Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/233 E. 2019/766 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/901 Esas
KARAR NO: 2019/720

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 03/10/2018
KARAR TARİHİ: 08/10/2019

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa …’ın davalı şirketten 21/06/2017 tarihinde … numaralı … Sigortası’nı satın aldığını, …’ın 07/02/2018 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak müvekkili … dışında … ve …’ın kaldığını, … ve …’ın İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18/07/2019 tarih, … E. ve… K. sayılı kararı ile müteveffa …’ın mirasını reddettiklerini, …’ın halihazırdaki tek mirasçısının müvekkilli … olduğunu, müteveffa …’ın vefatından sonra … Bankası A.Ş. Kağıthane Şubesi üzerinden bakiye kredi borcunun ödenmesinin davalı …Ş.’den talep edilmesine rağmen söz konusu talebin “…sigortalının kalp hastalığının mevcut olduğu ve rahatsızlığının mevcut ölümle direkt bağlı olduğunun gözüktüğü, bu hastalığın var olup olmadığı hususunun kendisine (müteveffaya) sigortalı bilgilendirme ve beyan formunda sorulmasına karşın hastalığının bulunmadığını bildiren sigortalının beyan mükellefiyetine uymadığının görüldüğü, 6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun 1439-2 uyarınca sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünü kasten ihlal etmesi nedeniyle ödeme yapılamayacağı” bildirilerek reddedildiğini, söz konusu kararın haksız olduğuna ve ödemenin yapılması gerektiğine ilişkin olarak davalı şirkete 24/05/2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnamenin davalı şirkete 31/05/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin kendisine gönderilen ihtarnameye cevap vermediğini, davalı şirketin poliçe kapsamında ölüm tarihi itibariyle 157.302,00-TL. teminat-riziko ödeme sorumluluğu bulunduğunu, davalı şirketin sök konusu ödemeyi yapmamasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu sigorta bedelinin davalı şirket tarafından ilgili bankaya ödenmemesi nedeniyle müvekkili davacının mağdur olduğunu, eşinin ölmesi sebebiyle kendisinin kredi ödemelerini son derece zorlukla, akrabalarından borç alarak yaptığını, müvekkilinin çalışmadığını, ev hanımı olduğunu, müteveffanın ailesini ve eşini korumak için hayat sigortası yaptırmasına karşın davalı şirketin söz konusu kredi ödemesini yapmamasının TTK’nun ve BK’nun ilgili hükümlerine aykırı olduğunu belirterek dava bedeli olan 157.302,00-TL.’nin davalı şirketten temerrüde düştüğü 31/05/2018 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek işleyen ve işleyecek faiz üzerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacının murisi müteveffa sigortalının, sigorta sözleşmesinin akdedilmesi esnasında beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkili şirket için sigorta yapılması ve riziko kabul şartlarının değerlendirilmesi için son derece önemli olan sağlık beyan formu hakkında müteveffa …’ın bilgilendirildiğini ve kendisinin sağlık beyan formunda yazan hastalıklarının olmadığı yönünde beyanda bulunarak ilgili sayfaları imzaladığını, davacının murisi müteveffanın sağlık beyan formunda yer alan “Bugüne kadar aşağıda belirtilen rahatsızlıklardan herhangi birini geçerdiniz mi? veya Bunlarla ilgili herhangi bir rahatsızlığın var mı? Sorusundaki “Hipertansiyon” ve “Kalp Hastalığı” ile ilgili kısımlara “Hayır” olarak yanıt verdiğini, şirketçe yapılan araştırmada müteveffa sigortalının sigorta başlangıç tarihi olan 21/06/2017 tarihinden önce, “Hipertansiyon” ve “Kalp Hastalığı” tanılarının konulduğunun görüldüğünü, müteveffa sigortalının ölümüne neden olan hipertansiyon ve kalp rahatsızlığının sigorta yapılmadan öncesine dayandığının anlaşıldığını, söz konusu hastalıkların merhum sigortalı tarafından bilinmesine rağmen müvekkili şirkete kasti olarak beyan edilmediğini, kasten beyan edilmeyen hastalıklar ile müteveffa sigortalının ölüm nedeninin bağlantılı olması sebebi ile TTK’nun 1439/2. maddesi gereğince müvekkili şirketin tazminat ödeme borcunun olmadığını, davacının aksine taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının murisi müteveffa … tarafından dava dışı bankadan konut kredisi çekilirken davalı şirketçe düzenlenen hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminatın tahsili amacı ile açılan alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; sigorta poliçesi, veraset ilamı, mirasın reddi kararı, sigorta ret yazısı, ihtarname, ölüm hastane raporu, nüfus kayıtları, hastane kayıtları, emsal Yargıtay kararları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve yemin deliline dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; sağlık beyan formu, bilgilendirme formu, hayat sigortası poliçesi, anamnez ve fizik muayene formu, defin ruhsatı, hastane kayıtları, Yargıtay kararları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve yemine dayanmıştır.
Mahkememizce İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının UYAP örneği celbedilmiş, tüm dosya kapsamı ile taraflarca dosyaya sunulan belgeler incelenmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ un 3/1-k maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-1 maddesinde ise tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli kılınmıştır.
6502 sayılı kanunun 83/2 maddesinde, taraflarından birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlemiştir.
Somut davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın temeli tüketici işlemine dayanmakta olup, davacının murisi …’ın tüketici sıfatını taşıması, davacının da halefiyet ilkesi gereği hareket ettiği anlaşıldığından, tüketici sıfatını haiz davacı tarafından hayat sigortası poliçesine dayalı olarak açılan işbu davada mahkememizce Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek; HMK.’nun 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, yine HMK.’nun 115. maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği de gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK’nun 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca Mahkememize veya başka bir Mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı