Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/171 E. 2019/884 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/171 Esas
KARAR NO: 2019/884

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Müdürünün Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ: 01/04/2019
KARAR TARİHİ: 14/11/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının, dava dışı… Şti.’nin ortağı olduklarını, davalının esas sözleşme ile 10 yıllığına şirket müdürü olarak seçildiğini, davalının, şahsi menfaatlerini şirket yararı ve ortaklık menfaatlerinden önde tuttuğunu, şirket müdürünün müvekkiline bilgi vermekten kaçındığını, ayrıca şirket mali tablolarının ve faaliyet raporlarının hazırlanmadığını, davalının şirkete ait gayrimenkulleri şahsen kiraya vererek şirket malvarlığından gelir elde ettiğini, ortaklara sermayeleri oranında kar payı dağıtılmadığını, müvekkil imzasının taklit edilerek usulsüz işlemler yapıldığını, davalının şişirme faturalar ve asılsız giderlerle şirket pasifini arttırdığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle TTK 630. maddesi gereği davalının şirket müdürlüğünden azline ve yargılama neticesinde şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanan 17/12/2013 tarihli sözleşme gereği müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini ancak, davacının gerekli ödemeleri ve edimlerini yerine getirmediğini, davalının ortaklıktan kaynaklanan sorumlulukları yerine getirmediğini, şirkette usulsüzlük bulunmadığını, şirket kayıtlarının davacıdan gizlenmediğini, kiraya ilişkin tüm ödemelerin şirket hesabına aktarıldığını, şirket zararına hiçbir işlemin yapılmadığını, müvekkilinin azlini gerektirecek haklı sebep bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; limited şirket müdürü davalının şirket müdürlüğünden azli ile yerine kayyım atanması istemine ilişkindir.
Davalı şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırlarında (Kağıthane) olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Uyuşmazlığa uygulanması gereken TTK’nun 630.maddesi; “Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır.” hükmünü içermektedir.
Şirket müdürünün yetkilerinin geri alınması ve sınırlandırılmasında; genel kurulun birçok kez kanuna aykırı şekilde toplantıya çağrılması, azlık hakları ile bireysel hakların devamlı ihlali, özellikle bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmesi, şirketin sürekli zarar etmesi, dağıtılan kar payının sürekli azalması, ortaklar arasındaki şiddetli geçimsizlik, şirketin devamlı olarak kar getirmemesi, şirketin amacının gerçekleşmesinde ekonomik ve hukuki imkansızlık, kanun esas sözleşme ve genel kurul kararlarının yerine getirilmemesi veya sürekli şeklinde ihlali, uzun yıllar ciddi bir faaliyetin olmaması gibi hususlar sayılmıştır.
TTK’nun 614.maddesi; “Her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.” hükmünü içermektedir.
Görüldüğü üzere, TTK’nun 630.maddesi gereğince davalı şirket müdürünün yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması için haklı nedenlerin bulunup bulunmadığının kanıt yükümlülüğü, iddiayı ileri süren davacı ortağa aittir.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden davalının yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılması veya sınırlandırılması koşullarının bulunup bulunmadığı, kayyım atanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurul raporu alınmasına karar verilerek, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM … ile Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 16/10/2019 tarihli bilirkişi kurul raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; dava dışı şirket ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, incelenen şirket bilançolarına göre, dava dışı şirketin 2014 döneminde 84.749,97 TL, 2015 döneminde 36.015,87 TL, 2016 döneminde 93.503,55 TL, 2017 döneminde 2.724,82 TL, 2018 döneminde 6.170,76 TL zarar ettiği ve yine şirketin kar payı dağıtmadığı; ticari şirketlerin kuruluş amacının kar elde etmek ve dağıtmak olduğu, uzun süre kazanç elde etmeyen ve kar dağıtmayan bir şirketin amacının imkansız hale geldiği, bu nedenle davalının şirket müdürlüğünden azil şartlarının oluştuğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davalı taraf itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, getirtilip-sunulan belgeler ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; tarafların dava dışı … Şti.’nin ortağı oldukları ve davalının münferit yetkili şirket müdürü olduğu; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı tarafından yönetilen dava dışı şirketin zarar ettiği ve şirkette hiçbir zaman kar payı dağıtılmadığı; şirketin kuruluş amacı gereği uzun süre kazanç elde edilemediği; dolayısı ile TTK nın 630. maddesinde öngörülen davalı şirket müdürünün azli yönünden haklı nedenlerin oluştuğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne ve karar kesinleşinceye kadar adı geçen şirkette kayyım atanmasına ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının… Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı dava dışı …Şirketi’ndeki yönetim hakkının ve temsil yetkisinin TTK’nın 630/2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
2-Karar kesinleşinceye kadar adı geçen şirkete SMMM …’ın geçici olarak yönetim kayyımı olarak atanmasına ve adı geçene 4.000 TL ücret takdirine, belirlenen ücretin davacı tarafça ödenmesine,
3-Peşin harç karar harcını karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 1.700 TL bilirkişi ücreti ve 272,15 TL tebligat giderlerinin toplamı 2.067,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.