Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/280 E. 2021/717 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/280 Esas
KARAR NO:2021/717

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/05/2019
KARAR TARİHİ:06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş./… …A.Ş. ile müvekkili şirket arasında 01.01.2007 tarihinde 1 yıl süreli yetkili servis sözleşmesi imzalandığını, bahsi geçen sözleşmenin sürekli olarak yenilenerek taraflar arasındaki ticari ilişkinin sözleşmenin feshedilmesine kadar devam ettiğini, davalı şirketin imzalanan sözleşmenin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkili davacı şirket ile … Yetkili Servisleri arasında haksız rekabet ortamı yaratıldığını, güven ve dürüstlük ilkesine aykırı olarak sözleşmenin feshedildiğini, davalı … şirketleri ile … şirketlerinin davacı müvekkili şirketle yapılan sözleşme yürürlükteyken müvekkilinin haklarını yok sayarak yetkili olduğu servis hizmetlerini yapmasının engellendiğini ve bu işlerin davalı … şirketlerine gördürülmesi konusunda anlaştıklarını, davacı müvekkili şirket ile aralarındaki sözleşme henüz feshedilmemişken … A.Ş. ile … A.Ş.’nin gizli olarak anlaşma yaptıklarını, dolayısıyla Rekabet Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca davalı … A.Ş.’nin dava konusu yetkili servis sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle müvekkil davacı şirketin uğradığı tüm zararlardan diğer davalı … A.Ş. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek davalıların ortak kusuruna dayanan ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri sonucunda müvekkilinin taraf olduğu sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle doğan şimdilik kaydıyla 10.000,00-TL. maddi ve 10.000,00-TL. manevi zararın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan temerrüt faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davalı şirketin menkulleri, gayrimenkulleri, banka hesapları ve sair tüm alacakları üzerine ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. ve … …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde doğduğunu iddia ettiği zararlarını açıkça belirtmiş olduğundan dava değerinin belirlenebilir nitelikte olduğunu, bu nedenle öncelikle davacının talep sonucu belli olmayan davayı kısmi dava olarak mı yoksa belirsiz alacak davası olarak mı açtığını açıklaması gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinin 10. bendinde açıkça 30.000,00-TL. olan aksesuar bedelinin, 50.000,00-TL. değerinde yedek parça ve 4.000,00-TL. değerinde de ek garanti bedelinin tahsilini talep ettiğini, 3. bendinde 1.012.546,08-TL. mahrum kalınan karı olduğunu ve bu zararının tahsilini talep ekmek suretiyle uğradığını iddia ettiği zarar miktarının hesaplanabileceğini ikrar ettiğini, talep sonucunun belirlenmesinin imkansız olmasının davacının talep sonucunu hiçbir şekilde belirleyememesi anlamına geldiğini, davacının talep sonucunu sırf daha az harç ödemek adına belirleyebildiği asgari miktardan daha az gösterdiğini, davacının talep sonucunun belirlenebilir olan kısmını eksiksiz olarak göstermesinin sağlanarak eksik harcın tamamlatılması için kesin süre verilerek söz konusu eksiklikler giderildiği takdirde davaya devam edilmesini, dava dilekçesinde somut vakıalar gösterilerek haklılığının delillerle ispat edilmesi gerekmesine rağmen davacının delillerini somutlaştırmadığını, bu hususun kendilerinin hukuki dinlenilme, bilgilenme, açıklama ve ispat haklarının ihlali olduğunu, davacının sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak feshedilmiş olduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki Yetkili Servis Sözleşmesi ve süregelen ticari ilişki uyarınca davacının müvekkili şirket tarafından satış ve pazarlaması yapılan ürünlerin satış sonrası bakım, onarım, montaj gibi servis hizmetlerinin yürütülmesini üstlendiğini, müvekkili şirketin aksesuar ve yedek parça satışı için belirlenen satış hedeflerini ve bu hedeflere bağlı primlerin düzenlendiği Yetkili Servis Prim Teşvik Koşullarını yazılı olarak tüm yetkili servislere tebliğ ettiğini ve uyguladığını, yetkili servislere bildirilen satış hedeflerinin bir çok kez davacı tarafından da tutturulduğunu, davacının birçok kez sözleşme şartları uyarınca prime hak kazandığını ve bunları iktisap ettiğini, müvekkili şirketin bağlı bulunduğu … …’nin Türkiye yerel satış operasyonundan çıkma kararı aldığını, alınan söz konusu kararın yetkili servislere de bildirildiğini, servisler süreçle ilgili de bilgilendirildiğini, bu bilgilendirmeden sonra da davacı dahil yetkili servislere aksesuar hedefi gönderilmediğini, servislerden talep olmadıkça satış da yapılmadığını, bu süreçte müvekkili şirketin Türkiye yerel satış operasyonundan çıkma kararına istinaden tüm yetkili servis sözleşmelerini sonlandırma kararı aldığını ve tüm Yetkili Servis Sözleşmeleri’ni 2019 yılı Mart ayı sonu itibariyle feshettiğini, bu kapsamda davacının tarafı olduğu sözleşmenin “Fesih Halleri” başlıklı 38. maddesi uyarınca “…, işbu sözleşmeyi herhangi bir neden göstermeksizin ve hiçbir şekilde tazminat ödemekle yükümlü olmaksızın 15 (Onbeş) gün önceden Yetkili Servis’e yazılı ihbarda bulunarak her türlü hak ve alacakları saklı kalmak suretiyle istediği zaman sona erdirebilir.” hükmüne uygun surette ve ihbar öneline uyularak feshedildiğini, davacının sözleşmeye uygun surette yapılmış feshe rağmen kötü niyetle ve tamamen mesnetsiz olarak mevcut davayı ikame ettiğini belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının temelde sözleşmeye aykırılık iddialarına dayandığı anlaşılan tazminat taleplerinin sözleşmenin tarafı olmayan müvekkili şirkete yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile … … San. ve Tic. A.Ş. arasındaki ticari ilişkinin haksız rekabet teşkil etmediğini, ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a da aykırılık teşkil etmediğini, bu nedenle huzurdaki davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı ile … arasında akdedilmiş olan sözleşmenin feshine ilişkin iddia ve taleplerin 3. kişi konumundaki müvekkili şirkete yöneltilebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile … arasında herhangi bir sözleşmesel ilişkinin bulunmadığını, haksız rekabet teşkil ettiği iddia edilen hiçbir şekilde dahil olmayan müvekkilinin bu iddiaya dayanan taleplere muhatap kabul edilemeyeceğini, … Ticaret A.Ş. ile müvekkili şirketin bağımsız tüzel kişiler olduğunu bu nedenlerle davacının huzurdaki davadaki talep sonucu yönünden müvekkili şirkete husumet yöneltmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Ticaret A.Ş. vekilli ise davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının temelde sözleşmeye aykırılık iddialarına dayandığı anlaşılan tazminat taleplerinin sözleşmenin tarafı olmayan müvekkili şirkete yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile … … San. ve Tic. A.Ş. arasındaki ticari ilişkinin haksız rekabet teşkil etmediğini, ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a da aykırılık teşkil etmediğini, bu nedenle davacı tarafın iddialarının maddi gerçeklikten uzak olduğunu, davalılardan … … San. ve Tic. A.Ş. tarafından Türkiye’de sürdürdüğü … perakende operasyonlarına ilişkin durdurma kararı alındığını, ancak mevzuat gereği devam etmesi gereken satış sonrası hizmetler yönünden uygun bir firma arayışına girildiğini, bunun sonucunda müvekkili şirket ile anlaşma yapılmasının gündeme geldiğini, bunun sonucu olarak … ile müvekkili şirket arasında 20.03.2019 tarihinde “Niyet Mektubu” imzalandığını, söz konusu niyet mektubu kapsamında daha sonraki bir tarihte taraflar arasında akdedilecek olan sözleşmenin temel esas ve koşullarının belirlendiğini, niyet mektubunun imzalandığı tarihin davacı ile … arasındaki sözleşme feshediltikten sonra imzalandığını, yani davacının sözleşmesi devam ederken akdedilmesinin söz konusu olmadığını, ilgili niyet mektubundan yola çıkılarak rekabete aykırı davranıldığı veya rekabetin engellendiği iddiasında bulunmanın mümkün olmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin netice vermemesi sonrasında rekabet hukuku boyutuyla ilgili hukuki belirliliği sağlamak ve olası ihtilafları önlemek adına müvekkili şirket tarafından 14.05.2019 tarihinde Rekabet Kurumu’na menfi tespit başvurusunda bulunulduğunu, davacının dava dilekçesinde 30.000,00-TL. değerinde aksesuar, 50.000,00-TL. değerinde yedek parça ve 4.000,00-TL. değerinde ek garanti bedeli ve mahrum 1.012.546,08-TL.’nin tahsilinin talep edildiğini, ancak huzurdaki davanın 10.000,00-TL. maddi, 10.000,00-TL. manevi zararın tazmini talepli belirsiz alacak davası olarak açıldığını, davacının talep sonucunu net olarak belirtmediğini ve davacının tacir olması nedeniyle davanın açıldığı tarihte alacağının miktar ve değerini tam olarak belirleyememesi şartlarının gerçekleşmediğini, dolayısıyla davacının belirsiz alacak davası açmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı ile davalılardan … arasında akdedilmiş olan sözleşmenin feshine ilişkin iddia ve taleplerin 3. kişi konumundaki müvekkili şirkete yöneltilebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu sebeple davacının anılan sözleşme ve fesih işlemine dayandırdığı tüm taleplerinin müvekkili yönünden husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin haksız rekabet teşkil eden eylemleriyle … ile davacı şirket arasındaki yetkili servis sözleşmesinin feshine zemin hazırladığı iddiasının hiçbir somut delile dayanmayan hukuk dışı bir iddia niteliğinde olduğunu, müvekkili şirketin rekabet ortamının suistimaline yönelik aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı hiçbir davranışta bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı şirketin davalılardan … A.Ş. ile akdettiği yetkili servis sözleşmesinin … tarafından haksız şekilde feshedildiği ve sözleşmeye aykırı davranıldığı; bu davacı ile birlikte tüm davalıların da haksız rekabet oluşturmak suretiyle davacı şirketi zarara uğrattıkları iddialarına dayalı olarak açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dava açıldıktan sonra davalılardan … A.Ş.’nin unvanı 28/09/2021 tarihli şirket Genel Kurulu’nda alınan karar uyarınca “… … A.Ş.” olarak değiştirilmiştir. Söz konusu karar … … A.Ş. vekili Av. … tarafından 05/10/2021 tarihinde UYAP’tan sunulan dilekçe ekinde mahkememize sunulmuştur. Buna göre; anılan şirketin 01/10/2021 tarihinde … Ticaret Müdürlüğü’nce tescil edilerek, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 01/10/2021 tarihli ve … sayılı gazetesinde ilan olunduğu görülmüştür.
Yargılama devam ederken davacı vekili Av. … tarafından UYAP üzerinden mahkememize gönderilen 06/10/2021 tarihli dilekçede özetle; … şirketleri ile müvekkili arasında “Avukatlık Kanunu’nun 35/A maddesi uyarınca “Uzlaşma Tutanağı – Protokolü” yapıldığını, anılan protokol uyarınca davalı … şirketlerinin müvekkiline ödeme yapmış olduğunu, bu nedenle “tüm davalılar yönünden” davadan feragat etiklerini, davalı …’un sulh protokolünde davacının feragat beyanını kabul ettiğini ve feragat nedeniyle müvekkilinden (davacıdan) yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceğini beyan ettiğini belirterek, feragatleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … … Anonim Şirketi (eski unvanı … A.Ş.) vekili 06/10/2021 tarihinde UYAP üzerinden sunmuş olduğu dilekçesi ile davacının feragatini kabul ettiklerini ve davacıdan yargılama giderleri ile vekalet ücreti talepleri olmadığını, tarafların talebi doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … … San. ve Tic. A.Ş. ile … Ticaret A.Ş.’nin vekili Av. …, 06/10/2021 tarihli duruşmadaki beyanında; davacı tarafın açıkça müvekkili şirketler yönünden de davadan feragat ettiğini, ancak davacının müvekkili şirketlerle sulh olma durumunun söz konusu olmadığını, davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin mevcut ve devam etmekte olduğunu, huzurdaki davada mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, ancak lehlerine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … … San. ve Tic. A.Ş. ile … Ticaret A.Ş.’nin vekili tarafından karar duruşması sonrasında ve kararın yazılma aşamasında UYAP’tan mahkememize gönderilen 08/10/2021 tarihli dilekçede özetle; mahkemece 06/10/2021 tarihli celsede davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, davacı ve diğer davalı yanın feragatine bir diyeceklerinin olmadığını, ancak müvekkilleri … … ANONİM ŞİRKETİ ile … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin birbirinden bağımsız 2 (iki) farklı tüzel kişilik olduklarını belirterek, müvekkili şirketler lehine ayrı ayrı vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili UYAP’tan sunduğu 14/10/2021 tarihli dilekçesi ekinde 24/09/2021 tarihli Uzlaşma Tutanağı -Protokolü”’nün bir örneğini dosyaya sunmuştur.
Davalılardan … … San. ve Tic. A.Ş. ile … Ticaret A.Ş. vekili 27/10/2021 tarihinde UYAP’tan sunduğu dilekçesinde ise özetle; davacı tarafın dava dilekçesinin gerek konu kısmında gerekse sonuç kısmında hem 10.000,00-TL. maddi tazminat, hem de 10.000,00-TL. manevi tazminat talebinde bulunduğunu, somut olayda olduğu gibi manevi tazminat davasının maddi tazminat talepleri ile birlikte açılması durumunda, mahkemece maddi tazminat davası için ayrı, manevi tazminat davası için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davadan feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. 6100 sayılı HMK.’nun 307. maddesindeki düzenleme uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamemen vazgeçmesidir. Davadan feragat hakkın özü ile ilgili olup, verilecek karar esasa ilişkin bir karardır.
Feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Ancak davalılardan … … Anonim Şirketi (eski unvanı … A.Ş.) vekilince davacıdan yargılama giderleri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını açıkça beyan ettiğinden bu davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10. maddesinin 4. fıkrasına göre; manevi tazminat davasının maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda, manevi tazminat açısından avukatlık ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedileceği düzenlenmiştir.
Huzurdaki davada; davacı tarafça dava dilekçesinde tüm davalılardan 10.000,00-TL. maddi ve 10.000,00-TL. manevi olmak üzere ayrı ayrı ve toplamda 20.000,00-TL. tazminat talebinde bulunulmuştur. Davacının bu iki talebi yönünden de eldeki davada feragat nedeniyle davanın reddine dair karar verildiğine göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan yasal düzenlemeler gereği reddedilen bu iki ayrı talep bakımından davalılar … … San. ve Tic. A.Ş. ile … Ticaret A.Ş. yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiştir.
Somut dosyada; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 06/10/2021 tarihli dilekçede açıkça davalılardan … … San. ve Tic. A.Ş. (yeni unvanı: … … A.Ş.) ile sulh protokolü imzalanarak uzlaşma sağlandığı, tüm davalılar yönünden huzurdaki davadan feragat edildiği bildirmiş olduğundan, öte yandan davacı vekilinin dosyadaki vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, ayrıca yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle davacı tarafın davadan feragate yönelik açık beyanı doğrultusunda davalılardan … … Anonim Şirketi’nin (eski unvanı … A.Ş.’nin) bu yönde talebi olmadığından bu davalı (… … A.Ş.) lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmeksizin, diğer davalılar … … San. ve Tic. A.Ş. ile … Ticaret A.Ş. yönünden ise açıkça talep edildiğinden, AAÜT.’nin 10/4 maddesi de göretilmek suretiyle maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı olmak üzere vekalet ücretine hükmedilmek suretiyle aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davalılardan … … Anonim Şirketi (eski unvanı … A.Ş.) tarafından talep edilmediğinden, bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Maddi tazminat talebi yönünden; davalılar … Ticaret Anonim Şirketi davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ilgili hükümleri gereğince hesap olunan 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara (… Ticaret Anonim Şirketi’ne) verilmesine,
4-Manevi tazminat talebi yönünden; davalılar … Ticaret Anonim Şirketi davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ilgili hükümleri gereğince hesap olunan 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara (… Ticaret Anonim Şirketi’ne) verilmesine,
5-Alınması gerekli 39,53-TL. karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 341,55-TL. harçtan mahsubu ile kalan 302,02-TL.’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6- Davacı taraf ile davalılardan … … Anonim Şirketi (eski unvanı … A.Ş.) tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar … Ticaret Anonim Şirket tarafından yapılan 136,25-TL. (tebligat ve posta) giderinin davacıdan alınarak bu davalılara (… Ticaret Anonim Şirketi’ne) verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve ilgili taraflara iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davalılardan … … San. ve Tic. A.Ş. ile … Ticaret A.Ş. vekilinin yüzüne karşı diğer davalılar ve davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır