerilim sebebiyle davacı işletmesinde hasar meydana geldiği, sunulan delillerden arıza mahallinin davalı şirketin sorumluluğunda olduğu, yeraltı kablo arıza tespit araçlarının trafo/dağıtım merkezlerindeki alçak veya orta gerilim kablo uçlarına bağlanarak düzenli periyotlar ile kabloya gerilim uyguladıkları, böylece kablonun kaçıncı metresinde arıza olduğunu tespit ettiği, bu işlem esnasında kablonun bağlı olduğu tüm bina veya işletmelerin kofralarında bulunan bıçaklı sigortaların çıkartılarak orta gerilimde ise kesicilerin açılarak kabloya uygulanan gerilimli darbenin abonelere ait elektrik elektronik cihazlara hasar vermesinin önüne geçilmesinin gerektiği, çalışma yapıldığı hususunun davacı şirket veya diğer aboneler tarafından bilinemeyeceği, bu hususta denetim/kontrol/müdahale/uyarı ve sorumluğunun tamamen davalı kuruma ait olduğu, tüm dosya içeriğinden ve tanık beyanından dava konusu olayın davalı … teknik elemanlarının yer altı kablosundaki arızanın tespiti çalışmaları esnasında meydana geldiği, yapılan çalışmalardan davacıya ait işyerinin bilgilendirilmediği, kabloya uygulanan darbeli gerilimin davacı işletmesinde hasara sebebiyet vermemesi bakımından davacı işyerindeki giriş sigortalarının veya orta gerilim ise kesicinin açılmadığının anlaşıldığı, olayın meydana gelmesinde davalı kurumun tam kusurlu olduğu, tanık beyanı, davalı kurum görevlilerinin imzalarının bulunduğu tutanak ve sayaç değiştirme protokollerinin hasarın ve zararın varlığına ilişkin somut delil niteliği taşıdığı, hasara sebep arızanın davacının kofra ve sayacından önce sokakta bulunan yeraltı kablosu kaynaklı meydana geldiği, davacının bu alana müdahale yetkisinin bulunmadığı, dava konusu olayın yeraltı kablo arızasının yerini tespit etmek için mahalde bulunan arıza tespit aracının 23060 no’lu dağıtım merkezindeki kablo uçlarına bağlanarak düzenli periyotlarla kabloya gerilim uyguladığı esnada darbe geriliminin davacı tesislerine vereceği zararı önleyecek sigorta sökümü – şalter indirimi veya kesici açılması işlemlerinin yapılması hususunda davacının bilgilendirilmemesi nedeniyle meydana geldiği, davalı … tarafından arızanın oluşumunu engelleyici gerekli tedbirlerin alınmadığı, koruyucu bakım onarım hizmetlerinin planlanması ile uygulanması konularında gerekli iletişim alt yapısını kurma yükümlülüğü ve davacıya yeterli, kaliteli, sürekli elektrik enerjisi sunacak şekilde hizmet verme yükümlülüğü bakımından olayın meydana gelmesinde davalı şirketin tam kusurunun olduğu, davacı şirketin işletmesinde meydana gelen zarara ilişkin sunulan faturaların jeneratörde meydana gelen arıza ile işletme içerisindeki elektronik cihazlarda meydana gelen hasarları kapsadığı, oluşan bu hasarların dava konusu olay ile illiyet bağının bulunduğu ve sebep sonuç ilişkisinin kurulabileceği, hasar faturalarının olay tarihi itibariyle kadri maruf kabul edilebileceği, sonuç olarak davacı şirketin 39.218,77-TL. zararının bulunduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından rapora itiraz edilmiş, davacı vekili tarafından ise rapora göre ıslah dilekçesi verilmiştir.
Mahkememizce 13/10/2021 tarihli duruşmada davalı tarafın itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi … tarafından tanzim edilen 31/01/2022 tarihli ek raporda özetle; davalı kurumun olayda tutulan tutanakla kusuru kabul ettiği, davalı şirketin yapmış olduğu çalışma ile oluşan zarar arasında illiyet bağı kurulduğu, yüksek voltajın kaynağının arıza tespit aracı olduğu, yeraltı kablo arızasını tespit etmek amacıyla arıza tespit aracının trafoda bulunan kablo başından belirli periyotlar ile yüksek gerilim uyguladığı, bu bölümün davacının kofrasından önce ve davalı şirketin sorumluğunda bulunduğu, davacı işletmeye bu uygulamaya başlamadan önce haber verilmediği, kofradan enerjinin kesilmediği, sonuç olarak kök rapordaki görüşlerin aynen korunduğu şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Ek rapor dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından ek rapora karış itiraz dilekçesi sunulmuştur. Mahkememizin 04/03/2022 tarihli duruşmasında bilirkişi kök ve ek raporlarının yargısal denetime, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor alınması veya ek rapor alınması yönündeki taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 16/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 3.000,00-TL. olarak talep ettikleri miktarı bilirkişi raporu doğrultusunda 36.218,77-TL. arttırarak toplamda 39.218,77-TL.’ye yükseltmiş ve yatırılması gereken ıslah harcını mahkemeler veznesine yatırmıştır.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporların toplanan delillere dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere uygun olduğu görülmüş, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Somut olayda; davalı şirketin Arıza Onarım Bakım (AOB) görevlileri (teknik ekipleri) tarafından olayın hemen sonrasında tutulan ve dosyada bulunan tutanakta; … teknik ekipleri tarafından kablo test aracı ile hat kontrolü ve patlak kablo kontrolü yapılırken …’e ait sayaçların aşırı voltajdan dolayı patladığı, aynı esnada jeneratör de çalıştığından dolayı sisteme verilen aşırı voltajdan dolayı jeneratörde yanık oluştuğu, ayrıca muhasebe bölümünde bilgisayarın zarar gördüğü hususları açıkça tespit edilmiştir.
Ayrıca davalı … Genel Müdürlüğü adına Kumburgaz İşletme Müdürü … ile AOB Mühendisi … tarafından imzalanarak davacı şirketin 07/01/2019 tarihli hasar başvurusuna karşı verilen 08/01/2019 tarihli ve 2444 sayılı cevapta; “…şirketimizin kusurundan kaynaklanan…” ifadesi kullanılarak, olayda davalı … ekiplerinin kusurlu olduğunun açıkça kabul edildiği görülmektedir. Davalı …, davacı şirketin talep ettiği zararları uygun görüldüğünü ve taraflarınca tazmin edileceğini belirtilerek, “…mali değer içeren faturanın teslim edilmesi durumunda…” davacı şirkete ödeme yapacağını yani ödeme işlemini gerçekleştireceğini bildirmiştir. Özetle; davalı …, davacı şirketin dava konusu yaptığı hasarı karşılamayı kabul etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun kusursuz sorumluluk başlıklı 71. maddesi uyarınca; önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde bundan işleten sorumludur.
Davalı şirket, dava konusu hasarın meydana geldiği bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu bir sebep sorumluluğu türü olan kusursuz sorumluluktur.
Sorumlu işletmenin kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira sebep olunan zararlarda sorumlu işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır. Kaldı ki; dosyada alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği ve davalı …’ın da 08/01/2019 tarih – 2444 sayılı cevabı yazısında da kabul ettiği üzere davalı şirket davacının işyerinde oluşan hasarın meydana gelmesinde kusurludur.
İddia, savunma, olay sonrasında tutulan tutanak, davalı …’ın 08/01/2019 tarihli – 2444 sayılı cevabi yazısı, dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; 31/12/2018 tarihinde davalı şirketin teknik ekipleri tarafından kablo test aracı ile hat ve kopuk kontrolü yapılırken, davacı şirkete ait binadaki kofralar kapatılmadan uygulanan gerilimli darbe nedeniyle davacı şirketin bulunduğu işyerinin elektrik sisteminin aşırı voltaja maruz kaldığı, gerekli tedbirler alınmadan uygulanan aşırı voltaj sonucu davacı şirkete ait elektrik saatlerinin, jeneratör, bilgisayarların ve diğer elektronik cihazların hasar gördüğü, davalı … teknik elemanlarının arızanın ve hasarın oluşumunu engelleyici nitelikte gerekli tedbirleri almadığı, koruyucu bakım ve onarım hizmetlerinin planlanması ile uygulanması konularında gerekli alt yapıyı kurma yükümlülüğünün davalı şirkette olduğu, davacıya yeterli, kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi hizmeti verme yükümlülüğü altındaki davalı şirketin, yükümlülüklerine uygun davranmaması nedeniyle olayın ve hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, davacı şirketin ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı şirketin işletmesinde meydana gelen zarara ilişkin olarak davacı tarafça dosyaya sunulan faturaların jeneratörde meydana gelen arıza ve işletme içerisinde bulunan elektronik cihazlarda meydana gelen hasarları kapsadığı, davacının işyerinde oluşan hasarların dava konusu olay ile uygun illiyet bağının bulunduğu, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere hasar faturalarının olay tarihi itibariyle kadri marufunda bulunduğu, davalı şirketin davacının işyerinde oluşan zararı karşılaması gerektiği, öte yandan davacı şirket tarafından davalı şirketin 08/01/2019 tarihli – 2444 sayılı cevabi yazısı üzerine 25/01/2019 tarihinde mali değer içeren faturaların davalı şirkete sunulduğu, faturaların davalıya iletildiği bu tarihin (25/01/2019 tarihinin) davalı şirket yönünden temerrüt tarihi olduğu, her iki taraf da tacir olduğundan hükmolunan alacağa (tazminata) temerrüt tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 39.218,77-TL toplam hasar bedelinin temerrüt tarihi olan 25/01/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 2.679,03-TL karar ve ilam harcından 669,77-TL peşin harç ve ıslah harcının mahsubu ile kalan 2.009,26-TL’nin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.882,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.762,37-TL (44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 669,77-TL peşin harç + ıslah harcı, 900,00-TLbilirkişi ücreti, 141,80-TL tebligat, posta ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır