Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/21 E. 2021/210 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/21 Esas
KARAR NO:2021/210

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:27/11/2018
KARAR TARİHİ:19/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan “İtirazın İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalılardan …’nin yöneticisi olduğu, diğer davalı … …AŞ.’nin ise güvenlik hizmetlerini verdiği … … …’nda bulunan … Mahallesi, …. Sokak. No:23/1 …/… adresinde faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait … ve… plakalı araçların akülerinin müvekkilinin faaliyet adresinde bulunan otoparkta park halinde iken kimliği tespit edilemeyen hırsızlar tarafından çalındığını, davalı güvenlik şirketinin temel görevinin görev alanında suç işlenmesini engelleyecek tedbirleri almak, suç işlenmesi durumunda kendine tanınan yetkiler çerçevesinde olaya müdahale etmek ve süratle kolluk kuvvetini suç mahalline davet etmek olduğunu, davalı güvenlik şirketinin; hizmetin ifasında ağır kusurlu davranarak hırsızlık olayının yaşanmasına sebebiyet verdiğini, gerekli önlemleri ve tedbirleri almadığını, diğer davalı site yönetiminin ise; güvenlik hizmeti sağlanması amacı ile aidat aldığını ve davalı güvenlik şirketi ile yapılan sözleşmenin ifasını denetleme yükümlülüğü bulunduğunu, ancak güvenlik hizmetinin gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle meydana gelen hırsızlık olayından site yönetiminin de sorumlu olduğunu, davalıların kusuru sebebiyle müvekkiline ait araçların akülerinin çalınması sonrasında müvekkili tarafından araçlara yeni aküler alınmak zorunda kalındığını, bu nedenle yapılan masrafların davalılardan tahsiline yönelik olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiklerini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu ve öncelikle usulden reddedilmesi gerektiğini, esasa yönelik olarak ise davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, hırsızlık olayının gerçekleştiği yer ile müvekkili kooperatifin hukuki hiçbir illiyet bağının bulunmadığını, hırsızlık olayının kamuya ve belediyeye ait yol üzerinde gerçekleştiğini, akülerin çalınması iddiasının kanıtlanmamış olduğunu, huzurdaki davanın tamamen haksız kazanç sağlamak amacıyla ikame edildiğini beyanla, davanın müvekkili yönünden usulden ve esastan reddine, avukatlık ücreti ve sair yargılama giderlerinin davacı üstüne bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … … ve … A.Ş. vekili ise cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, dosyanın … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, dava konusu olayda müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu olayın gerçekleştiği … … önündeki otoparkın güvenliğinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, dava konusu olayda davaya konu araç malikinin ve sürücüsünün de kusurunun bulunduğunu beyanla, davacının tüm taleplerinin müvekkili şirket açısından reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; … … …’nda bulunan … Mahallesi, …. Sokak. No:23/1 …/… adresindeki siteye ait olduğu iddia edilen otoparkta, davalılarca gerekli ve yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığı iddiasıyla davacı şirkete ait araçların akülerinin çalınması sonucunda uğranıldığı ileri sürülen maddi zararların tazminine yönelik olarak davacı şirketçe davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazların İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın…. Tüketici Mahkemesi’nin verdiği 03/12/2018 tarihli, …/… Esas ve …/… Karar sayılı “görevsizlik kararı” üzerine mahkememize gönderildiği ve yukarıdaki esas numarasında kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, şikayetçi ifade tutanağı, görgü ve tespit tutanağı, site güvenlik personeli tutanağı, faturalar, … kayıtları, davalıların kayıtları, Yargıtay kararları, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalılardan … delil olarak; kooperatif ana sözleşmesi, kooperatif tapu kayıtları, tanık beyanı, keşif, yemin, bilirkişi incelemesi ve ikamesi mümkün diğer her tür yasal delile dayanmıştır.
Davalılardan … … A.Ş. ise delil olarak; diğer davalı şirket ile olan güvenlik hizmeti sözleşmesi, risk analiz raporu, diğer davalı şirket ile yapılan mail ve yazışma örnekleri, tanık beyanı, savcılık dosyası veya varsa ceza mahkemesi dosyası, keşif ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek dosya içerisine alınmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı vekili tarafından 28/06/2018 tarihinde davalılar aleyhine borcun sebebi olarak araçlardan çalınan aküler nedeniyle yapılan masraflar gösterilmek suretiyle 1.706,35-TL. asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine davalılar tarafından ayrı ayrı dilekçeler sunularak ve süresinde takibe itiraz edildiği, davalıların itirazları üzerine takibin durduğu, akabinde davacı şirket tarafından 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde ve 27/11/2018 tarihinde harca esas değer olarak 1.706,35-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalılardan …Koop. vekili tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de; dava konusu icra takip dosyasında davacı şirkete ait araçların meydana gelen hırsızlık olayı sonucu çalınan akülerine ilişkin bedellerin tahsili talep edildiğinden, 6100 sayılı HMK.’nun 16. maddesine göre “haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer aldığından ve davaya konu hırsızlık olayının meydana geldiği … Mahallesi, …. Sokak. No:…/.. …/… adresi … (…) Mahkemeleri’nin yetki alanında bulunduğundan, davalı tarafın yetkiye ilişkin itirazı mahkememizce yerinde görülmeyerek, yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar davalılardan …Koop. vekili tarafından huzurdaki davada; dava açılmadan önce ticari davalarda arabuluculuk dava şartının davacı tarafça yerine getirilmediği, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği iddia edilmiş ise de; dosyanın … Tüketici Mahkemesi’nin verdiği görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderildiği, eldeki davanın 7155 sayılı kanunun 20. maddesiyle 6102 Sayılı TTK.’nun 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden önce açıldığı, dolayısıyla huzurdaki davanın açıldığı tarih itibariyle ticari davalarda arabuluculuğa başvurma zorunluluğu dava şartı olmadığından, davalı kooperatif vekilinin arabuluculuğa ilişkin itirazının da reddine karar verilmiştir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçluların yaptığı itirazların iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus; borçluların icra takibine yapmış oldukları itirazında haklı olup olmadıklarının belirlenmesidir. İtirazın iptali davaları icra takibine ve takip talebine sıkı sıkıya bağlı davalardan olup; davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazların niteliği gereğince takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa aittir.
Bu kapsamda mahkememizce taraflarca celbi talep edilen belge ve deliller toplanmış, dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak olay tarihi olan 18/06/2018 tarihinde polis merkezlerinde görevli polislerce tutulan tutanak, olayın meydana geldiği yer ile ilgili var ise bilgi, belge, fotoğraf ve krokilerin gönderilmesi istenmiştir. Yine mahkememizce … Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; hırsızlık olayının meydana geldiği … ili, … ilçesi, … Yolu üzeri, … Sitesi, 1461 ada, 1 parselin tapu kaydının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenmiştir. Gerek … Tapu Sicil Müdürlüğü gerekse … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ve ekleri dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen 08/02/2021 tarihli müzekkere cevabının ekinde; … suç numaralı tahkikat dosyası ile buna ilişkin tüm bilgi ve belgeler mahkememize gönderilmiştir. Gelen müzekkere cevabında olay yerini gösteren herhangi bir kamera kaydının bulunmadığı da açık bir şekilde ifade edilmiştir. Tahkikat dosyası içeriğinde yer alan “Araştırma Tutanağı” başlıklı 18/06/2018 tarihli belgede; açıktan hırsızlık olayı ile ilgili olarak yapılan araştırmada olayı gerçekleştiren şahsın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilemediği, yakalanmalarının da mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davalı tarafça dosyaya sunulan ve aynı sitede (… … …’nda) meydana gelen bir başka hırsızlık olayı ile ilgili olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında görülen davada ilgili mahkemece olay mahallinde 21/02/2020 tarihinde yapılan keşif sırasında tutulan tutanakta özetle; hırsızlık olayının meydana geldiği işyerinin … … isimli sitenin içerisinde bulunduğu, sitenin araç girişine uygun 2 giriş ve çıkış kapısının bulunduğu, bir kapıda güvenlik görevlisinin bulunduğu, araçların ve şahısların sorgulanmadan siteye giriş ve çıkışının mümkün olduğunun görüldüğü, keşif sırasında güvenlik kulübesinde güvenlik görevlisi olarak bulunun şahıstan alınan bilgiye göre 8 yıldır gündüz saatlerinde tek güvenlik görevlisinin, akşam saatlerinde ise her kapıda bir kişi olmak üzere 2 güvenlik görevlisinin bulunduğunun, gece saat 00:00’dan sonra araç giriş kapılarının kapatıldığının, ancak 24 saat boyunca yaya giriş çıkışının açık olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Somut olayda davacı taraf; davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında talebini (borcun sebebi olarak) 18/06/2018 tarihinde borçluların sorumluluğundaki … … …, … Mahallesi, 1644 Sokak’ta otoparka park halinde bırakılan … ve… plakalı araçlardan çalınan aküler nedeniyle yapılan masrafların bedellerini bu hususta tutulan polis tutanağı ile araçlara alınan yeni akülere ilişkin faturalara dayandırmaktadır. Davacı taraf, davalıların yaşanan hırsızlık olayında ve müvekkili şirkete ait araçların akülerinin çalınmasında davalıların kusurlu ve sorumlu olduğunu iddia ederek, hırsızlık nedeniyle uğranılan zararın davalılarca tazmini gerektiğini ileri sürmektedir.
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasında “ispat yükü” kural olarak itiraz eden ve davacı alacaklıya borçlu olmadığını ileri süren borçluya değil, davalıdan alacaklı olduğunu iddia eden davacıya aittir. Bir başka ifade ile; itirazın iptali davasında davalı borçlu taraf, davacıya borcu bulunmadığını iddia ettiğine göre; yokun ispatı da mümkün olmadığından, kural olarak ispat yükü alacaklı tarafa yani davacıya aittir. Zira hukuki ilişkin varlığını ispat yükü alacaklı yandadır. Bu nedenle alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf hukuki ilişkinin yani borcun varlığını, davalıdan alacağı bulunduğunu ve haklılığını kanıtlamakla yükümlüdür.
Davacı vekili 25/07/2020 tarihli dilekçesinde önce mahkememizden mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etmiş, daha sonra sunduğu 08/09/2020 tarihli dilekçesi ile mahallinde keşif yapılması yönündeki taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Davacı tarafın bu beyanı üzerine mahkememizce 09/09/2020 tarihli duruşmada; mahallinde keşif yapılması yönündeki 11/03/2020 tarihli duruşmada verilen 3 nolu ara karardan rücu edilerek, dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili 19/03/2021 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında ise; dosyada araştırılacak başkaca bir hususun kalmadığını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına da gerek bulunmadığını, mevcut belge ve delillerin karar verilmesi için yeterli olduğunu belirterek, davanın mevcut delil durumuna göre sonuçlandırılmasını talep etmiştir.
Somut olayda; uğranıldığı iddia edilen zarara sebep olan hırsızlık olayında davalıların kusuru ve sorumluluğu olduğunu ispat yükü davacı taraf üzerindedir. Davacı … Ltd. Şti., davalıların yaşanan hırsızlık olayından ve bu nedenle akülerin çalınması ile oluşan zarardan davalıların sorumlu olduklarını, bu nedenle davalılardan alacaklı olduğunu hukuka uygun delillerle ispatla yükümlü olmasına karşın, haksız fiil sorumluluğunun unsurlarından olan “zarar ile zarar sorumlusu” olduğunu iddia ettiği “davalı şirketler” arasındaki “illiyet bağını” kanıtlayamamıştır. Zira, mevcut delil durumuna göre dosya kapsamında davalıların oluştuğu iddia edilen zarardan sorumlu olduklarına dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Sonuç olarak tüm dosya kapsamı, dosyada toplanan delil ve belgelere göre davada ispat yükü üzerine düşen davacı şirketin iddiasını usulüne uygun kesin delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
G.D: Gerekçede açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.706,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının kesinleşme şerhi yazıldıktan sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır