Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/238 E. 2020/164 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/207 Esas
KARAR NO : 2020/163

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı/borçlu şirket arasındaki ticari faaliyetten doğan cari hesap bakiye alacağı nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı/borçlu takibe ve borca haksız ve yersiz olarak itirazda bulunmuş ve takip durdurulduğunu, davalı borçlu şirket tarafından yapılan itiraz haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı borçlu işbu açılan icra takibi dolayısıyla açılan icra takibine ve borca itiraz ettiğini, takibe itiraz eden davalı borçlunun tutumu haksız ve hukuka aykırı olup, dava konusu takibe konu itirazın iptal edilmesi gerekmekte olduğunu, her ne kadar müvekkili davacı tarafından davalı borçluya yöneltilen işbu icra takibine davalı borçlu itiraz edip, herhangi bir borcu bulunmadığını iddia etse bile davalı borçlu icra takibine konu edilen borç miktarını ödediğine dair herhangi bir yasal, somut bir makbuz vs. gibi belge sunmadığını, dolayısıyla dava konusu icra takibine yapılan itiraz haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup, bu sebeple davalı yan tarafından yapılan itirazın iptali gerekmekte olduğunu, alacak likit olup, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davalarının kabulü ile davalının haksız ve kötü niyetli olan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’dan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın başlattığı icra takibi açık hesap özetine dayanmakta olduğunu ve takip fatura irsaliyelerle desteklenmediğini, ayrıca ispat yükü davacı tarafta olmasına rağmen dava dilekçesinde borcun varlığına dair somut delil sunulmadığını, davacı tarafın icra takibine dayandığı cari hesap alacağındaki son dört adet fatura taraflarınca kabul edilmemekte olduğunu ve dört adet faturaya ilişkin herhangi bir mal alınmadığını, dava açılış tarihi 16/04/2019 tarihi itibariyle müvekkili tarafından davacı şirkete farklı tarihlerde ödemeler yapılarak tüm borç ödendiğini, dava tarihinde müvekkilinin borcu kalmadığını ve davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı şirket imzaladıkları 27/04/2017 tarihli protokolde iki yıl içinde hurda bidonlar iade edilmek kaydıyla yenisi ile değiştirilecektir hükmü yer alsa da bu değişim davacı şirket tarafından yapılmadığını, açıklanan nedenlerle davacının haksız ve hukuken dayanaksız itirazın iptali davası ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20 ‘ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya konu edilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; taraflar arasında imzalanan ” Bayilik Sözleşmesi” gereği davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Takibin başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünü… Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; 46.054,62 TL’ lik Asıl Alacağına ilişkin ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emri çıkartıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 04/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı borçlu tarafça süresi içinde takip ödeme emrine itiraz edildiği görülmekle, borca ve faize itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca bildirilen deliller toplanmış, takibe ve davaya dayanak faturalar ve cari hesap ekstresinin dosya arasında olduğu görülmüş, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce 01/10/2019 tarihli duruşmada davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamına göre rapor alınmasına karar verilerek 22/11/2019 tarihi inceleme günü olarak belirlenmiş, inceleme gün ve saati, duruşmada hazır bulunmayan davalı vekiline ihtaratlı olarak usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalıya ticari defter ve eki belgelerini sunmak veya yerinde inceleme talep edilecek ise inceleme adresine bildirmek ve incelemeye hazır tutmak üzere inceleme gününe kadar kesin süre verilmiş, aksi taktirde defter ve eki belgelerini sunmaktan ve bunlara dayanmaktan kaçınmış sayılacakları ihtar edilmiş, davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dosyaya getirtilen ve sunulan belgeler üzeriden inceleme yapılmak üzere dosya konusunda uzman SMMM bilirkişisi …’ye tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 13/12/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; davacı şirketin 2018-2019 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin 2019 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davalı şirketten 47.852,28 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davacı şirkete 4.172,01 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının 2019 yılında başladığı, 47.852,28 TL – 4,172,01 TL = 43.680,27 TL olduğu, davalının kendi kredi kartı ve 3. kişilerin kredi kartı ile yaptığını iddia ettiği toplamda 11.875,60 TL tutarındaki ödemenin davacının ticari defterlerine dava dışı ticari ilişki içerisinde bulunduğu farklı bir cariye işlediği, 11.875,60 TL tutarındaki ödemelerin davacı şirket tarafında ibraz edilen ödeme dekontlarından ve faturalardan farklı şirkete ilişkin mal alımına istinaden yapılan ödemeler olduğunun ispat edildiği, davacı şirketin fatura alacağının ispatına yönelik ibraz ettiği Faturalar, Depo Çıkış Fişleri, Yasal Ticari defterler, BS formları sonucunda, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan 12 adet fatura karşılığı toplam 32.463,13 TL’nin tamamının BS bildiriminde bulunduğu, ilgili faturaların irsaliyeli fatura olduğu, imza karşılığında teslim edildiği, teslim alan imzalarının mevcut olduğu, depo çıkış fişlerinin dava konusu faturalarlar karşılıklı eşleştiği ve mal teslimine ilişkin ispatın mevcut olduğu, davalı tarafından yapılan ödemenin davalı şirketin kendi ticari defterlerinde kaydedilmediği ancak davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmak suretiyle dikkate alınacak cari hesap alacağından düşüm yapıldığı, izah edilen nedenlerle davacının davalıdan 47.852,28 TL alacaklı olduğu ancak icra takip talebine bağlı kalmak şartı ile 46.054,62 TL talep edebileceği kanaatiyle görüş bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı, bilirkişi raporunun kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden,mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve mahkememizce de benimsenen 13/12/2019 tarihli bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde; taraflar arasında 27/04/2017 tarihinde 2 yıllığına ”Bayilik Sözleşmesi ” imzalanmış olduğu tarafların ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davalı şirketten 47.852,28 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davacı şirkete 4.172,01 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının 2019 yılında başladığı ve farkın 43.680,27 TL olduğu, davacı şirketin fatura alacağının ispatına yönelik ibraz ettiği faturalar, depo çıkış fişleri, yasal ticari defterler, BS formları sonucunda, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan 12 adet fatura karşılığı toplam 32.463,13 TL’nin tamamının BS bildiriminde bulunduğu ilgili faturaların irsaliyeli fatura olduğu, imza karşılığında teslim edildiği, teslim alan imzalarının mevcut olduğu, depo çıkış fişlerinin dava konusu faturalarlar karşılıklı eşleştiği ve mal teslimine ilişkin ispatın mevcut olduğu, davalı tarafından yapılan ödemenin davalı şirketin kendi ticari defterlerinde kaydedilmediği ancak davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmak suretiyle dikkate alınacak cari hesap alacağından düşüm yapıldığı, izah edilen nedenlerle davacının davalıdan 47.852,28 TL alacaklı olduğu ancak icra takip talebine bağlı kalmak şartı ile 46.054,62 TL talep edebileceği anlaşılmış olmakla, davacının davasının kabulü ile, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki 46.054,62 TL asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline, takibin diğer kayıt ve şartlarda bu miktar üzerinden aynen devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranı üzerinden hesaplanan 9.210,924 -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, İstanbul…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki 46.054,62 TL asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline, takibin diğer kayıt ve şartlarda bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranı üzerinden hesaplanan 9.210,924 -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 3.145,99-TL karar ve ilam harcından 556,23-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 2.589,76-TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 607,03-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 853,90-TL olmak üzere toplam 1.460,93-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 6.787,10-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır