Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/218 E. 2021/603 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/218 Esas
KARAR NO:2021/603

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:19/04/2019
KARAR TARİHİ:12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile komisyonculuk yapan davalı şirket arasında 19/10/2018 tarihinde yapılan anlaşma gereği müvekkiline ait ürünlerin, 19/10/2018 tarihinde havalimanına getirilecek, yükleme yapılacak ve 22/10/2018 tarihinde …vasıtası ile hedef noktaya taşınacağını, bu hususta 15/10/2018 tarihinde müvekkiline ait toplam 4500-5000 kg arası olan ve net kg’nin taşıma tarihinde netleşeceği ürünlerin kg başı 1,91 USD’den taşınması hususunda anlaşmaya varıldığını, yapılan anlaşma doğrultusunda ürünlerini 19/10/2018 tarihinde havalimanına getirdiğini ancak ürünlerini getirdikten sonra davalı şirketin, …Şirketi’nin uçuş iptalini gerekçe göstererek yapılan anlaşmayı haksız olarak feshettiğini, fesih sonrasında davalı şirketin, müvekkiline daha pahalı olan iki alternatif sunduğunu, müvekkilinin teslimat tarihi yaklaşış olduğundan sunulan alternatiflerden birini tercih etmek zorunda kaldığını, komisyonculuk yapan davalı şirketin, uçuş iptalini ürünler havalimanına getirilmişken ve teslimat tarihi yaklaşmışken bildirdiğini ve böylelikle müvekkilinin farklı bir komisyoncu şirket ile anlaşarak farklı bir havayolu şirketi vasıtası ile ürünlerini taşıma imkanı bulamadığını, davalı şirket ile 2.bir anlaşma yapmak zorunda kaldığını, yapılan ikinci anlaşma gereği müvekkilinin kg başına 0,72 USD daha fazla ödemek zorunda kaldığını ve böylelikle toplam 3.254,40 USD zarara uğradığını beyanla, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin uğradığı 3.254,40 USD maddi zararın davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ödenmesini, zararın meydana geldiği havale tarihi olan 22/10/2018 tarihinden itibaren hesaplanmak üzere en yüksek ticari temerrüt faizinin davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmesini ve dava harç ve diğer masrafları ile ücreti-i vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; bilirkişi, ihtar, davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki vaki mail yazışmaları, tarafların ticari defterleri, hizmet faturası, ödeme makbuzu, ve hertürlü yasal delile dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle; 14/10/2019 tarihli celsede alınan ara karar uyarınca; bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği ve bilirkişiler … ve …’un sunmuş oldukları raporlarında; davacının davalıdan iddia ve talep ettiği gibi tazminat alacağı bulunmadığı yönünde rapor sundukları görülmüştür.
22/06/2020 tarihli celsede alınan ara karar uyarınca ek rapor alınmak üzere dosyanın kök rapor düzenleyen bilirkişilere tevdine karar verilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları ek raporlarında: davacının kök rapora yönelik itirazının yerinde görülmediği, kök rapordaki değerlendirme ve kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı yönünde ek rapor sunmuş oldukları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, taşıma komisyonculuğu sözleşmesinin haksız feshedildiğinden bahisle uğranılan müspet zararların tazminine ilişkin alacak davasıdır.
Çözümlenmesi gereken husus; taraflar arasında tanzim edilen emtia taşıma sözleşmesinin feshinde davalının kusuru olup olmadığı, fesih nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, zarar mevcut ise bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktalarıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan teknik bilirkişi raporu ve ek rapor ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve dosyamız kapsamı ile uyumlu olduğu, bu nedenle rapora itibar edilmesi gerektiği, sözleşmenin feshine neden olan uçuş iptalinde davalının bir kusurunun bulunmadığı, iptalin havayolu şirketi tarafından yapıldığı, bu bağlamda davacının iddia olunan zararının oluşumundan ve zararın tazmininden davalının sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığından, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacının talebinin, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan müspet zarara ilişkin olduğu, dava dilekçesinde uçuş iptalinin geç bildirilmesi sebepli herhangi bir talebin söz konusu olmadığı, buna rağmen davacı vekilinin 7.celsede bu hususa ilişkin yeni bir delil toplanmasını istediği ve talepte bulunduğu, işbu talebin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, aynı celsede davalı yanın muvafakatlarinin bulunmadığını açıkça beyan ettikleri anlaşıldığından, davacı yanın talebi reddedilmişir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 322,97 -TL den mahsubu kalan 268,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.12/07/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı