Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/175 E. 2019/1088 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/175 Esas
KARAR NO : 2019/1088

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait, işleticisi … A.Ş. olan Malta bandıralı … adlı geminin ana makine arızası yaptığını, bu arıza sonrasında geminin 01/07/2018 tarihinde ana makine arızasının giderilmesi ve komple bakım için servis sağlayıcı davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin geminin ana makinesinin tamir edildiğine ve makinenin seyire hazır olduğuna dair rapor ile 31/07/2018 tarihinde gemiyi müvekkiline teslim ettiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete 01/08/2018 tarihli fatura karşılığında 33.500,00-USD bakım bedeli ödendiğini, ancak tamirden 591 saat sonra 23/09/2018 tarihinde davalı tarafından bakımı sağlanan ana makine kontrol sisteminde “oil mist alarm” alınarak ana makinenin mekanik arıza ile durduğunu ve hasara uğradığını, geminin baş mühendisi tarafından tutulan raporda bu hasarın tespit edildiğini, ana makine kontrol sisteminde “oil mist alarm” alınarak ana makine mekanik arıza ile durması sonrasında hasarın ve nedeninin tespiti için … firmasının resmi servisinin gemiye davet edildiğini, oluşan hasarla ilgili raporlar alındığını, alınan raporlarda her üç fir…ın da “hasarın tek nedeninin tamir yapan davalı şirketin bakım süresince ölçümlerini yapmadığının, ölçümleri yapsa dahi hatalı biçimde ölçüldüğünün ortaya konulduğunu, …adlı geminin ana makinesinde meydana gelen arızanın nedeninin davalı şirketin krank ve shaftların gerçek durumlarını tespit etmede yetersiz kalmasından ve bunun sonucu olarak hasarlı kranklarda orijinal ölçülerde yatak donatmamasından kaynaklandığını, müvekkili şirketin bu tespitler doğrultusunda dava dışı … şirketiyle anlaşma yaptığını ve davalı şirketin kusuruyla oluşan hasarın giderilebilmesi ve hasarlı makinenin çalışır hale gelebilmesi için bu firmaya 238.674,00-USD. ödeme yapıldığını, … gemisinin meydana gelen davalı şirketten kaynaklı arıza nedeniyle tamiri sürecinde 23/09/2018 ile 26/10/2018 tarihleri arasında 35 gün süre ile çalışamadığını, bu nedenle müvekkili şirketin günlük 9.000,00-USD’den toplam 315.000,00-USD ticari kayba uğradığını, müvekkilinin toplam zararının ise 533.674,00-USD olduğunu, davalı şirketin geminin ana makinesinin tamirinde gerekli mesleki ve teknik kurallara uygun davranmadığı, basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken sadakat ve özeni göstermediği için müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirketin uğradığı zarar miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından şimdilik kaydı ile 150.000,00-TL. maddi, 150.000,00-TL. de geminin 35 gün çalışmaması nedeniyle oluşan ticari kayıp nedeniyle toplam 300.000,00-TL. tazminat talep ettiklerini belirterek talep ettikleri toplam tazminatının temerrüt ihtarının tebliğ tarihi olan 02/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari ve reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava dilekçesinde belirttiği vergi numarası ve isimle yapılan araştırma sonucunda Türkiye’de mukim bir şirket bulunmadığını, ayrıca böyle bir yabancı şirketin Türkiye’de şubesinin olmadığını, söz konusu isim ve vergi numarasında Türkiye’de mukim bir tüzel kişilik bulunmadığını tespit ettiklerini, bu nedenle davacının dava ehliyetinin ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, Malta’da mukim bir şirketin Türkiye’de dava açabilmesi için usulüne uygun şekilde apostil şerhli ve noter tercümeli vekâletname sunması, ayrıca MÖHUK. madde:48 gereğince yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, davacı şirketçe usulüne uygun vekâletname sunulmadığı için öncelikle HMK.’nun 114/1-f maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili davalı şirketin … adresinde mukim bir şirket olduğunu, İstanbul Merkez Mahkemeleri’nin yetkisiz olduğunu, mahkememizin huzurdaki davaya bakmaya yetkili olmadığını, davanın yetkili olan İstanbul Anadolu Adliyesinde ikame edilmesi gerektiğini, davacı tarafın İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu’nda arabuluculuk yoluna başvurduğunu, arabuluculuğa dair tutanaktan da anlaşılacağı üzere … numaralı arabuluculuk dosyasının İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu’nda açıldığını ve işlemlerin orada gerçekleştiğini, öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, ayrıca davacının açtığı belirsiz alacak davasının usul ve yasaya uygun olmadığını, davacının belirsiz alacak davası açmada hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili şirketin geminin onarımı ve tamiri için gerekli tüm işlemleri yerine getirdiğini, geminin 36 saatlik bir deneme seyrine çıktığını, deneme seyri esnasında ve sonunda herhangi bir sorunla karşılaşılmadığını ve geminin bu şekilde davacı şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirketin uzun yıllardır bu hizmeti verdiğini ve müşterilerinin tamamının verilen hizmetten memnun kaldığını, davacı şirketin iddia ettiği gibi bir hasar oluşmuş olsa dahi, bahse konu hasara ilişkin ihbarın makul sürede yapılmadığını, müvekkili şirketin hiçbir şekilde iddia edilen hasardan sorumlu tutulamayacağını, belirterek öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı şirkete ait Malta bandıralı … adlı geminin ana makinesinde meydana gelen arızanın giderilmesi için taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi niteliğindeki sözleşmeden kaynaklandığı iddia edilen davacı taraf zararlarının tazminine yönelik maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak, arabuluculuk dosyası, …Noterliği’nden keşide edilen 1 Şubat 2019 tarihli, 01877 yevmiye nolu ihtarname, …Şirketi teklifi, proje özeti, tamir bakım faturası, hasar sonrası WhatsApp yazışma ve tazmin bildirimi, … A.Ş. faturası ve yenileme tamir dosyası, gemi sertifikası, … Analiz Raporu, Mobil Servis Analiz Raporu, … , … Şirketi servis raporu, teknik depart… tarafından yapılan inceleme ve tespitler, taraflar arasındaki yazışmalar, keşif, bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır. Davalı taraf ise; iş teslim formu, servis raporu, servis raporunun gönderildiğine ve teklifin onayına dair ilgili yazışma, iş teklif formu, proje özeti, WhatsApp yazışmaları, krank pin ölçüm raporu, servis mektubu, fotoğraflar, tanık, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayanmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 28/08/2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ise özetle; müvekkili şirketin (…’in) yurt dışında kurulu olan, …adresinde şube olarak tescilli bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin dava açarken Türkiye’de bir şubesinin olması diye bir şartın bulunmadığını, müvekkilini…, …, … adresinde kurulu bir şirket olduğunu, HMK.’nun 9. ve 10. maddeleri gereğince sözleşmenin ifa edileceği yerin İstanbul olduğunu, bu nedenle davayı İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikame ettiklerini, davalı şirketin şirket merkezinin Tuzla olduğunu, bu durumun ticaret sicil kayıtlarından anlaşıldığını, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin huzurdaki davayı görmeye yetkili olduğunu, ancak mahkeme aksi kanaatte ise davanın ve dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilebileceğini belirtmiştir.
Davalı vekili 25/12/2019 tarihli duruşmadaki beyanında ise; müvekkili şirketin yerleşim yeri adresinin ticaret sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere İstanbul-Tuzla olduğunu, ayrıca davacı tarafça dava konusu edilen geminin motoruna ilişkin tamirat işlerinin müvekkilinin Tuzla’daki tersanesinde yapıldığını, dolayısıyla akdin ifa yerinin de Tuzla olduğunu, müvekkili şirketin yerleşim yeri ile yine akdin ifa yeri olan Tuzla’nın bağlı olduğu mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Mahkememizce öncelikle, davalı tarafın yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmiştir.
T.C. Anayasası’nın 142. maddesine göre mahkemelerin görev ve yetkileri ancak kanunla düzenlenebilir.
6100 sayılı HMK.’nun 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. HMK.’nun 116/1-a maddesine göre; “kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı” ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gereken hallerdendir. Yine HMK.’nun 117/1. maddesinde ilk itirazların ancak cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, aksi halde dinlenemeyeceği hükmü yer almaktadır.
HMK.’nun 6/1 maddesine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yine HMK.’nun 10/1 maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Dosya kapsamında mevcut davalı şirkete ait … Ticaret Odası Bilgi Bankası’ndan çıkarılan firma sicil bilgilerine göre; davalı şirketin sicil adresi …’dir. Yani somut olayda, davalı şirketin yerleşim yerinin… ilçesi sınırlarında olduğu açıktır. Bu nedenle HMK.’nun 6/1 maddesi gereğince davada genel yetkili mahkemenin Tuzla’nın bağlı olduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca taraflar arasındaki uyuşmazlık arızalanan gemi motorundaki onarımdan kaynaklı olup; bu onarımın yapımı işi tipik bir eser sözleşmesi niteliğindedir. Gemi motorunun tamir edileceği yer ise akdin ifa yeri olup; davalı şirket vekilinin duruşmadaki beyanından da anlaşıldığı üzere tamiratı gerçekleştiren yüklenicinin (davalının) tersanesidir. Bu nedenle onarımın yapıldığı yer yani davalı şirkete ait tersanenin bulunduğu yer akdin (eser sözleşmesinin) ifa yeri olup; burası da Tuzla’da bulunduğundan, HMK.’nun 10/1 maddesi gereğince akdin ifa yeri olan Tuzla’nın bağlı İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir.
Davalı şirket vekili, süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir. Davacı vekili de dosyaya sunduğu 28/08/2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde bu hususu kabul etmiştir. Mevcut bu durum karşısında, davalı şirket vekilinin süresinde yapmış olduğu yetki itirazının yerinde bulunduğu gözetilerek ve yukarıda açıklanan nedenlerle dava dilekçesinin yetkisizlik sebebiyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, davalının yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin Mahkememizin Yetkisizliği Nedeniyle Reddine,
2-Davaya bakmaya İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde süresinde başvuru halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.