Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/230 E. 2020/351 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/230 Esas
KARAR NO:2020/351

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:26/04/2019
KARAR TARİHİ:13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile düzenleme tarihi: 20/10/2009, vade tarihi: 20/04/2016 olan, 13.500,00-TL. meblağlı bonoya dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin muhtara tebliğ edildiğini, müvekkilinin muhtara tebliğ edilen ödeme emrinden geç haberdar olduğunu, anılan icra takibine konu edilen bonoda bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin bono nedeniyle davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı hakkında … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını, arabuluculuk sürecinde müvekkilinin haksız olarak icra ve haciz tehdidi altında kalmasını engellemek adına … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ihtiyati tedbir talebiyle başvurulduğunu, mahkemece … D. İş sayılı dosyada ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edildiğini, mahkemece ilgili yerlerden celbedilecek imza örnekleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde dava konusu bonodaki imzanın müvekkile ait olmadığının anlaşılacağını belirterek, haksız icra takibine konu edilen bono üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığının ve bu sebeple de müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davalı yasal cevap süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafça icra takibine konu yapılan bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla açılmış menfi tespit davasıdır. Davada çözümlenmesi gereken ihtilafın; davalı tarafça icra takibine konu edilen bonodaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve davacının davalıya takibe konu senetten dolayı borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, 20/10/2009 keşide, 20/04/2016 vade tarihli, 13.500.000-TL. meblağlı bono, ilgili kurumlardan celbedilecek imza örnekleri, imza örnekleri evraklarının fotokopileri, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası, arabuluculuk son oturum tutanağı, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı ihtiyati tedbir dosyası, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, yemin, isticvap, keşif, Yargıtay kararları ve diğer delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Bilindiği üzere, kural olarak İİK.’nun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında, alacağın varlığını ve miktarını kanıtlama yani ispat yükü davalı alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığını kanıtlama yükümlülüğü (ispat yükü) davacı-borçlu tarafta düşmektedir. Huzurdaki davada davacı takip borçlusu, hakkında başlatılan icra takibine dayanak olan kambiyo senetlerindeki (bonodaki) imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek, yani bonodaki imzayı inkar ederek eldeki davayı açmıştır. Dolayısıyla ispat yükü davacı taraftadır.
Mahkememizce davaya konu bono aslı yargılama sırasında ilgili yargı birimleri ile yapılan yazışmalar neticesinde celbedilmiş ve imza incelemesi yaptırılması amacıyla mahkememiz kasasına alınmıştır. Davacının imza incelemesine esas olabilecek imzalarının celbi bakımından mahkememizce ilgili yerlere müzekkereler ve talimatlar yazılmıştır. Ayrıca … CBS’ye müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosyanın UYAP örneği celbedilerek incelenmiştir.
Dava bonodaki imzanın inkarına dayanan menfi tespit istemine ilişkin olduğundan, mahkememizce Yargıtay kararlarına uygun olarak dava konusu bononun tanzim tarihinden önceki döneme ait davacının mukayeseye yarar imza asıllarının temini bakımından … … Şubesi’ne müzekkere yazılmış ve davacıya ait bankacılık işlemleri sözleşme aslı ile imza kartonunun mahkememize gönderilmesi sağlanmıştır. Yine davacının mukayeseye yarar imzalarının bulunduğu Noter evraklarının asıllarının temini için … Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, …. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı imza beyannamesi aslı mahkememiz kasasına alınmıştır. …. Noterliği’nce düzenlenen … tarihli ve … yevmiyeli vekaletname aslı da imza incelemesine esas olmak üzere kasaya alınmıştır. Ayrıca davacı …’in imza örnekleri de mahkeme huzurunda bizzat sağ-sol el ile, ayakta-oturarak olmak üzere usulüne uygun olarak alınmış ve dosyaya kazandırılmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle mahkememizce iddia, savunma, icra dosyası kapsamı, takip konusu bono aslı, toplanan deliller ve celbedilen davacıya ait mukayeseye yarar imza örnekleri ile davacının mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri incelenerek takibe ve davaya konu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti açısından dosya grafolog bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu – Fizik İnceleme İhtisas Dairesi’nden emekli belge inceleme uzmanı grafolog bilirkişi … tarafından tanzim edilen 28/02/2020 tarihli raporda özetle; Tetkik ve dava konusu bononun sağ alt tarafında bulunan imzaların, örnek olarak kendisine tevdi edilen davacıya ait imzaların basit yapıda olmalarına rağmen, şeklen, tersim tarzı ve diğer özellikleri bakımından kendi aralarında benzerlikler gösteren, grafolojik bakımdan şeklini bulmuş, işlek imzalar oldukları, başlangıçtaki (l) harfini andıran şekille devamındaki keza (s) harfini andıran şekil ve bitirilişteki hattan ve noktalamadan ibaret bulundukları, tetkik konusu 20/10/2009 tanzim, 20/04/2016 vade tarihli alacaklısı …, borçlusu …, kefili … olan 13.500,00-TL. meblağlı senet aslının alt tarafında … ve kefil … isimleri yazılı olduğu halde sağ alt tarafta bir şahıs namına atılmış iki adet imzanın mevcut olduğu, söz konusu imzaların yapılan incelemesinde birinin elipsi, diğerinin ise (l) harfini andıran şekille başladığı, devamındaki gramalar ve gramalardan sonraki karakteristik hatlar ve bitirilişten ibaret olduğu, işlek ve karakteristik tersim edildikleri, imzaların başlama ve bitiriliş yerleri, tümünün genel görünümü, tersim tarzı, ebat, meyil ve istikamet, işleklik derecesi, seyir, sür’at, istif, itiyat ve tazyik vasıfları bakımından aralarında uygunluk ve benzerlikler bulunmadığı, inceleme konusu imzaların örnek imzalardan tamamen farklı şekilde tersim edildiklerinin tespit edildiği, sonuç olarak tetkik ve dava konusu bononun alt tarafında bulunan iki adet imzanın …’in eli mahsulü olmadığı belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar dosyada alınan grafolog bilirkişi raporuna; bilirkişi tarafından incelenen belgelerin yeni tarihli oldukları, yeterli olmadıkları, imza incelemesi için eski tarihli belgelerin cebledilmesinin gerektiği, sonrasında yeniden bilirkişi incelemesi (imza incelemesi) yaptırılması gerektiği iddia ve talep edilmiş ise de; dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, incelenen belgeler arasında dava konusu bononun tanzim tarihine yakın eski tarihli belgelerin de bunulduğu, incelenen belgelerin ve raporun mevcut haliyle yeterli olduğu, hüküm kurmaya uygun ve uyuşmazlığı çözmeye elverişli nitelikte bulunduğu anlaşılmış ve davalı tarafın yeniden imza incelemesi yaptırılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporu incelenip denetlenmiş, raporun toplanan ve celbedilen delillere, dosya kapsamına uygun olduğu, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, dava konusu bono aslı ile icra takip dosyası kapsamı, dosyada alınan ve benimsenen bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davaya ve takibe konusu bono üzerinde davacı adına atılan imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, sonuç olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasıyla takibe konu edilen, 20/10/2009 keşide, 20/04/2016 vade tarihli, 13.500,00-TL. meblağlı bono yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca, her ne kadar davacı tarafça davalıdan tazminat talep edilmiş ise de, dava konusu bononun tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde davalının ağır kusurlu ve/veya kötü niyetli olduğu davacı tarafça ispatlanamadığından, tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak davacının tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile;
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasında icra takibine konu edilen, 20/10/2009 keşide, 20/04/2016 vade tarihli, 13.500,00-TL meblağlı bono yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı başlattığı icra takibinde haksız olmakla birlikte, davalının icra takibinde kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 922,18-TL. harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 230,55-TL. harcın mahsubu ile bakiye 691,63-TL. harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL. başvuru harcı, 230,55-TL.-peşin harç, 6,40-TL. vekalet harcı, 800,00-TL. bilirkişi ücreti ve 143,80-TL. tebligat gideri olmak üzere toplam 1.225,15-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak 2 (iki) hafta içinde HMK.’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK.’nun 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile yine HMK.’nun 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olarak verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı