Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/211 E. 2021/822 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/211 Esas
KARAR NO:2021/822

DAVA:Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali-Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:17/04/2019
KARAR TARİHİ:04/11/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin vefat eden eşi …’in mirasçısı olarak davalı kooperatifin üyelik hakkını devraldığını ve 03/04/2018 tarihinde üyeliğinin gerçekleştiğini, müvekkilinin davalı kooperatife 55.419 TL ana para, 394.302 TL faiz olmak üzere toplam 449.721,00 TL borçlu olduğu bildirilerek borcun ödenmemesi nedeniyle davalı tarafça alınan kararla kooperatiften ihraç edildiğini, müvekkilinin üyelik tarihi itibariyle talep edilen aidat borcunun ve işlemiş faizin fahiş olduğunu, haksız istenen borç bildirimine ve ihraç işlemine süresi içinde itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı tarafça istenen 449.721 TL’nin ve kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatif üye aidat borcunu yapılan ihtara rağmen ödememesi nedeniyle 02/11/2018 tarihinde ihraç edildiğini, davacının süresi içinde davayı açmadığını, ayrıca kooperatif genel kuruluna itiraz başvurusunun bulunmadığını; aidat faiz oranlarının genel kurulca belirlendiğini, müvekkilinin dava dışı şirketle yapmış olduğu sözleşme gereği şirketin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle kooperatif üyeleri tarafından inşaatın tamamlanması için masraf yapıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davacının, davalı kooperatif üyeliğinden çıkartılmasına ilişkin 02/11/2018 tarih ve 5 nolu yönetim kurulu kararının iptali ile davacının davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Olaya uygulanması gereken 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16.maddesi “Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.
Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” hükmünü içermektedir.
Taraflar arasındaki somut uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının üyelikten kaynaklı olarak davalı kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti ve buna bağlı olarak davacının davalı kooperatif üyeliğinden ihracı için gerekli koşulların bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya kooperatifler konusunda uzman… ve SMMM …’na tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; kooperatif üyesinin ölümü ile ortaklık sıfatı sona erdiği ancak, ana sözleşmede gösterilmesi şartıyla, ölen ortağın mirasçılarının, kooperatifte ortak kalmalarının sağlanabileceği, yeni ortağın, kooperatife karşı tüm borçlarından da aynı şekilde sorumlu olacağı; bu doğrultuda davacının, kooperatif aidatlarını ve borçlarını gününde ödeyeceğini taahhüt etmesi üzerine Yönetim Kurulu tarafından davalı kooperatif üyeliğine kabul edildiği, bu halde davacının müteveffanın mirasçısı sıfatıyla vefat eden eşinin tüm hak ve vecibelerinden yararlanacağı gibi tüm borç ve ferilerinden de sorumlu olacağı;
Davalı kooperatiften ihraç kararına itiraz yönünden; kooperatif üyesinin, yönetim kurulunun ihraç kararına karşı itiraz davası açmak yerine genel kurula itirazı tercih edebileceği, bu durumunda, itirazın toplanacak ilk genel kurulda değerlendirilmek üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirmesi gerektiği; somut olayda, davacının, davalı kooperatif Yönetim Kurulunun almış olduğu ihraç kararına karşı itirazını Yönetim Kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirdiği ancak, Yönetim Kurulu tarafından ihraç kararına karşı itirazın kooperatif Genel Kurul’a sunulmadığı, bu nedenle ihraç kararının Kooperatif Kanunu gereği usulüne uygun olmadığı, dolayısıyla davacının üyeliğinin devam ettiği; diğer yandan, ihraç kararına itirazın Genel Kurul’ca reddi halinde hak düşürücü sürenin bu tarihten itibaren başladığı, eldeki davada ihraç kararına karşı itirazın Genel Kurula sunulmadığından 3 aylık hak düşürücü sürenin başlamadığı;
Menfi tespit istemi yönünden; davalı taraf defter ve kayıtlarına göre kooperatif üyesi müteveffanın Temmuz 2007 tarihi öncesi borcunun bulunmadığı, müteveffanın ve davacının ise 2007 yılı ve sonrasında herhangi bir ödeme yapmadıkları; davalı kooperatif genel kurul kararında Temmuz 2007 sonrasında aidatlara faiz oranın aylık %3 ve yıllık %36 olarak belirlendiği ancak, raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere uygulanması gereken faiz oranının 3095/1.md göre %9’ün %50 fazlası olan %13,50 oranında olması gerektiği, bu itibarla 3095/1 sayılı yasaya göre, 30/06/2007 tarihi ile dava tarihi arasında aidat borcu yönünden dava tarihi itibariyle davalı kooperatif alacağının, 32.189,77 TL anapara, 48.830,00 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 81.019,77 TL olduğu ve davacının bu miktarda davalı kooperatife borçlu olduğu, bakiye borcun ödendiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, itirazlar yerinde görülmemiş; mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Buna göre kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemi yönünden yapılan incelemede;
1163 sayılı Kooperatifler Yasasının 16. maddesi uyarınca kooperatif üyeliğinden çıkarılmaya yönetim kurulunca karar verilmesi halinde, kararın ilgiliye tebliğinden itibaren 3 aylık süre içerisinde genel kurula itiraz edilebileceği ve itirazın yönetim kurulunca ilk toplanacak genel kurula sunulması yasal zorunluluktur.
Somut olayda davacının, üyelikten çıkarılmaya ilişkin yönetim kurulu kararına karşı yasal 3 aylık sürede noter aracılığı ile itiraz ettiği ancak, yönetim kurulunca itirazın genel kurula sunulmadığı dolayısıyla, üyelikten çıkarılmaya ilişkin dava konusu yönetim kurulu kararının yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla bu konudaki istemin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Menfi tespit istemi yönünden yapılan incelemede;
Yukarıda değinilen bilirkişi kurulu raporunda gerekçeleri ile tartışılıp değerlendirildiği üzere, müteveffanın ve mirasçısı davacının kooperatif üyeliğinden kaynaklı, Temmuz 2007 dönemi öncesi aidat borcunun davalı tarafça, bu dönem sonrası aidat borcunun ödendiğinin ise davacı tarafça ispatlanamadığı; davalı kooperatif genel kurul kararıyla Temmuz 2007 dönemi sonrası aidatlara aylık %3 ve yıllık %36 faiz uygulanacağı kararlaştırılmış ise de, 3095 sayılı yasanın 1.maddesi gereği uygulanması gereken faiz oranının %13,50 olduğu, bu kapsamda benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacı tarafın Kooperatif üyeliğinden kaynaklı Temmuz 2007 ile dava tarihi arasındaki dönemdeki aidat borcunun 32.189,77 TL ana para ve 48.830,00 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 81.019,77 TL olduğu, bu miktara aşan yönden davacının borçlu olduğunun davalı tarafça kanıtlanamadığı anlaşıldığından davacının menfi tespit isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Yönetim Kurulu Kararının iptali yönünden;
a-Davacının, davalı Kooperatif üyeliğinden çıkartılmasına ilişkin davalı Kooperatifin 02/11/2018 tarih ve 5 nolu yönetim kurulu kararının iptaline,
b-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 14,90-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
c-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti ve 133,40 TL tebligat giderlerinin toplamı 3.228,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Menfi tespit istemi yönünden;
a-Dava tarihi olan 17/04/2019 tarihi itibari ile davacının Kooperatif üyeliğinden kaynaklı olarak 32.189,77 TL ana para ve 48.830,00 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 81.019,77 TL’yi aşan miktar yönünden Kooperatife borçlu olmadığının tespitine,
b-Menfi tespit istemi yönünden davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
c-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 25.185,98-TL’nin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 34.259,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
e-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 11.332,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2021

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.