Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/217 E. 2022/411 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/217 Esas
KARAR NO :2022/411

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/04/2019

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : …

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:06/05/2019
KARAR TARİHİ:21/04/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davaların mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılmış 21/03/2016 tarihli SAP Uygulama Danışmanlığı, SAP Yazılım Kullanma Lisans ve SAP Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmeleri gereğince müvekkili tarafından davalıya verilen hizmetlere karşılık düzenlenen ve davalıya tebliğ edilen her biri 5.516,50 Euro bedelli iki adet fatura bedelinin yapılan ihtara rağmen ödenmediğini, bunların müvekkiline iade edildiğini, ayrıca ödemesi yapılan 11.033 Euro bedelli faturadan dolayı oluşan kur farkı nedeniyle 507,65 Euro zararlarının oluştuğunu, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakta görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini; husumet itirazında bulunduklarını; taraflar arasında yapılmış davaya dayanak sözleşmeler konusu projenin hayata geçirilmediğini, müvekkili şirkete hizmet verilmediğini, müvekkilinin kullanımına uygun bir yazılım hazırlanmadığını, sözleşme konusu yazılımın müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 21/03/2016 tarihli Sap Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesi, Sap Yazılım Kullanma Lisans Sözleşmesi ve Sap Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkilinin dava konusu her üç sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının hayata geçirilemeyen SAP Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesi kapsamında müvekkilinin yapmış olduğu ödemelerin müvekkiline iade edildiğini, SAP Yazılım Lisans Kullanma Sözleşmesi kapsamında müvekkili tarafından ödeme yapılmış olmasına rağmen yazılımın müvekkiline teslim edilmediğini ve Sap Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmesinin ön koşulları gerçekleşmediğinden ve esas proje sözleşmesi sonlandırıldığından iş bu sözleşme kapsamında müvekkili bir hizmet alamadığından müvekkili tarafından davalıya ödenen tüm ücretlerin iadesi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle Sap Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesi kapsamında ödenen ücretin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1,00 TL’sinin, Sap Yazılım Kullanma Lisans Sözleşmesi kapsamında ödenen ücretin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’sinin, Sap Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmesi kapsamında ödenen ücretin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’sinin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmek üzere iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 28/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini toplam 2.131.130,00 TL’ye yükseltmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, davacı ile kurmuş olduğu ticari ilişki kapsamında imzalanan olduğu üç sözleşmeden, danışmanlık sözleşmesinin tamamen davacıdan kaynaklanan sebepler ile herhangi bir hizmet sunamaması nedeniyle tarafına ödenmiş olan bedeli iade ettiğini, lisans destek sözleşmesi ve lisans sözleşmesi birbiri ile bağlantılı sözleşmeler olup birbirlerinden ayrı düşünülemeyeceğini, danışmanlık sözleşmesi lisans ve lisans destek sözleşmelerinden farklı ve onlardan bağımsız bir sözleşme olup ana sözleşme olarak nitelendirilmesinin mümkün olmayacağını, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin konu, amaç ve sonuçları bakımından birbirinden bağımsız ve farklı içeriklerinin olduğunu, danışmanlık sözleşmesi’nden ayrı olarak, lisans sözleşmesi ve lisans destek sözleşmesi’nden kaynaklanan ödemelerin davacı müşteri için SAP Türkiye’ye yapılmış ve amacını tamamlamış olan, iadesi mümkün olmayan alacaklar olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede, davacı tarafça, davalı borçlu hakkında faturaya dayalı alacağın fer’ileri ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın hükümden düşürülmesine yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Asıl dava; taraflar arasında yapılmış sözleşmelerden kaynaklı faturaya dayalı alacağı tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi gereği iptali istemine;
Birleşen dava; taraflar arasında yapılmış sözleşmelerden kaynaklı dilekçede ileri sürülen nedenlere dayalı olarak iddia olunan alacağın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Fatura, emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (213 sayılı VUK 229. md.). Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (TTK 21/1). Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Fatura düzenleyen tacirin TTK’nın 21/2. maddede belirtilen karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdî ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin varlığı şarttır. Bu nedenle faturanın TTK’nın 21. maddesi gereğince kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabul edilebilmesi için, fatura konusu işle ilgili yanlar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması ve bedeli uyuşmazlık konusu işin de kabul edilebilir yeterlikte iş sahibine teslim edildiğinin yüklenici tarafından kanıtlanmış olması zorunludur. Sadece faturanın karşı tarafa tebliğ edilmiş ve itiraz edilmemiş olması yanlar arasında akdî ilişkinin kurulmuş ve iş bedelinin istenebilir olduğunu kanıtlamaz.
Asıl ve birleşen davada yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden, davaya dayanak ve konu yapılan yanlar arasındaki sözleşmeler gereği tarafların birbirlerinden alacaklı olup olmadıkları, varsa miktarlarının tespiti amacıyla bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM Burcu CENGİZ ve Bilgisayar Mühendisi Barış BAŞAR’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 23/08/2020 tarihli raporun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı heyetten alınan 26/04/2021 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu kök raporunda özetle; taraflar arasında 21/03/2016 tarihli SAP Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesi ile SAP Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmesi ve SAP Yazılım Kullanma Lisans Sözleşmesi imzalandığı, SAP sözleşmeleri kapsamında davacı tarafça davalı adına 31/03/2016 – 31/12/2018 tarihleri arasında faturalar tanzim edildiği, takibe ve davaya konu 31/12/2018 tarihli toplam 11.033 EURO bedelli iki adet “01/10/2018-31/12/2018 bakım bedeli” açıklamalı iki adet fatura haricindeki tüm faturaların taraf ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu, önceki dönem bakım bedeli faturalarının ödendiği, takibe ve davaya konu faturaların davacı kayıtlarında bulunduğu, davalı tarafından faturanın itiraz süresi içinde noter yolu ile iade edildiği; davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre asıl davada davacının davalıdan 11.540,75 EURO alacaklı olduğu;
SAP Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesi kapsamında dosyadaki bilgi ve belgelerden projenin akıbetinin tespit edilemediği;
SAP Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmesinin ön şartının başka bir sözleşme ile yerine getirildiği ancak, yazılımın asıl davacı tarafından onaylanmış makine, sistem ve konfigörasyonuna uygun saptanmış mahal ve saptanmış donanım üzerinde kurulması, SAP Solution Manager’in kuruluş ve servis verilebilmesi için aktive edilmiş olması ve asıl davacı Itellegence’nin müşterinin kurulumuna networkten erişebiliyor olması işleriyle ilgili dosyada herhangi bir bilgi veya belgelinin yer almadığı, bunun sebebinin projenin sonlandırılmasından kaynaklandığı ve dolayısıyla SAP Solution Manager kurulumunun yapılmadığı;
SAP Yazılım Kullanma Lisans Sözleşmesiyle ilgili olarak SAP lisanslarının teminine ilişkin belgelerin bulunduğu, lisans siparişinin verildiği, teklif detaylarının yer aldığı ve taraflar arasındaki sözleşmelere göre satın alındığı,
Taraflar arasında imzalanan 21/03/2016 tarihli SAP Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesi ile diğer iki sözleşme olan SAP Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmesi ve SAP Yazılım Kullanma Lisans Sözleşmesinin birbirlerine bağlayıcı nitelikte herhangi bir sözleşme maddesine rastlanmadığı, dolayısıyla SAP Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesinde belirtilen proje kapsamında, işin tamamlanması veya tamamlanmaması durumunda diğer ilgili lisans sözleşmelerinin akıbetinin, yürürlüğünün ne olacağı kesin olarak değerlendirilemediği, projenin gerçekleştirilebilmesi için SAP Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmesi ve SAP Yazılım Kullanma Lisans Sözleşmesinde yer alan SAP Yazılım Lisansının destek hizmetlerinin satın alınması gerektiği; asıl davacı tarafın, SAP Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesine konu uyarlama projesiyle ilgili olarak bir çalışma başlattığı, işbu çalışmaların başlatılabilmesi için SAP Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmesi ve SAP Yazılım Kullanma Sözleşmesinin yapılmış olması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile taraflar arasında yapılan sözleşmeler nedeni ile ticari ilişkinin sabit olduğu, davacı tarafından davalı yana bu sözleşmeler kapsamında hizmet verildiği, davalı tarafından bu hizmet nedeni ile davacı tarafından düzenlenen faturaların dava konusu faturalar hariç ödendiği, davalı tarafından birleşen dava ile SAP Yazılım Lisans Kullanma Sözleşmesi kapsamında ödeme yapılmış olmasına rağmen yazılımın teslim edilmemesi nedeni ile ödenen bedellerin iadesinin talep edildiği, ancak bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 25.04.2021 UYAP tarihli bilirkişi ek raporu ile “…SAP Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesiyle başlatılan proje çalışmalarının, diğer sözleşmeler olan; SAP Yazılım Kullanma Lisans Sözleşmesi ve SAP Yazılım Kurumsal Lisans Destek Sözleşmesi yapılmadan başlatılamayacağı, dolayısıyla diğer 2 sözleşmenin bu vesileyle devreye girdiği, lisans satışının ve lisans kurumsal desteğinin bu çalışmayla başladığı, daha sonrasında projenin iptal edilmesiyle “SAP Uygulama Danışmanlığı Sözleşmesinin” sonlandığı fakat diğer 2 sözleşmenin devam ettiği anlaşılmaktadır. SAP yazılım kullanma Lisans Sözleşmesinin 3.1 maddesinde müşteriyi süresiz kullanım lisansı verildiği …” tespiti yapılmış olup, bilirkişi raporunda yapılan tespit gereği davacı tarafından davalı yana devam eden sözleşmeler gereği hizmet verildiği, davalının ise dava konusu faturaları ödemediği anlaşılmakla, asıl davanın kabulü ile davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine; birleşen dosya yönünden ise davacının yazılım lisans kullanma sözleşmesi kapsamında davacı tarafından düzenlenen faturaların tamamını ödediği, tacir olan davacının almadığı bir hizmete dair düzenlenen faturaları düzenli olarak ödemesinin kendisinden beklenemeyeceği, ayrıca bilirkişi heyetinin az yukarıda anılan raporu ile ile lisans satışının ve kurumsal desteğinin başladığı tespit edildiğinden birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl Davanın KABULÜ ile,
a)….İcra Müd.nün … Esas Sayılı dosyasında davalı borçlunun itirazının iptali ile takip konusu asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a.maddesi gereğince uygulanacak faizi ile birlikte takibin devamına,
b)İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 14.016,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
c-Alınması gerekli 5.214,00-TL karar ve ilam harcından 351,84 TL icraya yatan ve 951,67 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 3.910,49-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
d-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
e-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.722,71-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
f-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 351,84 TL icraya yatan ve 951,67 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 96,70 TL tebligat giderlerinin toplamı 2.951,01 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Birleşen ….ATM.nin … Esas Sayılı Davasının REDDİNE,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 36.394,38‬ TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile bakiye 36.313,68 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 102.185,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
21/04/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı