Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/254 E. 2021/580 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/254 Esas
KARAR NO:2021/580

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :08/05/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/09/2018 tarihinde …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkilinin sevk ve idaresindeki …plakalı motosiklete çarpması sonucunda müvekkili …’in malul ve sakat kaldığı trafik kazasının meydana geldiğini, kazaya ilişkin olarak tutulan trafik kazası tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza neticesinde müvekkilinin vücudunun çeşitli yerlerinden ağır şekilde yaralandığını ve malul – sakat kaldığını, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi gereği tazminat ödemesi yapılması için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, davalı tarafça 15 günlük yasal süre içerisinde ödeme yapmadığını ve taleplerinin sürüncemede bırakıldığını belirterek; şimdilik kaydıyla 100,00-TL. geçici iş göremezlik tazminatı, ve 4.400,00-TL. daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 4.500,00-TL. maddi tazminatın (malullük / sakatlık tazminatının) ticari temerrüt faizi (avans faizi) ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete eksik evrak ile başvuruda bulunduğunu, bu nedenle KTK,’nin 97. maddesi uyarınca huzurdaki davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat taleplerinin şahıs başına geçerli olan teminat limiti dahilinde olduğunu, kusur raporunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınması gerektiğini, maluliyet raporunun ise 20/02/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e uygun olarak alınması gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından dolayı sorumlu olmadığını, bu tazminatın sadece SGK’dan talep edilebileceğini, davacının avans faizi talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 08/09/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, davacının sevk ve idaresindeki …plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının malul kaldığı iddiasına dayalı olarak davalı sigorta şirketi aleyhine açılmış daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı talepli maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı hazırlık dosyası ve ekleri, … ve Araştırma Hastanesi’nin davacıya ait hasta dosyası ve ekleri, davacının tedavisi sürecine ait CD ve röntgen kayıtları, … Tıp Fakültesi Hastanesi’nin davacıya ait hasta dosyası ile ekleri, SGK … İl Müdürlüğü’ne davacıya iş kazası kolundan rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulması için yazılacak yazı ve cevabı, ekonomik ve sosyal durum araştırması, hasar dosyası ve ekleri, bilirkişi incelemesi, trafik kazası tespit tutanağı, alkol raporu, davalı yanca yapılmış ZMMS poliçesi ve tramer çıktıları, davalıya yapılan başvuruyu gösterir iadeli taahhüt posta alındısı ile tebliği gösterir dönüş parçası ve fotokopisi, arabuluculuk son tutanağı aslı ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; uyuşmazlık konusu kazaya ilişkin soruşturma ve kovuşturma dosyası, müvekkili şirket nezdinde oluşturulan hasar dosyası, ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınacak kusur raporu, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak maluliyet raporu, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin, tanık beyanı ve kanunen ikamesi mümkün diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Mahkememizce … Tıp Fakültesi ve … ve Araştırma Hastanesi’nden davacının tedavisine ilişkin tüm bilgi ve belgeler, davalı sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyası istenmiştir. Ayrıca … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyasının UYAP örneği celbedilerek incelenmiştir.
Dava konusu kazadaki kusur durumlarının tespiti bakımından dosya mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiştir. ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 11/02/2020 tarihli, … sayılı kusur raporunda özetle; … plakalı aracın sürücüsü …’nin sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken U dönüşü yapılamaz tabelasına rağmen dönüş manevrasına başladığı ve motosiklet sürücüsünün hareket alanını öngörülemez ve kontrolsüz bir şekilde kapatarak geçiş hakkını engellediği ve kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği belirtilerek gerçekleşen kazada asli derecede kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in hareket alanının öngörülemez ve ani bir şekilde kapanmasına karşılık kazayı önlemeye yönelik alabileceği herhangi bir tedbir olmadığı ve meydana gelen kazada kural ihlali bulunmadığı belirtilerek, gerçekleşen kazada kusursuz olduğu, sonuç olarak sürücü …’nin %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in ise kusursuz olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yargılama sırasında dava … Turizm İnş. … Ltd. Şti.’ne ihbar edilmiş, sonrasında ihbar olunan şirket tarafından 20/03/2020 tarihinde mahkememize sunulan dilekçede dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile franchise olarak … … … İth. İhrc. San. Tic. Ltd. Şti.’ne kiralandığı bildirilmiş ve davanın bu şirkete ihbarı talep edilmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden rapor alınmak suretiyle yapılması gerektiğinden, mahkememizce davacı yanın talebi dikkate alınarak dava konusu kaza sebebiyle davacının maluliyet oranının tespit edilebilmesi bakımından … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan maluliyet raporu alınmak üzere Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır.
… 4. ATM.’ye yazılan talimatla … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 12/08/2020 tarih – … sayılı maluliyet raporunda özetle; 30 Mart 2013 tarihli ve 28603 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla bedensel özür oranı hesaplandığında; Kas-İskelet Sistemi başlığı altında, el bileği eklem hareket açıklığına bağlı engelliliğin şekil 2.6’ya göre Fleksiyon %3, Ekstansiyon %0, Şekil 2.7’ye göre Radial deviasyon %2, Ulnar deviasyon %1, el bileği fleksiyon, ekstansiyon, radial deviasyon ve ulnar deviasyon engellilik yüzdeleri toplamının %6 olduğu, tablo 2.3’e göre üst ekstremite engelliliğinin kişinin engellilik oranına dönüştürülmesi sonucu kişinin engel oranının %4 olduğu, Kas-İskelet Sistemi başlığı altında; kas iskelet sistemi (Tablo 1.1) Lomber omurganın özürlülük oranlarının L2 vertebra cisminde minimal kompresyon kırığı %8, Deri Hastalıkları başlığı altında; sağ ön kol iç yüzdeki yer yer doku kaybı içeren geniş hipertrofik skar ve keloid için Hafif %5 olduğu, Balthazard formülü uygulandığında %18 olduğu, 08/09/2018 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin bedensel engel oranının %18 (onsekiz) olduğu, sürekli olduğu ve sekel halini aldığı, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren ortaya çıkan bakıcı ihtiyacı süresinin 3 (üç) ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin hastanın geçirmiş olduğu sinir hasarı dikkate alındığında 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK maluliyet raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından 17/11/2020 tarihli dilekçe ile maluliyet raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davacı vekili tarafından ise 11/12/2020 tarihli dilekçe ile kesin – kalıcı maluliyet oranının tespit edildiği belirtilerek dosyanın tazminat hesabı için aktüer bilirkişiye sevki talep edilmiştir. Mahkememizce 13/01/2021 tarihli ara kararla dosyanın aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 06/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/3292 Esas, 2021/1848 K. sayılı Kararı ve 01/06/2015 tarihli Yeni Genel Şartlar esas alınarak 3 ayrı seçenekli olarak hesaplama yapılmıştır. Anılan raporda 1. seçenek olarak; Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 Esas 2019/40 Karar sayılı kararına göre davacı …’in 08/09/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 9 ay geçici iş göremezlik dönem zararının 16.733,46-TL., %18 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik – efor kaybına ilişkin zararının 230.676,12-TL. olmak üzere davacının toplam maddi zararının 247.409,58-TL. olacağı, 2. seçenek olarak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/3292 Esas 2021/1848 K. sayılı kararına göre; davacı …’in 08/09/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 9 ay geçici iş göremezlik dönem zararının 16.733,46-TL., %18 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik – efor kaybına ilişkin zararının 269.345,52-TL. olmak üzere davacının toplam maddi zararının 286.078,98-TL. olacağı, 3. seçenek olarak ise; 01/06/2015 tarihli Genel Şartlar’a göre; davacı …’in 08/09/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 9 ay geçici iş göremezlik dönem zararının 16.733,46-TL., %18 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik – efor kaybına ilişkin zararının 178.957,09-TL. olmak üzere davacının toplam maddi zararının 195.690,55-TL olacağı, davacının 3 aylık bakıcı giderinin 6.156,15-TL. olacağı, … plakalı otomobil için davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi’nin tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık teminatının 360.000,00-TL. olduğu, davacıya SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin davacı vekilinin başvuru dilekçesinin davalı sigorta şirketi tarafından kabul edildiği tarihi takip eden 8 iş günü sonrası tarih olan 14/03/2019 tarihi olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça 20/03/2019 tarihinin davalının temerrüt tarihi olarak kabul edilmesini talep ettiği, sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusundaki takdirin münhasıran mahkemeye ait olacağı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davalı … Sigorta A.ş. vekili tarafından 20/04/2021 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilmiştir. Mahkememizce 07/07/2021 tarihli duruşmada; dosyada alınan ATK kusur ve maluliyet raporları ile aktüer raporunun yargısal denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu kanaatiyle davalı vekilinin yeniden maluliyet raporu alınması ve aktüer bilirkişiden ek rapor alınması yönündeki taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 27/04/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile; dava dilekçesinde 4.500,00-TL. olan dava değerini hesap raporu doğrultusunda 281.578,98-TL. artırarak 286.078,98-TL.’ye yükseltmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK’nun) 91. maddesi ile araç işletenlere uygulamada “zorunlu trafik sigortası” olarak da adlandırılan “mali sorumluluk sigortası” yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. KTK.’nun 91/1. maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı sigorta şirketi kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ZMMS (Zorunlu Mali Mesuliyet) sigortacısıdır. … plakalı araç, kaza tarihi olan 08/09/2018 itibariyle davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS (Trafik Sigortası) poliçesi ile sigortalı olup, kaza tarihi itibariyle geçerli sigorta teminat limiti 360.000,00-TL.’dir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasında yaralanma hallerinde tedavi dışında, bu kimsenin çalışma gücünün tamamen veya kısmen azalması gibi durumlarda bundan kaynaklanan zararları ve ileride ekonomik yönden yoksun kalacağı zarar, ziyan ve masrafları, kişinin olay nedeniyle mahrum kaldığı diğer ekonomik zararların da poliçe kapsamında kalan zararlardan olduğu kabul edilmektedir. (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku; 2002, 3.baskı, sh.709-710)
Sürekli iş göremezlik zararı, bir kişinin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi sonucunda fiziksel, psikolojik, duygusal ya da entelektüel potansiyelin azalmasından kaynaklanan bir zarardır. Yüksek Yargıtay kararlarında sürekli iş göremezlik zararına “güç kaybı veya efor kaybı zararı da denilmektedir. Bir başka ifade ile sürekli iş göremezlik zararı; beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır. Bu durumdaki kişi çalışmasını sürdürebilir ise de yaşıtlarına ve kendisi ile aynı işi yapanlara göre (malul kaldığı oranda) daha fazla güç ve çaba harcayacağından, kazançlarında bir azalma olmasa dahi (sakatlığı oranında) tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
Geçici iş göremezlik zararı ise; zarar görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançlarından ibarettir. Bir diğer ifade ile trafik kazası sonucunda yaralanmanın doğal bir sonucu olan ve kişi iyileşinceye kadar geçen geçici sakatlık dönemine ilişkin olan geçici iş göremezlik tazminatı, 2918 sayılı kanunun 85. maddesi kapsamındaki bedeni zararlardandır. 2918 sayılı KTK’nun 98/1. maddesinde belirtilen “tedavinin gerektirdiği diğer giderler” kapsamında olan geçici iş göremezlik tazminatı, tedavinin gerektirdiği bir gider kalemi olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamındadır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususların düzenlendiği 2918 sayılı KTK’nun 92. maddesinde; “geçici iş göremezlik ödeneği” sigorta kapsamı dışına çıkarılmamış olup, bu durum karşısında geçici iş göremezlik ödeneğinin de poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile poliçe kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 10. HD.’nin 14/10/2010 tarih, 2009/5281 E.ve 2010/13730 K. sayılı ilamı)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekindeki, sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasına dair usullere ilişkin Ek-3 nolu cetvelin 3. maddesinde, “hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu dikkate alınır. Tablonun belirli periyotlarla güncellenmesi halinde tazminat tutarı, kaza tarihi itibariyle güncel versiyona göre hesaplanır” düzenlemesine; 4. maddesinde, “hesaplamalarda, iskonto oranı (teknik faiz), % 1,8 olarak dikkate alınır, iskonto oranı gerekli görülen hallerde Hazine Müsteşarlığı tarafından güncellenir” düzenlemesine; 8. maddesinde ise, “tazminat, ax,n formülü ile hesaplanır. Tazminat hesaplanırken Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant formülü esas alınır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2019/40 E. ve 202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2019/40 E. ve 202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
İddia, savunma, dosyada toplanan deliller ile ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 11/02/2020 tarihli kusur raporunun, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 12/08/2020 tarihli maluliyet raporunun ve dosyada alınan aktüer bilirkişi raporunda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararına göre 2. seçenek olarak yapılan hesaplama yönteminin gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriği ile Yargıtay uygulamasına uygun, aynı zamanda uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu görülerek mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı hazırlık dosyası, … ve Araştırma Hastanesi’nin davacıya ait hasta dosyası ve ekleri, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 11/02/2020 tarihli kusur raporu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 12/08/2020 tarihli – … sayılı maluliyet raporu, dosyada alınan ve mahkememizce de benimsenen aktüer bilirkişi raporu ile toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; 08/09/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde; davacı …’in yaralanmasına neden olan kazada … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, …plakalı motosiklet sürücüsü …’in ise kusursuz olduğu, … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS (Trafik Sigortası) poliçesi ile sigortalı olduğu, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın ZMSS sigortacısı olarak davacıda meydana gelen yaralanmadan ve oluşan zarardan dolayı poliçe teminat limiti ile sorumlu olduğu, dava konusu kaza nedeniyle yaralanmasının davacıda %18 oranında meslekte kazanma gücü kaybı yarattığı, davacının iyileşme süresinin ise kaza tarihi olan 08/09/2018 tarihinden itibaren 9 (Dokuz) ay olduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararına göre 2. seçenek olarak yapılan hesaplamaya göre davacının 08/09/2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanmasından kaynaklı olarak davalıdan talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 16.733,46-TL., sürekli iş göremezlik tazminatının ise 269.345,52-TL. olduğu, buna göre davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği toplam maddi tazminatın 286.078,98-TL. olacağı, bu miktarın (286.078,98-TL.’nin) davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu poliçe teminat limiti olan 360.000,00-TL.’nin içerisinde kaldığı, dosya kapsamına göre davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin ise KTK.’nun 99. maddesi gereğince davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı tarihi izleyen 8 (sekiz) iş günü sonrası 14/03/2019 tarihi olduğu, ancak davacı vekilince dava dilekçesinde açıkça temerrüt tarihi olarak 20/03/2019 tarihi kabul edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği bu tarihin (20/03/2021) davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olduğu, aktüer bilirkişi raporu ile hesaplanan 286.078,98-TL. tazminat miktarına davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 20/03/2019 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 16.733,46-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 269.345,52-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 286.078,98-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 20/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 19.542,05-TL karar ve ilam harcından, 1.006,40-TL. peşin harç + ıslah harcının mahsubu ile kalan 18.535,65-TL harcın davalıdan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 2.403,60-TL. (44,40-TL başvuru harcı, 1.006,40-TL peşin harç + ıslah harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 223,40-TL posta masrafı, 323,00-TL adli tıp rapor ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 28.475,53-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunanın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.